sehir Yazıları
sehir

Çanakkale (kent)

Çanakkale ilinin merkezi. Marmara Bölgesi`nde, Çanakkale boğazının Anadolu yakasında, en dar kesimi kıyısında kurulu Çanakkale`nin nüfusu 531995`tir. TARİH Çanakkale kenti, kuruluşu çok eski dönemlere inmeyen, temelleri, XV. yy`da, Fatih Sultan Mehmet döneminde atılmış bir kenttir. Bu yeni kentin çekirdeğini Fatih Sultan Mehmet`in boğazdan geçişi denetleyebilmek için yaptırdığı kale oluşturmuştur. 1463`te yaptı­ rılan ve Kale-i Sultaniye adı verilen bu kale, Çanakkale boğazına dökülen Kocaçay (Sarısu) ağzındaki bir düzlükte kurulmuştu. Kare biçiminde olan kalenin içinde gene Fatih tarafından yaptırılan bir de cami bulunuyordu. Kalenin çevresinde zamanla gelişen yerleşme yerine de başlangıçta Kale-i Sultaniye deniyordu. Evliya Çelebi`nin belirttiğine göre, XVII. yy`da Çanakkale, çevresi bağ ve bahçelerle kuşatılmış .

“Çanakkale ilinin merkezi. Marmara Bölgesi`nde, Çanakkale boğazının Anadolu yakasında, en dar kesimi kıyısında kurulu Çanakkale`nin nüfusu 531995`tir. TARİH Çanakkale kenti, kuruluşu “

Çanakkale ilinin merkezi. Marmara Bölgesi`nde, Çanakkale

Çanakkale ilinin merkezi. Marmara Bölgesi`nde, Çanakkale boğazının Anadolu yakasında, en dar kesimi kıyısında kurulu Çanakkale`nin nüfusu 531995`tir. TARİH Çanakkale kenti, kuruluşu çok eski dönemlere inmeyen, temelleri, XV. yy`da, Fatih Sultan Mehmet döneminde atılmış bir kenttir. Bu yeni kentin çekirdeğini Fatih Sultan Mehmet`in boğazdan geçişi denetleyebilmek için yaptırdığı kale oluşturmuştur. 1463`te yaptı­ rılan ve Kale-i Sultaniye adı verilen bu kale, Çanakkale boğazına dökülen Kocaçay (Sarısu) ağzındaki bir düzlükte kurulmuştu. Kare biçiminde olan kalenin içinde gene Fatih tarafından yaptırılan bir de cami bulunuyordu. Kalenin çevresinde zamanla gelişen yerleşme yerine de başlangıçta Kale-i Sultaniye deniyordu. Evliya Çelebi`nin belirttiğine göre, XVII. yy`da Çanakkale, çevresi bağ ve bahçelerle kuşatılmış 2 000 evden oluşan bir yerleşmeydi. XVII. yy`a doğru Çanakka-. le boğazı Venediklilerin sık sık saldırısına uğrayıp, hattâ bir süre de ablukaları altında kaldı (1654`te Osmanlı- Venedik deniz savaşlarının en şiddetlilerinden biri kentin açığında oldu). Kale-i Sultaniye kenti bu olaylardan zarar gördü ve geriledi. Ama XVIII. yy`da, yeniden gelişti. Halkının büyük bölümü, ipek, yelken bezi, çanak- çömlek yapımıyla ve ticaretiyle uğraşan kente, çanak- çömlek üretim ve ticaretinin gün geçtikçe gelişmesiyle Çanak-Kalesi denilmeye başlandı ve zamanla bu ad Çanakkale`ye dönüştü. XIX.yy`da,jnüfusujl 1 000 dolayında olan kentte renkli ipek,jsırma ve mercanla, yapılan işlemecilik büyük ölçüde gelişmişti^ Yönetim bakımdan Çanakkale kenti, Osmanlı İmparatorluğunun ilk dönemlerinde Anadolu eyaletine bağlı Biga sancağı içinde yeralırken, sonradan, XVI. yy`ın ortalarına doğru kurulan ve merkezi Gelibolu olan Cezayin-i Bahr-i Sefid vilayetinin sınırları içine alındı. Daha sonra bu vilayetin merkezi oldu. XIX. yy`ın sonlarındaysa bağımsız Biga sancağının merkeziydi. Çanakkale, tarihinin en karanlık günlerini XX. yy`ın başlarında yaşadı. Birinci Dünya Savaşı patlak verince, İtilâf Devletleri`nin Rusya`ya yardım gönderebilmek için Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçmeyi tasarlamaları üstüne, İtilâf Devletleri donanmalarının Çanakkale boğazına saldırmasından büyük zarar gördü ve nüfusu azaldı. GÜNÜMÜZDE ÇANAKKALE Cumhuriyet döneminde Çanakkale`nin nüfusu, zaman zaman kente yerleştirilen askerî birlikler nedeniyle artmış, bazen de bu birliklerin başka yerlere aktarılması sonucunda azalmıştır. İlk nüfus sayımında (1927) 8 515 olan nüfusu, 1935`te 11 495`e yükselmiş, İkinci Dünya Savaşı içinde asker yığılmasının sonucu olarak 1940`ta 24 621 `i bulmuş, savaştan sonra yeniden 11 824`e düş­ müştür (1950). O tarihten sonra sürekli artarak, 1970`te 27 042`ye, 1980`de 39 975`e çıkmış, 1990`da da 50 000`i aşmıştır (53 995). Kentin nüfus artışına paralel olarak, alan açısından gelişmesi de 1950`li yıllara kadar yavaş oldu. Sözü edilen yıllarda, kentin yerleşme alanı yüzyılın başındaki sı­ nırlarını aşağı-yukarı koruyor, yalnızca Kocaçay`ın Çanakkale boğazına ulaştığı yerin gerisindeki düzlükte ve bu düzlüğün kuzeyindeki Hastane bayırının bir bölü­ münde yayılıyordu. Son kırk yıl içindeyse Kocaçay boyunca doğuya, kıyı kesiminde kuzeye doğru genişleyip, güneyde Kocaçay`ın karşı yakasına da taştı; doğudan Balıkesir ve İzmir karayolları doğrultusunda iç kesimlere doğru da yayıldı.