İbrahim Hakkı Paşa
Türk devlet adamı (İstanbul 1863-Berlin 1918). Mabeyin mütercimliği (1884) yapan İbrahim Hakkı Paşa, Hukuk Mektebi`nde ve Hamidiye Ticaret Okulu`nda ders verdi. İtalya, Yunanistan ve ABD`ye görevli olarak gönderildi. Yeniden mabeyin mütercimliği, Sıhhiye Meclisi üyeliği yapıp, Babıali hukuk danışmanlığına atandı (1894) ve gizli bir görevle Bulgaristan`a yollandı. Osmanlılar ile Yunanistan arasında suçluların ve eşkıyaların iadesi için yapılan konsolosluk anlaşmasını görüşmek için Roma`da toplanan konferansa Türk delegesi olarak katıldı. Maarif nazırlığı (1908), Dahiliye nazırı vekilliği, Roma sefirliği yapıp, sadrazamlığa atandı (1908). Sadrazamlığa ek olarak Hariciye nazırlığını da üstlenip (1911), birkaç ay sonra istifa etti. Berlin sefirliğine atanıp (1 Ağustos 1915), bu görevde öldü. Birçok bilimsel .
“Türk devlet adamı (İstanbul 1863-Berlin 1918). Mabeyin mütercimliği (1884) yapan İbrahim Hakkı Paşa, Hukuk Mektebi`nde ve Hamidiye Ticaret Okulu`nda ders verdi. İtalya, Yunanistan ve ABD`ye “
Türk devlet adamı (İstanbul 1863-Berlin 1918). Mabeyin
Türk devlet adamı (İstanbul 1863-Berlin 1918). Mabeyin mütercimliği (1884) yapan İbrahim Hakkı Paşa, Hukuk Mektebi`nde ve Hamidiye Ticaret Okulu`nda ders verdi. İtalya, Yunanistan ve ABD`ye görevli olarak gönderildi. Yeniden mabeyin mütercimliği, Sıhhiye Meclisi üyeliği yapıp, Babıali hukuk danışmanlığına atandı (1894) ve gizli bir görevle Bulgaristan`a yollandı. Osmanlılar ile Yunanistan arasında suçluların ve eşkıyaların iadesi için yapılan konsolosluk anlaşmasını görüşmek için Roma`da toplanan konferansa Türk delegesi olarak katıldı. Maarif nazırlığı (1908), Dahiliye nazırı vekilliği, Roma sefirliği yapıp, sadrazamlığa atandı (1908). Sadrazamlığa ek olarak Hariciye nazırlığını da üstlenip (1911), birkaç ay sonra istifa etti. Berlin sefirliğine atanıp (1 Ağustos 1915), bu görevde öldü. Birçok bilimsel yapıtı vardır.
Halet İbrahim Bey
.
“Türk gazetecisi ve şairi (İstanbul 1837-ay.y. 1878). Maliye nazırlarından Mehmet Halet Efendi`nin oğlu olan Halet İbrahim Bey, özel öğrenim görüp, bir süre Beyazıt Rüştiyesi`ne devam “
Türk gazetecisi ve şairi (İstanbul 1837-ay.y. 1878).
Türk gazetecisi ve şairi (İstanbul 1837-ay.y. 1878). Maliye nazırlarından Mehmet Halet Efendi`nin oğlu olan Halet İbrahim Bey, özel öğrenim görüp, bir süre Beyazıt Rüştiyesi`ne devam etti. Mahmut Nedim Paşa`nın aracılığıyla Hariciye Mektubi Kalemi`ne girdi (1850), Divan-ı Ahkâmı Adliye başkâtipliği (1868), Maarif Nezareti mektupçuluğu (1876) yaptı. Namık Kemal`in arkadaşı ve Encümen-i Şuara şairlerinden olan Halet İbrahim Bey, Ceride-i Havadis`te yazmış, Halep`te bir gazete çıkarmış, birde yıllık yayınlamıştır. Ayrıca biyografi, tarih, tiyatro alanlarında yapıtlar vermiş, şiirde divan geleneğini izlemiştir. Seyr ül- Akmar, Sırr ül-Esrar, Enmuzec, Mebde-i Kitabet, vb. risaleleri dışında, hlalet üs-Sebah adı altında topladığı şiirleri (basılmıştır) ve tiyatro oyunları vardır.
Abdürrahim Muhip Efendi
.
“Türk devlet adamı ve yazarı (İstanbul ?-ay.y. 1821). Divan Kalemi`nde yetiştirilen Abdürrahim Muhip Efendi, beylikçi kesedarlığında, beylikçilikte, nişancı rütbesiyle Paris elçiliğinde “
Türk devlet adamı ve yazarı (İstanbul ?-ay.y. 1821).
Türk devlet adamı ve yazarı (İstanbul ?-ay.y. 1821). Divan Kalemi`nde yetiştirilen Abdürrahim Muhip Efendi, beylikçi kesedarlığında, beylikçilikte, nişancı rütbesiyle Paris elçiliğinde (1806), deftereminliğinde (1812) ve Tabhane nazırlığında (1819) bulundu. Paris elçiliği sırasındaki gözlemlerini, resmî yazışmalarını ve görüşmelerini topladığı Küçük Sefaretnameve BüyükSefaretname adlı yapıtları, gerek dönemin Avrupa`sının bir Türk aydını tarafından betimlenmesi, gerek kapsadığı belgeler açısından önemlidir
İbrahim Hatemi
.
“Türk şairi (Edirne ?-ay.y. 1595). Divane Mahmut Çelebi`nin oğlu olan İbrahim Hatemi`nin sipahi sınıfından olduğu, Selim ll`nin sarayında bulunduğu dışında bilgi yoktur. Bazı belgelerde, “
Türk şairi (Edirne ?-ay.y. 1595). Divane Mahmut Çelebi`nin
Türk şairi (Edirne ?-ay.y. 1595). Divane Mahmut Çelebi`nin oğlu olan İbrahim Hatemi`nin sipahi sınıfından olduğu, Selim ll`nin sarayında bulunduğu dışında bilgi yoktur. Bazı belgelerde, sonradan `şairliğe ve kalenderliğe` vurarak gezilere çıktığı belirtilmiştir. Yaşadığı dönemde şiirlerinin zarifliğiyle ün salan İbrahim Hatemi`nin atasözü niteliğindeki `Tiz-i reftar olanın payine damen dolaşır/Erişir menzil-i maksuduna aheste giden` beyti, günümüze kadar gelmiştir. Divan`ı basılmamıştır.
Hergeleci İbrahim
.
“Türk pehlivanı (İslopol köyü, Razgard 1848-lzmit 1915). Genç yaşta güreşe başlayan Hergeleci (köyünde `hergele` [at ya da eşek sürüsü] çobanlığı yaptığı için bu adla anılmıştır) “
Türk pehlivanı (İslopol köyü, Razgard 1848-lzmit
Türk pehlivanı (İslopol köyü, Razgard 1848-lzmit 1915). Genç yaşta güreşe başlayan Hergeleci (köyünde `hergele` [at ya da eşek sürüsü] çobanlığı yaptığı için bu adla anılmıştır) İbrahim, Deliorman bölgesinde yaptığı güreşlerle kısa sürede ün kazanıp, İstanbul`a giderek, Sait Halim Paşa`nın korumasına girdi. Başta Adalı Halil, döneminin birçok ünlü pehlivanını yenip, ününü iyice yaydıktan sonra Paris`te Koca Yusuf`la karşılaştı; ancak, karşılaşma olaylı geçtiğinden, yarıda kaldı. Yetiştirdiği Kara Ahmet`in dünya şampiyonu olmasında önemli rol oynayan Hergeleci İbrahim`in, Türk güreşine kattığı 10 kadar oyun vardır.
İbrahim
İslâm inancına göre tek tanrılı ilk dini getiren ve Kâbe`yi yaptıran peygamber (İ.Ö. XI. yy.). Hükümdar Nemrud yeni doğan çocukları öldürttüğünden annesi Uşa`nın Kusa yakınlarındaki bir mağarada doğurduğu İbrahim Peygamber, Kur`an`a göre küçük yaşta Allah`ın varlığına inandı. Kavmi kurban kesmek için kent dışına çıkınca, kentteki putları kırıp, baltayı da en büyük putun önüne bıraktı. Nemrud`un buyruğuyla Edessa`da (günümüzde Şanlıurfa) ateşe atıldıysa da, ateş söndü ve gül bahçesine dönüştü. Bu mucizeye karşın çevresindekileri etkileyemeyen İbrahim Peygamber, bunun üstüne, eşi Sara ve kardeşinin oğlu Lut`la Filistin`e gidip, Firavun tarafından iyi karşılandı. Eşi Sara`dan çocuğu olmadığı için, Firavun`un hediye ettiği cariyesi Hacer`le evlenip, bir erkek çocuğu oldu. İsmail adını .
“İslâm inancına göre tek tanrılı ilk dini getiren ve Kâbe`yi yaptıran peygamber (İ.Ö. XI. yy.). Hükümdar Nemrud yeni doğan çocukları öldürttüğünden annesi Uşa`nın Kusa yakınlarındaki “
İslâm inancına göre tek tanrılı ilk dini getiren
İslâm inancına göre tek tanrılı ilk dini getiren ve Kâbe`yi yaptıran peygamber (İ.Ö. XI. yy.). Hükümdar Nemrud yeni doğan çocukları öldürttüğünden annesi Uşa`nın Kusa yakınlarındaki bir mağarada doğurduğu İbrahim Peygamber, Kur`an`a göre küçük yaşta Allah`ın varlığına inandı. Kavmi kurban kesmek için kent dışına çıkınca, kentteki putları kırıp, baltayı da en büyük putun önüne bıraktı. Nemrud`un buyruğuyla Edessa`da (günümüzde Şanlıurfa) ateşe atıldıysa da, ateş söndü ve gül bahçesine dönüştü. Bu mucizeye karşın çevresindekileri etkileyemeyen İbrahim Peygamber, bunun üstüne, eşi Sara ve kardeşinin oğlu Lut`la Filistin`e gidip, Firavun tarafından iyi karşılandı. Eşi Sara`dan çocuğu olmadığı için, Firavun`un hediye ettiği cariyesi Hacer`le evlenip, bir erkek çocuğu oldu. İsmail adını verdiği oğlunu ve Hacer`i Mekke`ye götürüp, Allah`ın buyruğuyla çocuğuyla birlikte sünnet olduktan sonra, Sara`dan da bir çocuğu (İshak) oldu. Allah`ın, inancını sınamak için İshak`ı kurban etmesini istemesiyle oğlunu kurban etmeye hazırlanırken, Allah`ın bir koç göndermesi üstüne, oğlunun yerine koçu kurban etti. Kur`an`da İbrahim Peygamber`in ölümü konusunda bilgi yoktur. Tevrat`a göreyse, 175 yaşında ölmüş, oğulları tarafından el-Halil`deki ata mezarlığına gömülmüştür.
İbrahim -
küçük oğlu olan İbrahim (Deli İbrahim, Sultan İbrahim de denir), ağabeyi Murat IV döneminde, korku içinde birhapis,ha`ne|yaşamı(sürdü.BoğdurulmaktanValideiKösem Sultan sayesinde kurtuldu. Murat IV ölünce tahta çıkarılıp (1640), başvezirliğe usta bir yönetici olan Kara Mustafa Paşa`yı getirmek akıllılığını göstererek, devletin önemli sorunlarını daha çok başvezirine bıraktı. Döneminin ilk uygulaması, mâliyeye yeni birdüzen verilerek gereksiz harcamaların azaltılması, vergilerin daha adaletli biçimde toplanmasına çalışılması, İstanbul`un yiyecek sorununa eğilinmesi oldu. İran`la dostluk ilişkileri geliştirildi. Batı devletleriyle yeni barış anlaşmaları ya- .pildi. Stratejik önem taşıyan Azak kalesi, 1641 `deki sonuçsuz kuşatmadan sonra, 1642`de alındı. 1643`ten sonra, padişahın zayıf bünyesinden de ya .
“küçük oğlu olan İbrahim (Deli İbrahim, Sultan İbrahim de denir), ağabeyi Murat IV döneminde, korku içinde birhapis,ha`ne|yaşamı(sürdü.BoğdurulmaktanValideiKösem Sultan sayesinde kurtuldu. “
küçük oğlu olan İbrahim (Deli İbrahim, Sultan
küçük oğlu olan İbrahim (Deli İbrahim, Sultan İbrahim de denir), ağabeyi Murat IV döneminde, korku içinde birhapis,ha`ne|yaşamı(sürdü.BoğdurulmaktanValideiKösem Sultan sayesinde kurtuldu. Murat IV ölünce tahta çıkarılıp (1640), başvezirliğe usta bir yönetici olan Kara Mustafa Paşa`yı getirmek akıllılığını göstererek, devletin önemli sorunlarını daha çok başvezirine bıraktı. Döneminin ilk uygulaması, mâliyeye yeni birdüzen verilerek gereksiz harcamaların azaltılması, vergilerin daha adaletli biçimde toplanmasına çalışılması, İstanbul`un yiyecek sorununa eğilinmesi oldu. İran`la dostluk ilişkileri geliştirildi. Batı devletleriyle yeni barış anlaşmaları ya- .pildi. Stratejik önem taşıyan Azak kalesi, 1641 `deki sonuçsuz kuşatmadan sonra, 1642`de alındı. 1643`ten sonra, padişahın zayıf bünyesinden de ya rarlanan yöneticilerin saray entrikaları hızlandı. Başvezir Kara Mustafa Paşa görevden alındı. Padişahın çevresindekiler birbirlerinin ayağını kaydırmaya çalışırken, Cinci Hoca padişah ve annesi üstündeki etkisini artırdı. Bu dönemde birkaç büyük ayaklanma çıktı ve güçlükle bastırıldı. Padişahın samur kürke olan düşkünlüğü gün geçtikçe artarken, padişah karılarına ve cariyelerine hâzineden büyük gelirler ayrılmaya başlandı. Bu arada, rüşvet uygulaması olağanüstü boyutlara çıktı; bütün üst düzey görevlere rüşvet verenler getirilmeye başlandı. Ekonomi geriler ve huzursuzluk artarken, padişah güvenmediği yöneticileri ortadan kaldırmayı tasarladıysa da, yöneticiler arasında yeralan dört ocak ağası, Valide Sultan`ın ve ulemanın işbirliğini sağlayarak, önce baş veziri öldürttüler; ardından İbrahim`i tahttan indirdiler ve kapısı örülmüş, yalnızca bir penceresi bulunan bir odaya kapattılar; on gün sonra da boğdurdular ve yerine oğlu Mehmet IV`ü tahta çıkarttılar (1648
Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi
Türk mutasawıfı ve şairi (Eğirdir ?-İstanbul 1655). Zengin bir tüccarın oğlu olan, ^çocukluğunda `varımı ben dosta verdim gayri varım kalmadı` dizesini söylemesi üstüne babasının `Bu oğlan, şeyh` dediği, lakabının da bundan kaynaklandığı söylenen Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi, İstanbul`a gelerek, Seyyit Seyfullah Nizamoğlu`nun halifelerinden Hakikizade Osman Efendi`ye bağlandı, Fatih`in sekbanbaşısının Aksaray`da yaptırdığı tekkeye şeyh oldu. Tasawuf etkisinde öğretici şiirler yazan Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi`nin, aruzla yazdığı şiirlerinin yanı sıra, hece ölçüsüyle Yunus tarzı ilahileri ve nefesleri de vardır. Başlıca yapıtları: Divan (Dil-`i dânâ kasidesini ve heceyle yazdığı İlahiyatı da içerir), Müfid ü Muhtasar (mesnevi, Tasawuf name ya da Vahdetname de denir), Sohbetname (Halifesi Gaybi Sunullah`ın .
“Türk mutasawıfı ve şairi (Eğirdir ?-İstanbul 1655). Zengin bir tüccarın oğlu olan, ^çocukluğunda `varımı ben dosta verdim gayri varım kalmadı` dizesini söylemesi üstüne babasının “
Türk mutasawıfı ve şairi (Eğirdir ?-İstanbul
Türk mutasawıfı ve şairi (Eğirdir ?-İstanbul 1655). Zengin bir tüccarın oğlu olan, ^çocukluğunda `varımı ben dosta verdim gayri varım kalmadı` dizesini söylemesi üstüne babasının `Bu oğlan, şeyh` dediği, lakabının da bundan kaynaklandığı söylenen Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi, İstanbul`a gelerek, Seyyit Seyfullah Nizamoğlu`nun halifelerinden Hakikizade Osman Efendi`ye bağlandı, Fatih`in sekbanbaşısının Aksaray`da yaptırdığı tekkeye şeyh oldu. Tasawuf etkisinde öğretici şiirler yazan Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi`nin, aruzla yazdığı şiirlerinin yanı sıra, hece ölçüsüyle Yunus tarzı ilahileri ve nefesleri de vardır. Başlıca yapıtları: Divan (Dil-`i dânâ kasidesini ve heceyle yazdığı İlahiyatı da içerir), Müfid ü Muhtasar (mesnevi, Tasawuf name ya da Vahdetname de denir), Sohbetname (Halifesi Gaybi Sunullah`ın yazdığı yapıtta, çeşitli söyleşileri sırasındaki sözleri yeralır).
Erzurumlu İbrahim Hakkı
.
“Türk mutasawıfı,bilgini ve şairi (Erzurum 1703-Siirt 1780). Dokuz yaşında amcasıyla gittiği Siirt`te Şeyh İsmail Fakirullah`a bağlanan (1720) Erzurumlu İbrahim Hakkı, torunuyla evlendiği “
Türk mutasawıfı,bilgini ve şairi (Erzurum 1703-Siirt
Türk mutasawıfı,bilgini ve şairi (Erzurum 1703-Siirt 1780). Dokuz yaşında amcasıyla gittiği Siirt`te Şeyh İsmail Fakirullah`a bağlanan (1720) Erzurumlu İbrahim Hakkı, torunuyla evlendiği şeyhinden halifelik aldı. 1752`de İstanbul`a gelerek, Mahmut I tarafından ilgiyle karşılandı ve saray kitaplığından yararlandı. Üç kez hacca giderek, Arabistan ve Mısır`ı dolaştı. Türkçe, Arapça ve Farsça kırka yakın yapıtı olduğu sanılan Erzurumlu İbrahim Hakkinin, Divan`inin yanı sıra başlıca yapıtı, ansiklopedi özellikli Marifetname`dir. Pek çok bilim dalıyla ilgili bilgi verdiği bu yapıtta, dünyanın yuvarlak olduğunu belirtmiş, Amerika`nın keşfiyle ve Kristof Kolomb`la ilgili bilgi vermiştir.
İbrahim Ludi
.
“Ludi sülalesinden Hindistan hükümdarı (öl. Panipet 1526). İskender Ludi`nin oğlu olan İbrahim Ludi, 1510`da tahta çıkıp, Agra`da hüküm sürdü, Cavnpur`da hüküm süren amcası Celal`i “
Ludi sülalesinden Hindistan hükümdarı (öl. Panipet
Ludi sülalesinden Hindistan hükümdarı (öl. Panipet 1526). İskender Ludi`nin oğlu olan İbrahim Ludi, 1510`da tahta çıkıp, Agra`da hüküm sürdü, Cavnpur`da hüküm süren amcası Celal`i yenip, topraklarını aldı. Sertliği nedeniyle halkta düşmanlık uyandırdı. Babur`a yenildi ve savaş alanında öldü.