Yazıları

yapay Lif

Bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen doğal liflerin tersine, kimyasal maddelerden elde edilen lifleri belirten terim. Yapay lifler {sentetik lif de denir), günümüzün dokuma sanayisinde önemli yertutar, dikkatle denetlenen tekniklerle, büyük miktarlarda üretilirler. Başka bir­ çok ürün gibi yapay lif üretme çabaları da, bir doğal ürünün yerini alacak yeni bir ürün oluşturma isteğiyle başlatılmış, ama gelişmesi, ancak lifin kimyasal yapısı­ nın kavranmasıyla gerçekleşebilmiştir. İlk yapay lif üretme düşüncesi, 1664`te ortaya çıktı. Ama bu düşünce, ancak 200 yıl sonra gerçekleştirildi. 1888`de Sir Joseph Swan, nitroselüloz iplikleri yapımı için bir yöntem geliştirdi. Bu iplikler dokumada değil, elektrik ampullerinin filamanında kullanıldı. 1889 Paris Fuarı`nda da Chardonnet, yapay ipek kumaşlar sergiledi. Selülozdan .

“Bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen doğal liflerin tersine, kimyasal maddelerden elde edilen lifleri belirten terim. Yapay lifler {sentetik lif de denir), günümüzün dokuma sanayisinde önemli “

Bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen doğal liflerin

Bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen doğal liflerin tersine, kimyasal maddelerden elde edilen lifleri belirten terim. Yapay lifler {sentetik lif de denir), günümüzün dokuma sanayisinde önemli yertutar, dikkatle denetlenen tekniklerle, büyük miktarlarda üretilirler. Başka bir­ çok ürün gibi yapay lif üretme çabaları da, bir doğal ürünün yerini alacak yeni bir ürün oluşturma isteğiyle başlatılmış, ama gelişmesi, ancak lifin kimyasal yapısı­ nın kavranmasıyla gerçekleşebilmiştir. İlk yapay lif üretme düşüncesi, 1664`te ortaya çıktı. Ama bu düşünce, ancak 200 yıl sonra gerçekleştirildi. 1888`de Sir Joseph Swan, nitroselüloz iplikleri yapımı için bir yöntem geliştirdi. Bu iplikler dokumada değil, elektrik ampullerinin filamanında kullanıldı. 1889 Paris Fuarı`nda da Chardonnet, yapay ipek kumaşlar sergiledi. Selülozdan yapay ipek yapımı için kupramonyum ve viskoz süreçleri bulundu. Bu liflere daha sonra, reyon adı verildi. Yapay lif sanayisi ilerledikçe, viskoz ve kupramonyum İif reyon üretimi günden güne arttı. 1920 yıllarında, başka bir yapay lif olan selüloz asetat ortaya çıktı. Bu buluşu izleyen 20 yıllık sürede polimer kimyasında gerçekleştirilen çalışmalar, bütünüyle yapay liflerin yapımına olanak sağladı. 1934`te ABD`de W. H. Carothers naylon`u geliştirdi (naylon İkinci Dünya Savaşı`nda, paraşüt yapımında büyük ölçüde kullanıldı). Polyester lif, İngiltere`de 1941`de bulundu ve öbür akrilik ya da triasetat lifleri gibi, 1950 yıllarında üretilmeye başlandı. Aynı yıllarda, süt, yer fıstığı, soya fasulyesi ve mısırdan türetilmiş proteinlerden de lifler yapıldı. Günümüzde yapay lif sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Ama tüketici, bunların yalnızca birkaçıyla karşılaşır. Başlıca lif grupları arasında şunlar sayılabilir: Asetat, akrilik, naylon (poliamit), polyester, reyon (viskoz ve modal), triasetat, klorofiber, elastofiber, cam elyafı, metal iplik modakrilik, polietilen, ve polipropilen, çelikten daha güçlü olan dramit, oranitten elde edilen kevler, karbon, bor, silisyum ve alüminyum oksitten elde edilen lifler, vb. Hem doğal, hem de yapay lifler, molekülleri lif boyunca dizilmiş uzun polimer zincirlerinden oluşurlar. Yapay lif polimerinin, çekme direncinin iyi, jergime noktasının yüksek olması istenir. Yapay liflerin üretimi, kabaca birbirine benzer. Polimer, eritme yoluyla ya da bir çözücü içinde çözündü­ rülerek sıvı hale getirilir ve bir dizi küçük memeden dı­ şarı sıkılır. Çıkan lifler, çözücünün buharlaştırılması, çöktürülmesi ya da soğutulmasıyla katılaştırılır. Lifler, daha sonra, polimer moleküllerinin paralel olarak uzaması için gerdirilir. Bu işlem, liflerin sağlamlığını artırır. Yapay lifler ya kesintisiz iplik halinde ya da bükme ipliklerin yapımı için, kısa lifler biçiminde üretilir. Reyonlar. Reyon sözcüğü uzun yıllar, bütün yapay selüloz lifleri için ortak ad olarak kullanılmış, daha sonra reyonun iki gruba ayrılması uygun görülmüştür: Viskoz reyon (standart reyon); viskoz reyonun değiştirilmiş bi­ çimi olan modal reyon. `Kupro` ve `viskoz` deyimleri, yapım süreçlerinin adlarından alınmıştır. Kupramonyum sürecinde selü­ loz, kupramonyum hidroksit içinde çözünür. Bu yöntem, bazı ülkelerde günümüzde kullanılmamakta, ama özel iplik türlerinin üretimi için bazı yerlerde hâlâ kullanılmaktadır. 1892`de İngiltere`de bulunmuş olan viskoz süreci, hem viskoz, hem de modal reyonun temelini oluşturur. Viskoz süreci, odun hamurunun kostik soda çözeltisine atılmasıyla başlar. Çözelti içinde hamur, soda selü­ loz haline dönüşür ve yabancı maddeler uzaklaştırılır. Artık alkali, sıkılarak atılır ve şişen hamur, küçük parçalar halinde kıyılır. Dinlendirme işleminden sonra, soda selüloz parçaları, parlak turuncu selüloz ksantat verecek biçimde, karbon disülfürle işleme sokulur. Oluşan selüloz ksantat, kostik sodada çözülür ve v/s/rozdenen, turuncu bir sıvı verir. `Olgunlaştırma`dan sonra, viskoz, seyreltik sülfürik asit, sodyum sülfat ve çinko sülfat içeren bir banyoya boşaltılır. Bu banyoda lif, ipliğin gerdirilmesi için uygun bir oranda katılaşır. Bu temel süreçte bazı değişiklikler yapılarak, farklı özellikler taşıyan lifler elde edilebilir: Lastik iplerinde (kord) ve başka sanayi dallarında kullanılan yüksek sağ­ lamlıktaki viskoz Tenasco ve Tyrex; halılarda, döşemelik eşyalarda ve giysilerde kullanılan kıvrılmış viskoz; ateşe dayanıklı lifler; vb. Bütün reyonlar nemi emdiklerinden, kullanımda rahatlık sağlarlar ve dokuma sanayisinin aşağı yukarı bütün bölümlerinde, bazen tek başı­ na, genellikle de başka liflerle karıştırılarak kullanılırlar. Asetat ve triasetat. Selüloz asetat ve selüloz triasetattan yapılan liflere bu adlar verilir. Kimyasal açıdan triasetat, odun hamurundan elde edilen selülozun, sülfürik asit gibi bir katalizör eşliğinde asetik asitle tepkimeye girmesiyle oluşan, bütünüyle asetilleştirilmiş selülozdur. Selüloz asetat, bu triasetat çözeltisinin suyla seyreltilmesiyle oluşur. Su etkisiyle ortaya çıkan kimyasal bozunma (hidroliz), yavaş gelişir. Asetil gruplarının (köklerinin) bir bölümü, selülozun hidroksil gruplarıyla yer değiştirir. Bu süreç, asetil gruplarının altıda biri değiştikten sonra, fazla su katılarak durdurulur. Ortaya çıkan ürüne, `selüloz asetat` ya da kısaca `asetat` adı verilir. Lifler, polimerin organik çözücü içinde çözülmesiyle elde edilir. Bu çözücü, selüloz asetat için aseton, selüloz triasetat için metilen klorürdür. Viskoz çözeltisi, reyon gibi ince memelerden çekilmez. Çözücünün buharlaşarak lifleri oluşturduğu sıcak hava akımında çekilir. Viskoz sürecinde kullanılan ıslak çekme işleminin tersine, buna `kuru çekme işlemi` adı verilir. Asetonda çözülmüş selüloz asetat, Birinci Dünya Savaşı`nda uçak kanatlarının kaplanmasında kullanılmış, pazarı olmadığı için, savaş sonunda bırakılmıştır: Selü­ loz asetat, triasetattan daha kolay çekilebiliyordu; ama boyanması çok zordu. 1923`te selüloz asetat liflerini boyayacak yeni boya türleri bulunmuş, bu buluş, yalnızca asetat için değil, aynı zamanda naylon, polyester, akrilik ve triasetatlar için de çok önemli olmuştur. Asetat, `Dicel` ve `Estron` gibi ticari adlarla satılır. İpeğe benzer görünüşüyle, hem döşemelik olarak, hem de giyim eşyası yapımında yaygın biçimde kullanılır. `Tricel` ve `Arnel` ticari adlarıyla satılan triasetat, dayanıklı pli oluşturması, kullanılışının kolaylığı, çabuk kuruma özellikleri bakımından, tam yapay liflere çok benzer. Giysilerde, trikolarda, iç çamaşırlarında ve dö­ şemelik kumaşlarda kullanılır. Naylon. `Naylon` ve `poliamit`, bu gruptaki liflerin iki değişik adıdır. `Naylon` adı, İngiltere ve Kuzey Amerika`da, `poliamit` adı da Avrupa`da kullanılır. Naylonlar, polimer zincirindeki amit (|— CO|— NH|—) bağlarıyla nitelenirler. Aminoasitlerin ve laktam`ın (aminoasitlerden oluşan bir halkalı asit) polimerleştirilmesiyle ya da bir diaminin bir diasitle kopolimerleştiriimesiyle elde edilirler. En yaygın naylonlar, naylon-6 ve naylon-66`dır. Naylon-6, kaprolaktamın polimerleştirilmesiyle, ınay-’ lon-66`ysa, heksametilen diamin ve adipik asidin, poİiheksametilen adipamit verecek biçimde kopolimerleş- tirilmesiyle elde edilir. Heksametilen diamin, adipik asit ve kaprolaktam, benzen ve $lkloheksan gibi petrol tü­ revlerinden kimyasal yolla üretilir. 6 ve 66 sayıları, polimerleştirilmiş kimyasal bileşikteki karbon atomlarının sayısını gösterir. Tek sayı bileşiğin kendisinin polimerleştiğini, çift sayı, ana polimer zincirinde iki bileşiğin birleştiğini belirtir. Naylon lifler, erimiş halde çekilir. Polimer talaşı, bozunmayı önlemek için eylemsiz atmosferde eritilir ve erimiş sıvı, ince memelerden çekilir. İplikler, soğutularak katılaştırılır. Çekme işleminden sonra, dayanıklılığı­ nı ve kullanışlığını artırmak için boyunun birkaç katı uzunluğa gerdirilir. Naylon, ilk çıktığı günden bu yana şaşırtıcı bir lif olmuştur. Sağlam ve esnek olduğundan, güç eskir. Termoplastik olması, ısıtılarak kullanışlı dokumalar haline getirilmesini sağlar. Ayrıca, kıvrılıp gerilmiş ipliklerin geliştirilmesine olanak sağlayacak biçimde ısıtılabilir. Kadın çorapları üretiminin aşağı yukarı bütününde, naylon kullanılır. Dokuma uygulamalarının yanı sıra, sanayi alanında da yararlı olur. Üretildiği ülkelere göre, `Brinaylon`, `Celon`, `Enkalon` ve `Antron` gibi çeşitli adlarla anılır. Polyesterler. `Polyester`, etilen glikol ve tereftalik asitten elde edilen polietilen tereftalattan yapılan liflere verilen addır. Naylon gibi, polyesterlerin hammaddesi de petrol türevleridir. İşlemde, paraksilen ve etilen, tereftalik asit ve etilen glikole dönüştürülür. Lifler eritilerek çekilir ve sağlamlıklarını artırmak için gerdirilir. Polyester lifler, dünyanın her yanında büyük miktarlarda üretilir ve çeşitli adlarla tanınırlar: Terilen; Crimplene; Lirelle; Terlenka; Trevira; Dacron; Fortrel. Polyester dokumalar, kolayca işlenir, rahat kullanılır. Giysi yapımında kullanılan kumaşlar, polyester-yün, polyester-pamuk ve polyester-reyon karışımlarıdır. % 100 polyester kapsayan trikolar da yapılmaktadır. Örgü polyester ve polyester-pamuk kumaşlar, genellikle giysilerde kullanılır. Polyester lifler aynı zamanda, reyon, akrilik, triasetat ve naylonlarla karıştırılarak da kullanılır. Polyester, tıpkı naylon gibi, sanayide de yararlı olur. Akrilikler. Akrilik lifler,, akrilonitrilin polimerleştirilmesiyle elde edilen poliakrilonitrilden yapılır. Bu kimyasal madde, çeşitli yollarla üretilebilir. Bunlardan biri, petrolün bir yan ürünü olan propilenin amonyakla birleştirilmesidir. Lifler çoğunlukla ıslak, yani, sulu bir pıhtılaş­ ma banyosunda Içekilir. Ama kuru| çekilenleri de vardır. Akrilikler, kolay işlenmeleri ve kullanışlı olmalarının yanı sıra, yumuşaklıklarıyla da tanınırlar. Yumuşaklığın ve ısıtma özelliğinin artırılması için, yeni yöntemler geliştirilmiştir. Hızla gelişen bu lif grubu, şu ticari adlarla tanınır: Acrilan; Orlon; Courtelle; Dralon, vb. Örgü kumaşlarda, kürk taklitlerinde, döşemelik ve halılarda çok kullanılırlar. Akrilikler çoğunlukla tek başına kullanılır; ama naylon, polyester, yün ve viskozla karıştırıldıkları da olur. Modakrilikier, akrilonitrilin, ya vinille, ya vinilidin klorürle ya da ikisiyle birden oluşturduğu polimerlerden yapılan liflerdir. Dokuma özellikleri olarak akriliklere çok benzerler. Ayrıca, ateşe dayanıklılık özelliği de gösterebilirler.

yapayLif konusu nedir nerededir sorusuna cevap oldu mu ?
-