Erzurumlu İbrahim Hakkı
.
“Türk mutasawıfı,bilgini ve şairi (Erzurum 1703-Siirt 1780). Dokuz yaşında amcasıyla gittiği Siirt`te Şeyh İsmail Fakirullah`a bağlanan (1720) Erzurumlu İbrahim Hakkı, torunuyla evlendiği “
Türk mutasawıfı,bilgini ve şairi (Erzurum 1703-Siirt
Türk mutasawıfı,bilgini ve şairi (Erzurum 1703-Siirt 1780). Dokuz yaşında amcasıyla gittiği Siirt`te Şeyh İsmail Fakirullah`a bağlanan (1720) Erzurumlu İbrahim Hakkı, torunuyla evlendiği şeyhinden halifelik aldı. 1752`de İstanbul`a gelerek, Mahmut I tarafından ilgiyle karşılandı ve saray kitaplığından yararlandı. Üç kez hacca giderek, Arabistan ve Mısır`ı dolaştı. Türkçe, Arapça ve Farsça kırka yakın yapıtı olduğu sanılan Erzurumlu İbrahim Hakkinin, Divan`inin yanı sıra başlıca yapıtı, ansiklopedi özellikli Marifetname`dir. Pek çok bilim dalıyla ilgili bilgi verdiği bu yapıtta, dünyanın yuvarlak olduğunu belirtmiş, Amerika`nın keşfiyle ve Kristof Kolomb`la ilgili bilgi vermiştir.
Erzurum (kent)
Erzurum ilinin merkezi. Erzurum kenti Doğu Anadolu Bölgesi`nde, Erzurum ovasının güney kenarı ile Palandöken dağının kuzey eteği arasında bulunan eğimli bir yüzeyde kurulmuştur. Ortadaki eski kesimlerinin deniz düzeyinden 1 950 m yüksekteıbulunmasına karşılık, gü neydeki yukarı mahalleleri 2 000 m yükseltiye kadar çıkmakta, demiryolu istasyonuna yakın olan aşağı mahalleleriyse 1 830 -1 850 m yükseltide bulunmaktadır. Tarih. Tarihi çok eskiye inen bir yerleşme merkezi olan Erzurum`un yerinde, adı Karin olan ve doğudan gelerek bu noktada Anadolu`nun çeşitli kesimlerine yönelen yolların kavşak noktasını denetim altında tutan önemli bir sınır kalesi vardı. V. yy`da, Bizans imparatoru Theodosius II döneminde, bu kente Theodosiopolis adı verildi. Kentin biraz doğusunda da Erzen adlı bir başka önemli kent yeralıyordu. XI. yy`ın .
“Erzurum ilinin merkezi. Erzurum kenti Doğu Anadolu Bölgesi`nde, Erzurum ovasının güney kenarı ile Palandöken dağının kuzey eteği arasında bulunan eğimli bir yüzeyde kurulmuştur. Ortadaki “
Erzurum ilinin merkezi. Erzurum kenti Doğu Anadolu
Erzurum ilinin merkezi. Erzurum kenti Doğu Anadolu Bölgesi`nde, Erzurum ovasının güney kenarı ile Palandöken dağının kuzey eteği arasında bulunan eğimli bir yüzeyde kurulmuştur. Ortadaki eski kesimlerinin deniz düzeyinden 1 950 m yüksekteıbulunmasına karşılık, gü neydeki yukarı mahalleleri 2 000 m yükseltiye kadar çıkmakta, demiryolu istasyonuna yakın olan aşağı mahalleleriyse 1 830 -1 850 m yükseltide bulunmaktadır. Tarih. Tarihi çok eskiye inen bir yerleşme merkezi olan Erzurum`un yerinde, adı Karin olan ve doğudan gelerek bu noktada Anadolu`nun çeşitli kesimlerine yönelen yolların kavşak noktasını denetim altında tutan önemli bir sınır kalesi vardı. V. yy`da, Bizans imparatoru Theodosius II döneminde, bu kente Theodosiopolis adı verildi. Kentin biraz doğusunda da Erzen adlı bir başka önemli kent yeralıyordu. XI. yy`ın ortalarında yöreye Tuğrul Bey yönetimindeki Selçuklu akınları yönelince, Erzen 1048 ya da 1049 yıllarında kısa bir süre için Türklerin eline geçti ve kentin halkı Theodosiopolis`e göç mek zorunda kaldı. Bir süre sonra da Erzen adı Theodosiopolis için de kullanılmaya başlandı. Siirt yakınlarında bulunan başka bir Erzen`le karışmaması için Erzurum`un yerinde bulunan Erzen`e, Erzenıer-Rum (yani Anadolu Erzen`i) da denirdi. Kent için günümüzde kullanılan Erzurum adı, Erzen er-Rum`un zamanla değişikliğe uğramış biçimidir. 1049`dan sonra kısa bir süre için yeniden BizanslIlara geçen kent, 1080`de kesin olarak Selçuklular tarafından alındı ve yörede Büyük Selçuklu devletine bağlı olarak kurulan Saltukoğulları Beyliği`nin merkezi oldu. Daha sonra Anadolu Selçuklu Devleti`ne bağlandı. XII. ve XIII. yy`larda ticaret etkinliği sayesinde büyük ölçü de zenginleşen ve güzel anıtlarla donatılan Erzurum, Anadolu`nun en büyük kentlerinden biri haline gelmiş ken, XIII. yy`ın ortalarına doğru Moğol istilasına uğrayınca (1242) büyük ölçüde yakılıp yıkıldı ve nüfusu azaldı. Daha sonra sırasıyla İlhanlIların Eretnaoğulları devletinin (1360) ve Karakoyunluların (1385) eline geç ti. 1389`da Timur tarafından işgal edilip, yağmalandı. 1468`de Akkoyunlu hükümdarı Uzun Haşan tarafından alınıp, 1502`de Safevilere geçti. Çaldıran seferinden dönen Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılıp, Osmanlı yönetim örgütünde aynı adı taşıyan beylerbeyliğin (eyalet) merkezi oldu. Osmanlı yönetiminde de önemli yollar üstünde bir ticaret merkezi ve askerî üs olarak önemini koruyan Erzurum, XIX. yy`da iki kez (1828`de ve 1877-78 TürkRus Savaşı`nda) Rus işgaline uğradı ve yakılıp yıkıldı. İlk Rus işgalinden önce 130 000 olduğu tahmin edilen nü fusu, 1828 işgalinden sonra 15 000`e kadar düştü. 1877-78 savaşı sırasında yedi ay işgal altında kalan kent, XX. yy`ın başlarında da (1915-1919 arasında) yeniden Rus işgaline uğrayarak bir kez daha büyük zarar gördü. GÜNÜMÜZDE ERZURUM Cumhuriyetin ilk sayımında (1927) nüfusu 30 000`i biraz geçen kent, 1939 sonbaharında demiryolu hattının ulaşmasıyla gelişmeye başlayıp, 1965 sayımında nüfusu ilk kez 100 000`i aştı (105 317); 1990 sayımında 250 000`e yaklaştı (242 391). Günümüzde Erzurum`un ana ekseni doğu-batı doğ- rultulu Cumhuriyet caddesidir. Başlıca işyerleri ve Mimar Sinan`ın yapıtı olan Lalapaşa camisi bu cadde üstünde sıralanır. Caddenin batı ucunda ortası havuzlu geniş bir meydan, doğu ucunda da ünlü Selçuklu yapıtı Çifteminare yeralır. Buradan istasyona doğru inen eğimli bir cadde Erzurum`un asıl ticaret merkezidir (Ünlü `Taşmağazalar` da bu cadde üstündedir). Batıdaki meydandan kuzeye doğru uzanan geniş bulvar boyunca, kentin kültür ve sağlık kuruluşları yeralır. Erzurum`un batısındaki geniş alanda da Atatürk Üniversitesinin yapıları yükselir.
Erzurum (il)
Büyük bölümü Doğu Anadolu Bölgesi`nin ErzurumKars bölümünde, kuzeyde kalan kesimleri (Oltu, Tortum, İspir, Olur, Narman, Pazaryolu, Uzundere ilçeleri) Karadeniz Bölgesi sınırları içinde bulunan il. Kapladığı alan bakımından Konya, Sivas ve Ankara illerinden sonra dördüncü sırayı alan, yüzölçümü 25 066 km2, nüfusu 1990 sayımında 848 201, merkezi Erzurum kenti olan Erzurum ili 19 ilçeye bölünmüştür: Merkez, Aşkale, Çat, Hınıs, Horasan, Ilıca, İspir, Karaçoban, Karayazı, Köprüköy, Narman, Oltu, Olur, Pasinler, Pazaryolu, Şenkaya, Tekman, Tortum, Uzundere. Doğuda Kars ve Ağrı, güneyde Muş ve Bingöl, batıda Erzincan ve Gü müşhane, kuzeyde Rize ve Artvin, kuzeydoğuda Arda- ‘ han illeriyle sınırlı olan Erzurum ilinin yüzeyşekillerinde dikkati en çok çeken öğeler, yüksekliği 2 000 metreyi aşan yaylalar, .
“Büyük bölümü Doğu Anadolu Bölgesi`nin ErzurumKars bölümünde, kuzeyde kalan kesimleri (Oltu, Tortum, İspir, Olur, Narman, Pazaryolu, Uzundere ilçeleri) Karadeniz Bölgesi sınırları içinde “
Büyük bölümü Doğu Anadolu Bölgesi`nin ErzurumKars
Büyük bölümü Doğu Anadolu Bölgesi`nin ErzurumKars bölümünde, kuzeyde kalan kesimleri (Oltu, Tortum, İspir, Olur, Narman, Pazaryolu, Uzundere ilçeleri) Karadeniz Bölgesi sınırları içinde bulunan il. Kapladığı alan bakımından Konya, Sivas ve Ankara illerinden sonra dördüncü sırayı alan, yüzölçümü 25 066 km2, nüfusu 1990 sayımında 848 201, merkezi Erzurum kenti olan Erzurum ili 19 ilçeye bölünmüştür: Merkez, Aşkale, Çat, Hınıs, Horasan, Ilıca, İspir, Karaçoban, Karayazı, Köprüköy, Narman, Oltu, Olur, Pasinler, Pazaryolu, Şenkaya, Tekman, Tortum, Uzundere. Doğuda Kars ve Ağrı, güneyde Muş ve Bingöl, batıda Erzincan ve Gü müşhane, kuzeyde Rize ve Artvin, kuzeydoğuda Arda- ‘ han illeriyle sınırlı olan Erzurum ilinin yüzeyşekillerinde dikkati en çok çeken öğeler, yüksekliği 2 000 metreyi aşan yaylalar, bu yaylalar üstünde 3 000 metreden yüksek dağİar ve yer yer yayla içine gömülen çukur ovalardır. Karasu-Aras dağları adı verilen dağ sıralarının bazı öğeleri, Erzurum ilinin güney kesiminde yeralır. Bunların en önemlisi, Erzurum kentinin ve ovasının hemen güneyindeki Palandöken dağı (3 176 m) ile daha doğuda Pasinler ovasının güneyindeki Çakmak dağıdır (3 063 m). Bingöl dağının (3 193 m) da kuzey yarısı, Erzurum ili sınırları içindedir. İlin kuzeyindeki dağlarsa, Kuzey Anadolu dağlarının ikinci sırasına bağlıdır. Bu sıranın en önemli dağları, İspir ile Erzurum arasındaki Mescit dağı (3 239 m), daha doğudaki Kargapazarı dağı (3 045 m) ve yarısı Ardahan ili sınırları içinde kalan Allahü- ekber dağıdır (3 121 m). İlin güney ve kuzeyindeki bu dağların arasına iki bü yük ova girer: Erzurum ovası; Pasinler ovası. İki ova birbirinden Deveboynu geçidiyle ayrılır.iBu çukur ovalardan birincisinin en alçak kesimleri 1 800 m`ye kadar iner; İkincisinin zeminiyse, deniz düzeyinden 1 650 m yüksekliktedir. Erzurum ilinin büyük kesiminde kışlar uzun ve sert, yazlar kısa geçer. İlin kuzeyindeki çukur vadi tabanlarındaysa, iklim sertliğini yitirir. İl merkezindeki meteoroloji istasyonunun gözlemlerine göre, en soğuk ay ortalaması - 8,3 °C, en sıcak ay ortalaması 19 °C, günümü ze kadar kaydedilen en düşük sıcaklık - 35 °C, en yüksek sıcaklık 34 °Ctır. Aynı istasyonda yıllık ortalama yağış tutarı 461 milimetredir. En az yağış düşen mevsim ilkbahardır. Kış aylarındaki yağışın büyük bölümü de kar halinde düşer. Erzurum`a ortalama olarak yılda 50 gün kadar kar yağmakta ve yağan kar, ortalama 114 gün yerde kalmaktadır. Orman örtüsü 1 900- 2 000 m`den başlar, 2 500 m`ye kadar çıkar. Başlıca orman alanları Oltu, Şenkaya ve Olur ilçelerindeki sarıçam ve meşelerdir. İlin batı kesimi ormandan yoksundur. Yalnızca Aşkale-Erzincan sınırı arasında meşeliklere raslanır. İlin düzlük kesimlerini kaplayan otsu bitkiler, yerine göre bazen ilkbaharda yeşerip yazın kuruyan bozkırlar (stepler), bazen de yeşilliklerini yaz sonuna kadar koruyan çayırlar halindedir. İlin doğu yarısı, sularını Araş ırmağı aracılığıyla Hazar denizine gönderirken, batı kesiminin suları Karasu aracılığıyla Basra körfezine gider. Kuzeydeki sular, Tortum ve Oltu çayları aracılığıyla Çoruh ırmağında toplanarak Karadeniz`e boşalır. İlin en önemli gölü, Tortum suyu üstündeki Tortum gölüdür. 8 kilometre uzunluğunda, ortalama 1 kilometre genişlikte olan bu göl, Tortum çayının, yakınındaki Kemerlidağ`dan inen bir toprak kayması sonucunda tı kanmasıyla oluşmuştur. Gölün fazla sularını akıtan ayak, basamaklı kalker arazi üstünde düşüşler yaparak, 50 metre yüksekliğindeki ünlü Tortum çağlayanını oluşturur. Bu düşüşten yararlanarak enerji üreten Tortum santralı, çevrenin elektrik gereksinmesini karşılar. EKONOMİ Erzurum ilinde ekonomik yaşam, tarım ve hayvancılığa dayanır. Tarım alanlarının büyük bölümü tahıla ayrıl- . mıştır. Buğday yetiştiriciliğinde Merkez, Pasinlerve Horasan ilçeleri başta gelir. Sanayi bitkilerinden şekerpancarı ekimine önem verilir. Yöreye 1956`da giren şekerpancarı, daha az ölçüde Oltu, Tortum ve Hınıs ilçelerinde de yetiştirilir. Erzurum ilinde sebzelerden patates, lahana, soğan ve şalgam yetiştiriciliği yapılır. Meyvecilik, ilin kuzeyindeki Oltu, Tortum, İspir ve Olur ilçelerindeki vadi tabanlarında gelişmiştir. İl sınırları içinde koyun ve sığır yetiştiriciliğinin yanı sı ra, arıcılığa da önem verilir. Erzurum ilinin en önemli yeraltı gelir kaynağı linyittir. Şenkaya ilçesinde Balkaya`da, Aşkale ilçesinde Kükürtlü`de, Oltu ilçesinde linyit yatakları içinde petrol izlerine de raslanmıştır. İlin yeraltı gelir kaynaklarından biri de, Oltu ilçesindeki siyah kehribardır (oltutaşı); bundan tespih, kolye, ağızlık, vb. süs eşyaları yapılır. Başlıca sanayi kuruluşları ilin merkezinde toplanmış tır: Şeker fabrikası, Et kombinası, Yem sanayisi, Kiremit fabrikası, un fabrikaları. İl merkezi dışındaki en önemli kuruluş, Aşkale`deki çimento fabrikasıdır. ULAŞIM Erzurum, çeşitli karayollarının birleştiği önemli bir kav şak noktasıdır. Trabzon - İran transit yolu, İskenderun - Erzurum, Erzurum - Rize, Erzurum-Artvin, ErzurumKars, Erzurum - Muş karayolları ilin merkezinde dü ğümlenir. Erzurum`a 1939`da ulaşan demiryolu, ili batı- doğu doğrultusunda keser. Haydarpaşa`yı Kars`a bağ layan bu hat üstünde, batıdan doğuya doğru Aşkale, Erzurum, Hasankale ve Horasan`ın istasyonları vardır. Ankara ve İstanbul`dan Erzurum`a düzenli uçak seferleri de yapılmaktadır.
Erzurum Kongresi
Kurtuluş Savaşı`nın hemen başında Erzurum`da toplanan kongreye verilen ad. Amasya Genelgesi`ne göre 10 Temmuz 1919`da toplanması gereken, ama bazı il delegelerinin gecikmesi nedeniyle 23 Temmuz 1919`da Erzurum Sultanisi salonunda toplanan, yurdun çeşitli bölgelerinden gelmiş 56 temsilcinin katıldığı Erzurum Kongresi`nde, başkanlığa oybirliğiyle Mustafa Kemal`in seçilmesinden sonra, çeşitli komisyonların çalışmaları 5 Ağustos.`ta tamamlandı ve alınan kararlar 7 Ağustos`ta yayınlanan bildiriyle açıklandı. Ulusal sınırlar içinde vatanın bir bütün olduğu, yabancı işgalini İstanbul hükümeti önleyemezse bu amacı gerçekleştirebilecek geçici bir hükümet kurulabileceği, bu hükümetin bir ulusal kongre tarafından ya da `Heyeti Temsiliye` tarafından seçilebileceği, herhangi bir ülkenin manda ya da himayesinin kabul edilmeyeceği .
“Kurtuluş Savaşı`nın hemen başında Erzurum`da toplanan kongreye verilen ad. Amasya Genelgesi`ne göre 10 Temmuz 1919`da toplanması gereken, ama bazı il delegelerinin gecikmesi nedeniyle 23 Temmuz “
Kurtuluş Savaşı`nın hemen başında Erzurum`da
Kurtuluş Savaşı`nın hemen başında Erzurum`da toplanan kongreye verilen ad. Amasya Genelgesi`ne göre 10 Temmuz 1919`da toplanması gereken, ama bazı il delegelerinin gecikmesi nedeniyle 23 Temmuz 1919`da Erzurum Sultanisi salonunda toplanan, yurdun çeşitli bölgelerinden gelmiş 56 temsilcinin katıldığı Erzurum Kongresi`nde, başkanlığa oybirliğiyle Mustafa Kemal`in seçilmesinden sonra, çeşitli komisyonların çalışmaları 5 Ağustos.`ta tamamlandı ve alınan kararlar 7 Ağustos`ta yayınlanan bildiriyle açıklandı. Ulusal sınırlar içinde vatanın bir bütün olduğu, yabancı işgalini İstanbul hükümeti önleyemezse bu amacı gerçekleştirebilecek geçici bir hükümet kurulabileceği, bu hükümetin bir ulusal kongre tarafından ya da `Heyeti Temsiliye` tarafından seçilebileceği, herhangi bir ülkenin manda ya da himayesinin kabul edilmeyeceği gibi konular içeren bir bildiri yayınlandı. Sonra Mustafa Kemal, Rauf Bey, Raif Efendi, İzzet Bey, Servet Bey, Şeyh Fevzi Efendi, Bekir Sami Bey, Sadullah Bey ve Hacı Musa Efendi`den oluşan 9 kişilik bir Heyeti Temsiliye seçen Erzurum Kongresi dağıldı (17 Ağustos 1919) ve Sivas Kongresinin toplanması çalışmalarına girişildi.
Erzurumlu Darir
.
“Azeri şairi (XIV. yy.). Anadan doğma kör olduğu(Dar/r lakabı bundan gelir) halde, İslâm bilimlerini öğrenerek kadılık rütbesine yükselen Erzurumlu Darir, Mısır`a gidip (1377), Memluk “
Azeri şairi (XIV. yy.). Anadan doğma kör olduğu(Dar/r
Azeri şairi (XIV. yy.). Anadan doğma kör olduğu(Dar/r lakabı bundan gelir) halde, İslâm bilimlerini öğrenerek kadılık rütbesine yükselen Erzurumlu Darir, Mısır`a gidip (1377), Memluk Sultanı Melik Mansur Ali`nin sarayında yaşadı. Erzurumlu Darir`in yapıtları yalnız Suriye-Mısır bölgesinde değil, Anadolu`da da kendisinden sonraki yüzyıllarda okuyucu bulmuştur. Bu kitapların özellikle halk arasında okunması, dilinin yalınlığı nedeniyledir. Siye/`indeki bir şiirinin mevlid şairi Süleyman Çelebi`yi etkilediği düşünülürse, yaşadığı çağda ününün yaygın olduğu söylenebilir. Başlıca yapıtları: Kıssa-i Yusuf, Siyeri beş cilt, nazımdüzyazı karışımı), Fütüh üş-Şam (Arap Tarihçisi Vâkı- di`den aktarılmıştır), Yusuf ile Züleyha (mesnevi).
Erzurumlu Emrah
Türk halk şairi (Tanbura köyü, Erzurum ?-Niksar 1854 ya da 1860). Yaşamı üstüne bilgiler halk arasında dola şan söylentilere ve şiirlerine dayanan Erzurumlu Emrah`ın Erzurum`da medrese öğrenimi gördüğü, nakşibendi tarikatına girdiği, Sivas ve Kastamonu`da uzun süre kaldığı, Dertli`yi koruyan Alişan Bey`e sığındığı, bir ara Sinop ve İstanbul`a gittiği söylenir. Medrese öğrenimi gördüğü için klasik şiire yönelmiş, Fuzuli, Baki, Nedim gibi usta bildiklerini örneksemiş, nakşibendiliğin halidi koluna bağlı olduğu için tasawuf öğelerini şiirine doldurmuş, koşmalarında Karacaoğlan`ı, kimi zaman da Âşık Ömer ve Gevheri`yi izlemiştir. Âşık geleneğine bağlı kaldığı koşmalarında ustaca bir söyleyişe ulaştığı, yerli zevki dile getirdiği görülür. Erzurumlu Emrah`ın aruzla yazdığı şiirleri Divan .
“Türk halk şairi (Tanbura köyü, Erzurum ?-Niksar 1854 ya da 1860). Yaşamı üstüne bilgiler halk arasında dola şan söylentilere ve şiirlerine dayanan Erzurumlu Emrah`ın Erzurum`da medrese “
Türk halk şairi (Tanbura köyü, Erzurum ?-Niksar
Türk halk şairi (Tanbura köyü, Erzurum ?-Niksar 1854 ya da 1860). Yaşamı üstüne bilgiler halk arasında dola şan söylentilere ve şiirlerine dayanan Erzurumlu Emrah`ın Erzurum`da medrese öğrenimi gördüğü, nakşibendi tarikatına girdiği, Sivas ve Kastamonu`da uzun süre kaldığı, Dertli`yi koruyan Alişan Bey`e sığındığı, bir ara Sinop ve İstanbul`a gittiği söylenir. Medrese öğrenimi gördüğü için klasik şiire yönelmiş, Fuzuli, Baki, Nedim gibi usta bildiklerini örneksemiş, nakşibendiliğin halidi koluna bağlı olduğu için tasawuf öğelerini şiirine doldurmuş, koşmalarında Karacaoğlan`ı, kimi zaman da Âşık Ömer ve Gevheri`yi izlemiştir. Âşık geleneğine bağlı kaldığı koşmalarında ustaca bir söyleyişe ulaştığı, yerli zevki dile getirdiği görülür. Erzurumlu Emrah`ın aruzla yazdığı şiirleri Divan adıyla Erzurumlu Abdülaziz tarafından bastırılmış (1913/1914), heceyle yazılmış şiirlerini Eflatun Cem Güney ile Çetin Eflatun Güney kitap haline getirmişlerdir: Erzurumlu Emrah-Hayatı ve Şiirleri (1958). Erzurumlu İbrahim Hakkı: Bk. İBRAHİM HAKKI, ERZURUMLU.
Erzurum ovası
.
“Doğu Anadolu Bölgesi`nde ova. Erzurum-Kars bölü münde, Erzurum ili sınırları içinde, 1 800 m yükseltide yeralan Erzurum ovası, doğusundaki Pasinler ovasından Deveboynu geçidiyle ayrılır. “
Doğu Anadolu Bölgesi`nde ova. Erzurum-Kars bölü
Doğu Anadolu Bölgesi`nde ova. Erzurum-Kars bölü münde, Erzurum ili sınırları içinde, 1 800 m yükseltide yeralan Erzurum ovası, doğusundaki Pasinler ovasından Deveboynu geçidiyle ayrılır. Erzurum kentinin yeraldığı ova, alüvyonlu topraklarla örtülü olduğu ve çevresi yüksek dağlarla soğuk hava akımlarından korundu ğu için, yerleşmeye elverişli birtarım ve hayvancılık alanıdır.