Aksaray (kent)
Aksaray ilinin merkezi. İç Anadolu Bölgesi nde,Melendiz dağlarından inerekTuzgölünün güneyindeki bataklık alanda sona eren Melendiz çayının (bu çayın başlangıç kesimine Ihlar ı deresi adı verilir) ovaya çıktığı yerde kurulmuş olan Aksaray kentinin nüfusu 90 698`dir. Tarih. Aksaray kentinin kurulduğu yerde Eskiçağ`da bulunan Carsauraadlı kentin İ.Ö. III. binyılda kurulan Hitit merkezi Karsaura`yla aynı kent olduğu sanılmaktadır. Kapadokya krallarından Arkhaleos tarafından yeniden kurulan, kurucusunun adından ötürü Arkhelaisdenilen bu kent, Anadolu Selçukluları tarafından fethinden sonra, İzzettin II Kılıçarslan`ın yaptırdığı yapıtlarla adeta yeniden kuruldu; ortasında yapılan görkemli saraydan ötürü `Aksaray` adı verildi. Anadolu Selçukluları döneminde iki önemli kültür merkezi olan Konya ve Kayseri kentlerini .
“Aksaray ilinin merkezi. İç Anadolu Bölgesi nde,Melendiz dağlarından inerekTuzgölünün güneyindeki bataklık alanda sona eren Melendiz çayının (bu çayın başlangıç kesimine Ihlar ı deresi “
Aksaray ilinin merkezi. İç Anadolu Bölgesi nde,Melendiz
Aksaray ilinin merkezi. İç Anadolu Bölgesi nde,Melendiz dağlarından inerekTuzgölünün güneyindeki bataklık alanda sona eren Melendiz çayının (bu çayın başlangıç kesimine Ihlar ı deresi adı verilir) ovaya çıktığı yerde kurulmuş olan Aksaray kentinin nüfusu 90 698`dir. Tarih. Aksaray kentinin kurulduğu yerde Eskiçağ`da bulunan Carsauraadlı kentin İ.Ö. III. binyılda kurulan Hitit merkezi Karsaura`yla aynı kent olduğu sanılmaktadır. Kapadokya krallarından Arkhaleos tarafından yeniden kurulan, kurucusunun adından ötürü Arkhelaisdenilen bu kent, Anadolu Selçukluları tarafından fethinden sonra, İzzettin II Kılıçarslan`ın yaptırdığı yapıtlarla adeta yeniden kuruldu; ortasında yapılan görkemli saraydan ötürü `Aksaray` adı verildi. Anadolu Selçukluları döneminde iki önemli kültür merkezi olan Konya ve Kayseri kentlerini birbirine bağlayan ana yol üstünde gelişen Aksaray, Anadolu Selçukluları devletinin dağılmaya başlamasıyla, Karaman oğullarının egemenliği altına girdi. Osmanlılar ile Karamanoğulları arasındaki siyasal savaşımdan etkilenip, Yıldırım Bayezit döneminde Osmanlı topraklarına katıldı (1397). Ankara Savaşı`ndan (1402) sonra, yeniden Karamanoğullarına geçip, 1468`de Fatih Sultan Mehmet, Karamanoğulları Beyliği `ne son verince, kesinolarakOsmanlı topraklarına katıldı. Bu arada kentte yaşayanların bir bölümü İstanbul`a yerleştirilip, İstanbul`da bu göçmenlerin yerleştirildiği semte de Aksaray adı verildi. 00 olan Aksaray`ın XIX. yy. sonunda semt sayısı 41 `e, nüfusu 9 500`e yükseldi. Halıcılık ve dokumacılık önemli ölçüde gelişti. Osmanlı yönetimi örgütü içinde önceleri Karaman eyaletine bağlı bir sancak merkezi olan Aksaray, XIX. yy`ın ortalarından başlayarak, Niğde`ye bağlı bir kaza merkezi oldu. Eski önemini yitirip, nüfusu 3 000 - 3 500`e kadar düştüyse de, XIX. yy`ın sonunda yeniden 4 000 - 5 000`e yükseldi. GÜNÜMÜZDE AKSARAY Cumhuriyet döneminin başlarında il merkezi olan Aksaray, kısa süre sonra yeniden bir ilçe merkezi yapılarak (1922) Niğde iline bağlandı. 1927 sayımında 7 339 olan nüfusu, 1950`ye kadar 10 000`i aşamadı. 1950`de 10 000`i (10 966), 1970`te 30 000`i (30 138), 1985`te 80 000`i aşıp (81 056), bu hızlı gelişmenin sonucunda, 1989`da çıkarılan 3 578 sayılı yasayla kurulan aynı adlı yeni ilin merkezi oldu. 1990 nüfus sayımında nüfusu 90 000`i de aştı. Aksaray kenti, Kayseri`yi Nevşehir üstünden Konya`ya bağlayan karayolu ile Adana-Ankara yolunun kavşak noktasında önemli bir pazar yeridir. Ihlara vadisini görmeye gelen turistler için bir konaklama yeri rolü oynamaya da başlamıştır. Halı dokumacılığının yanı sıra tarıma dayalı sanayi kuruluşlarının kurulmasıyla hızla gelişmektedir.
Aksaray (il)
İç Anadolu Bölgesi`nde il. Yüzölçümü 7 626 km2, nüfusu 1990 sayımında 326 399, merkezi Aksaray kenti olan Aksaray ilinin, 7 ilçesi vardır: Merkez, Ağaçören, Eskil, Gülağaç, Güzelyurt, Ortaköy, Sarıyahşi. Kuzeyde Ankara ve Kırşehir, doğuda Nevşehir ve Niğde, güneyde ve batıda Konya illeriyle sınırlı olan Aksaray ilinin doğusu ve güneydoğusu dağlarla, güneybatısı yaylalarla, orta kesimleri ovalarla kaplıdır.|Doğu|kesiminde, güneybatı-kuzeydoğu doğrultulu dağlar, Tuz gölünün doğu kıyısına paralel uzanırlar. Doğudaki dağlık kesimin en yüksek noktası, Ekecik dağıdır (2 137 m). Güneydoğu kesimdeyse, yanardağ kökenli dağlar jyer alır. Bunlardan İç Anadolu Bölgesi`nin Erciyes`ten sonra en yüksek doruğu olan Büyük Haşan dağı, Aksaray- Niğde il sınırı üstünde 3 268 m`ye yükselir. İlin orta kesimlerini .
“İç Anadolu Bölgesi`nde il. Yüzölçümü 7 626 km2, nüfusu 1990 sayımında 326 399, merkezi Aksaray kenti olan Aksaray ilinin, 7 ilçesi vardır: Merkez, Ağaçören, Eskil, Gülağaç, Güzelyurt, “
İç Anadolu Bölgesi`nde il. Yüzölçümü 7 626
İç Anadolu Bölgesi`nde il. Yüzölçümü 7 626 km2, nüfusu 1990 sayımında 326 399, merkezi Aksaray kenti olan Aksaray ilinin, 7 ilçesi vardır: Merkez, Ağaçören, Eskil, Gülağaç, Güzelyurt, Ortaköy, Sarıyahşi. Kuzeyde Ankara ve Kırşehir, doğuda Nevşehir ve Niğde, güneyde ve batıda Konya illeriyle sınırlı olan Aksaray ilinin doğusu ve güneydoğusu dağlarla, güneybatısı yaylalarla, orta kesimleri ovalarla kaplıdır.|Doğu|kesiminde, güneybatı-kuzeydoğu doğrultulu dağlar, Tuz gölünün doğu kıyısına paralel uzanırlar. Doğudaki dağlık kesimin en yüksek noktası, Ekecik dağıdır (2 137 m). Güneydoğu kesimdeyse, yanardağ kökenli dağlar jyer alır. Bunlardan İç Anadolu Bölgesi`nin Erciyes`ten sonra en yüksek doruğu olan Büyük Haşan dağı, Aksaray- Niğde il sınırı üstünde 3 268 m`ye yükselir. İlin orta kesimlerini kaplayan ve Aksaray ovası adı verilen ova, T uz gölüne doğru alçalır. Güneybatı kesimde, `Obruk yaylası` adı verilen, bir kesimi Konya ili sınırları içinde de uzanan kalker yapılıyayla yer/alır ve kuzeydoğusundaki Tuz gölü çukur alanını, güneybatısındaki Konya ovası çukur alanından ayırır. Aksaray ili, ülkemizin en az yağış alan köşelerinden biridir. Özellikle Tuz gölüne yakın kesimler daha az yağış alır. Aksaray kentinde yıllık yağış tutarı, ortalama olarak 339 mm, en sıcak ay ortalaması 22,9 °C, en soğuk ay ortalaması - 0,3 °C`tır. Günümüze kadar kaydedilmiş en yüksek sıcaklık 37,8 °C (31.7.1971), en düşük sıcaklıklar -26,4 °C`tır (18.1.1972). İklimin bir yansıtıcısı olan doğal bitki örtüsü, yağış azlığının sonucu olarakjotsu bozkır bitkilerinden oluşur. İnsan eliyle ekilmiş akasyalar ve su boylarındaki söğütler ile kavaklıklar dışında, çıplak görünüş bütün ile egemendir. Aksaray ilindeki önemli akarsular Tuz gölünde sona ererler. Bunların en uzunu `Beyazsu`, `Ulusu` gibi adlarla da anılan Melendiz suyudur. İlin kuzeydoğu kesiminin bazı küçük dereleriyse Kızılırmak`a ulaşırjİldeki en önemli göl, Türkiye`nin ikinci büyük gölü olan Tuz gölüdür. Yalnız bu gölün bir kesimi Ankara, bir kesimi de Konya ili sınırları içine taşar. Güneybatı kesimdeki Obruk yaylası üstünde bazı küçük obruk gölleri yer alır. Yapay göllerden Hirfanlı baraj gölünün bir kesimi de Aksaray sınırları içindedir. İldeki birbaşka yapaygölde, Melendiz suyu üstündedir (Mamasın barajı gölü). EKONOMİ Aksaray ilinin ekonomisinde, genel olarak, tarım ve hayvancılık birinci sırada gelir. Ekim alanları içinde en geniş yer tahıl tarlalarına ayrılmıştır. Tahıl türleri arasında da buğday en çok ekilen türdür. Onu arpa izler. Yörede tarımın gelişmesinde Koçaş Tarım İşletmesi`nin olumlu etkileri olmuştur. Sanayi bitkilerinden en çok pancar, yumrulu bitkilerden en çok patates üretilir. Meyvecilik önemli ölçüde gelişmiştir. Meyve türleri arasında en çok elma üretilir. Hayvancılıkta küçükbaş hayvan (en çok koyun) sayısı oldukça yüksek, büyükbaş hayvan sayısı önemsizdir. Tarıma ve hayvancılığa bağlı sanayi kolları oldukça gelişmiştir. Tarıma dayalı olarak un, süt ve yem sanayilerinin, hayvancılığa bağlı olarak da halıcılığın geliştiği ilde, el halılarıyla özellikle Taşpınar kasabası ün yapmıştır. İldeki önemli bir başka sanayi kolu da rafine tuz sanayisidir. Ayrıca çeşitli yerlerde tuğla ve kiremit fabrikaları kurulmuştur. ULAŞIM Aksaray ili Adana-Ankara-İstanbul yolu ile Konya-Kayseri yolunun keşişme noktasında önemli biryoİ kavşağıdır.
Mahmut Bin Muhammet Aksarayi
.
“Selçuklu tarihçisi (XIV. yy.). Selçuklulara ve Moğollara hizmet etti. İbni Bibi tarihini tamamladı ve kitabına Müsamerat ül-Ahyar (Hayırlıların Gece Sohbeti, 1323) adını verdi. Farsça “
Selçuklu tarihçisi (XIV. yy.). Selçuklulara ve Moğollara
Selçuklu tarihçisi (XIV. yy.). Selçuklulara ve Moğollara hizmet etti. İbni Bibi tarihini tamamladı ve kitabına Müsamerat ül-Ahyar (Hayırlıların Gece Sohbeti, 1323) adını verdi. Farsça yazılmış bu kitap, Selçukluların son dönemi ile Anadolu beylikleri döneminin başlangıcı üstüne çok değerli bir kaynaktır.
Dolmabahçe sarayı
.
“İstanbul`da Dolmabahçe semtinde saray. Sultan Abdülmecit`in mimar Garabet Balyan ile oğlu Nikogos Balyan`a yaptırdığı (1842-1853) Dolmabahçe sarayı, rönesans ve barok karışımı bir üslupta, “
İstanbul`da Dolmabahçe semtinde saray. Sultan Abdülmecit`in
İstanbul`da Dolmabahçe semtinde saray. Sultan Abdülmecit`in mimar Garabet Balyan ile oğlu Nikogos Balyan`a yaptırdığı (1842-1853) Dolmabahçe sarayı, rönesans ve barok karışımı bir üslupta, bol süslemeli bir yapıdır. Deniz tarafında 600 m uzunluğunda geniş bir mermer rıhtımı olan saray, yol tarafında yüksek duvarlarla çevrilidir. Çok yüklü bezemelerle süslenmiş iki bü yük kapısından bahçesine girilir. Bahçeden geniş merdivenlerle selamlık bölümünün birinci katına çıkılır. Ortadaki asıl yapıda taht salonu yeralır. Bunun kuzeyinde hünkâr dairesi ve harem vardır. Yapımı bittikten sonra, Topkapı sarayından taşınan Osmanlı sülalesinin yerleştiği Dolmabahçe sarayı, gü nümüzde müze olarak kullanılmaktadır.
Mehmet Başaran
Türk şairi ve yazarı (Ceylan köyü, Lüleburgaz 1926). Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü`nü bitiren (1946) Mehmet Başaran, Aksu (Antalya) Köy Enstitüsü`ne öğretmen olarak atandıysa da, 1946 seçimlerinden sonra uygulanan siyaset sonucu askere alındı (1947) ve dönem sonunda kıtaya çıkarıldı. Askerlik dönüşü Edremit IX. Bölge Gezici başöğretmenliğine atanıp, 1951-1953 arasında köy ilkokul öğretmenliği yaptı. İstanbul Halk Eğitimi Folklor bölümünde görev aldı (1956). Türkiye Öğretmenler Sendikasının kuruluş çalışmalarına katılıp, genel yönetim kurulu üyeliği ve Marmara Bölgesi temsilciliğinde bulundu. İlk şiir ve yazıları Köy Enstitüleri Dergisi`nde yayınlanan Başaran, köy enstitüsü çıkışlı yazarların en başarılılarından sayılır. Şiir ve öykülerinin yanı sıra, anılarını ve izlenimlerini anlattığı .
“Türk şairi ve yazarı (Ceylan köyü, Lüleburgaz 1926). Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü`nü bitiren (1946) Mehmet Başaran, Aksu (Antalya) Köy Enstitüsü`ne öğretmen olarak atandıysa da, 1946 “
Türk şairi ve yazarı (Ceylan köyü, Lüleburgaz
Türk şairi ve yazarı (Ceylan köyü, Lüleburgaz 1926). Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü`nü bitiren (1946) Mehmet Başaran, Aksu (Antalya) Köy Enstitüsü`ne öğretmen olarak atandıysa da, 1946 seçimlerinden sonra uygulanan siyaset sonucu askere alındı (1947) ve dönem sonunda kıtaya çıkarıldı. Askerlik dönüşü Edremit IX. Bölge Gezici başöğretmenliğine atanıp, 1951-1953 arasında köy ilkokul öğretmenliği yaptı. İstanbul Halk Eğitimi Folklor bölümünde görev aldı (1956). Türkiye Öğretmenler Sendikasının kuruluş çalışmalarına katılıp, genel yönetim kurulu üyeliği ve Marmara Bölgesi temsilciliğinde bulundu. İlk şiir ve yazıları Köy Enstitüleri Dergisi`nde yayınlanan Başaran, köy enstitüsü çıkışlı yazarların en başarılılarından sayılır. Şiir ve öykülerinin yanı sıra, anılarını ve izlenimlerini anlattığı yazılarıyla da tanınır. Kendi deyimiyle `Yeni bir ateş yakmanın coşkusu içinde, bu coşkunun, yaratıcı emeğin türküsünü söylemek isteğiyle` başladığı şiir çalışmalarını, gene toplumcu-gerçekçi bir görüşün egemen olduğu öykülerle sürdürmüştür. Şiirleri: Ahlat Ağacı (1953), Karşılama (1958), Nisan Haritası (1960), Kocakent (1963), Pıtraktı Memleket (1969), Gök Ekin (1975). Günler Toz Rengi (1986), Sis Dağının Başında Borana Bak Borana (1990). Öyküleri: Aç Harmanı (1962), Zeytin Ülkesi(1964), SürgünlerD970), Elif Diye Bir Türkü (1976; 1970 TRT. Sanat Ödülleri tek öykü ödülü), Dilsiz Oyunu (1983). Roman: Memetçik Memet (özyaşamına dayalı, 1978; 1979 Orhan Kemal Roman Armağanı). Anı-İnceleme: Hoşçakal Dünya (1990), Gaz Kokan Suskunluk (1991), Aydınlanma Yolunda! 1993).
Tunç Başaran
Türk sinema yönetmeni (İstanbul 1938). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi`nde öğrenim gören Tunç Başaran, Memduh Ün`ün yanında dört yıl asistanlık yaptıktan sonra Hayat Kavgası adlı filmle yönetmenliğe başladı (1964). 1973`e kadar 40`a yakın ticari film çektikten sonra sinemayı bırakıp, reklam filmleri yönetmeye koyuldu.1987`de, Biri ve Diğerleri (24. Antalya Film Festivali`nde jüri özel ödülü aldı) filmiyle yeniden sinemaya döndü ve art arda ödüller kazanan filmler çekti: Uçurtmayı Vurmasınlar (1989; 26. Antalya Film Festivali`nde `en iyi film`, 10. Valencia Akdeniz Ülkeleri Film Festivali`nde ikinci `en iyi film` ödüllerini aldı), Piano Piano Bacaksız (1990; 10. İstanbul ve 17. Frankfurt Uluslararası Film festivallerinde `en iyi film` ödüllerini, Kültür Bakanlığı Sinema Ödülü`nü, Adana Altın Koza Film Festivali`nde `en .
“Türk sinema yönetmeni (İstanbul 1938). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi`nde öğrenim gören Tunç Başaran, Memduh Ün`ün yanında dört yıl asistanlık yaptıktan sonra Hayat Kavgası “
Türk sinema yönetmeni (İstanbul 1938). İstanbul
Türk sinema yönetmeni (İstanbul 1938). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi`nde öğrenim gören Tunç Başaran, Memduh Ün`ün yanında dört yıl asistanlık yaptıktan sonra Hayat Kavgası adlı filmle yönetmenliğe başladı (1964). 1973`e kadar 40`a yakın ticari film çektikten sonra sinemayı bırakıp, reklam filmleri yönetmeye koyuldu.1987`de, Biri ve Diğerleri (24. Antalya Film Festivali`nde jüri özel ödülü aldı) filmiyle yeniden sinemaya döndü ve art arda ödüller kazanan filmler çekti: Uçurtmayı Vurmasınlar (1989; 26. Antalya Film Festivali`nde `en iyi film`, 10. Valencia Akdeniz Ülkeleri Film Festivali`nde ikinci `en iyi film` ödüllerini aldı), Piano Piano Bacaksız (1990; 10. İstanbul ve 17. Frankfurt Uluslararası Film festivallerinde `en iyi film` ödüllerini, Kültür Bakanlığı Sinema Ödülü`nü, Adana Altın Koza Film Festivali`nde `en iyi yönetmen` ödülünü aldı).
Mehmet Başaran
Türk şairi ve yazarı (Ceylan köyü, Lüleburgaz 1926). Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü`nü bitiren (1946) Mehmet Başaran, Aksu (Antalya) Köy Enstitüsü`ne öğretmen olarak atandıysa da, 1946 seçimlerinden sonra uygulanan siyaset sonucu askere alındı (1947) ve dönem sonunda kıtaya çıkarıldı. Askerlik dönüşü Edremit IX. Bölge Gezici başöğretmenliğine atanıp, 1951-1953 arasında köy ilkokul öğretmenliği yaptı. İstanbul Halk Eğitimi Folklor bölümünde görev aldı (1956). Türkiye Öğretmenler Sendikasının kuruluş çalışmalarına katılıp, genel yönetim kurulu üyeliği ve Marmara Bölgesi temsilciliğinde bulundu. İlk şiir ve yazıları Köy Enstitüleri Dergisi`nde yayınlanan Başaran, köy enstitüsü çıkışlı yazarların en başarılılarından sayılır. Şiir ve öykülerinin yanı sıra, anılarını ve izlenimlerini anlattığı .
“Türk şairi ve yazarı (Ceylan köyü, Lüleburgaz 1926). Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü`nü bitiren (1946) Mehmet Başaran, Aksu (Antalya) Köy Enstitüsü`ne öğretmen olarak atandıysa da, 1946 “
Türk şairi ve yazarı (Ceylan köyü, Lüleburgaz
Türk şairi ve yazarı (Ceylan köyü, Lüleburgaz 1926). Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü`nü bitiren (1946) Mehmet Başaran, Aksu (Antalya) Köy Enstitüsü`ne öğretmen olarak atandıysa da, 1946 seçimlerinden sonra uygulanan siyaset sonucu askere alındı (1947) ve dönem sonunda kıtaya çıkarıldı. Askerlik dönüşü Edremit IX. Bölge Gezici başöğretmenliğine atanıp, 1951-1953 arasında köy ilkokul öğretmenliği yaptı. İstanbul Halk Eğitimi Folklor bölümünde görev aldı (1956). Türkiye Öğretmenler Sendikasının kuruluş çalışmalarına katılıp, genel yönetim kurulu üyeliği ve Marmara Bölgesi temsilciliğinde bulundu. İlk şiir ve yazıları Köy Enstitüleri Dergisi`nde yayınlanan Başaran, köy enstitüsü çıkışlı yazarların en başarılılarından sayılır. Şiir ve öykülerinin yanı sıra, anılarını ve izlenimlerini anlattığı yazılarıyla da tanınır. Kendi deyimiyle `Yeni bir ateş yakmanın coşkusu içinde, bu coşkunun, yaratıcı emeğin türküsünü söylemek isteğiyle` başladığı şiir çalışmalarını, gene toplumcu-gerçekçi bir görüşün egemen olduğu öykülerle sürdürmüştür. Şiirleri: Ahlat Ağacı (1953), Karşılama (1958), Nisan Haritası (1960), Kocakent (1963), Pıtraktı Memleket (1969), Gök Ekin (1975). Günler Toz Rengi (1986), Sis Dağının Başında Borana Bak Borana (1990). Öyküleri: Aç Harmanı (1962), Zeytin Ülkesi(1964), SürgünlerD970), Elif Diye Bir Türkü (1976; 1970 TRT. Sanat Ödülleri tek öykü ödülü), Dilsiz Oyunu (1983). Roman: Memetçik Memet (özyaşamına dayalı, 1978; 1979 Orhan Kemal Roman Armağanı). Anı-İnceleme: Hoşçakal Dünya (1990), Gaz Kokan Suskunluk (1991), Aydınlanma Yolunda! 1993).
Tunç Başaran
Türk sinema yönetmeni (İstanbul 1938). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi`nde öğrenim gören Tunç Başaran, Memduh Ün`ün yanında dört yıl asistanlık yaptıktan sonra Hayat Kavgası adlı filmle yönetmenliğe başladı (1964). 1973`e kadar 40`a yakın ticari film çektikten sonra sinemayı bırakıp, reklam filmleri yönetmeye koyuldu.1987`de, Biri ve Diğerleri (24. Antalya Film Festivali`nde jüri özel ödülü aldı) filmiyle yeniden sinemaya döndü ve art arda ödüller kazanan filmler çekti: Uçurtmayı Vurmasınlar (1989; 26. Antalya Film Festivali`nde `en iyi film`, 10. Valencia Akdeniz Ülkeleri Film Festivali`nde ikinci `en iyi film` ödüllerini aldı), Piano Piano Bacaksız (1990; 10. İstanbul ve 17. Frankfurt Uluslararası Film festivallerinde `en iyi film` ödüllerini, Kültür Bakanlığı Sinema Ödülü`nü, Adana Altın Koza Film Festivali`nde `en .
“Türk sinema yönetmeni (İstanbul 1938). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi`nde öğrenim gören Tunç Başaran, Memduh Ün`ün yanında dört yıl asistanlık yaptıktan sonra Hayat Kavgası “
Türk sinema yönetmeni (İstanbul 1938). İstanbul
Türk sinema yönetmeni (İstanbul 1938). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi`nde öğrenim gören Tunç Başaran, Memduh Ün`ün yanında dört yıl asistanlık yaptıktan sonra Hayat Kavgası adlı filmle yönetmenliğe başladı (1964). 1973`e kadar 40`a yakın ticari film çektikten sonra sinemayı bırakıp, reklam filmleri yönetmeye koyuldu.1987`de, Biri ve Diğerleri (24. Antalya Film Festivali`nde jüri özel ödülü aldı) filmiyle yeniden sinemaya döndü ve art arda ödüller kazanan filmler çekti: Uçurtmayı Vurmasınlar (1989; 26. Antalya Film Festivali`nde `en iyi film`, 10. Valencia Akdeniz Ülkeleri Film Festivali`nde ikinci `en iyi film` ödüllerini aldı), Piano Piano Bacaksız (1990; 10. İstanbul ve 17. Frankfurt Uluslararası Film festivallerinde `en iyi film` ödüllerini, Kültür Bakanlığı Sinema Ödülü`nü, Adana Altın Koza Film Festivali`nde `en iyi yönetmen` ödülünü aldı).
sara
.
“Beyinde gerçekleşen apansız elektrik boşalmaları ne demiyle bilinç yitimi nöbetlerine yol açan, genellikle nedeni bilinmeyen ve `yapısal` diye nitelendirilen sinir hastalığı. Birkaç saniye “
Beyinde gerçekleşen apansız elektrik boşalmaları
Beyinde gerçekleşen apansız elektrik boşalmaları ne demiyle bilinç yitimi nöbetlerine yol açan, genellikle nedeni bilinmeyen ve `yapısal` diye nitelendirilen sinir hastalığı. Birkaç saniye süren dalgınlıktan, çok uzun ve korkutucu çırpınmalarla gelişen şiddetli biçimlere kadar çok çeşitli olabilen sara (epilepside denir) nöbetlerini, hasta, denetim altına almayı başaramaz. Çeşitli kaza ve hastalıkların etkisiyle beyinde ortaya çıkan bozukluklar da saraya yol açabilirler: Bu durumlarda nö bet, beynin zarar gören bölgesine bağlı organlarda gö rülür. Tedavi genellikle barbitürik asit türevleri verilmesine dayanır.
Tahsin Saraç
.
“Türk şairi ve çevirmeni (Muş 1930-İzmit 1989). Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca bölümünü bitiren (1952) Tahsin Saraç, devlet bursuyla Paris`e gönderilerek, Sorbonne Üniversitesi`nde “
Türk şairi ve çevirmeni (Muş 1930-İzmit 1989).
Türk şairi ve çevirmeni (Muş 1930-İzmit 1989). Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca bölümünü bitiren (1952) Tahsin Saraç, devlet bursuyla Paris`e gönderilerek, Sorbonne Üniversitesi`nde öğrenim gördü (1953- 54; 1957-59). Yurda dönünce Gazi Eğitim Enstitü sünde Fransız dili ve edebiyatı dersi verip, 1971 `de emekliye ayrıldı. Şiirlerinin yanı sıra sözlük çalışmalarıyla tanınıp, birçok Türk edebiyatçısının yapıtlarını Fransızca`ya çevirdi. Şiir kitapları: Bir Ölümsüz Yalnızlık (1965), Güneş Kavgası (1968), Direnmeler (1973; 1970 TRT Büyük ödülü), Güvercin Kasapları(1978), Çıplak Kayada Çimlenmek (1990). Antoloji: Günümüz Fransız Şiiri (1963; 1964 TDK Çeviri ödülü). Sözlük: Fransızca-Türkçe Sözlük (1976; birçok kez yeniden basıldı).