Yazıları

perspektif

Hacmi bir düzlem üstünde canlandırmayı sağlayan kuralları topluca belirten terim. Perspektif, Örtaçağ`da ışık olaylarını inceleyen bilim olan optiğin âdıydı. Bir düzey üstünde üç boyutlu nesnelerin canlandırılmasına ilişkin kuramı ortaya koyabilmek için sanatçılar, bu bilimin buluşlarından ancak XV. yy`da yararlanmaya başladılar. Gerçekten de, Eskiçağ`da, Eukleides geometrisine dayanılarak, en ilgi çekici örnekleri Pompei`de bulunan bir derinlik resmi ortaya konmuşsa da, hiçbir Eskiçağ ressamı, sistemleşmiş bir perspektiften yararlanmamıştı. Uzam kuramı, Floransalı Brunelleschi, Ghiberti, Do- natello, Masaccio ve Ucello`nun çalışmalarıyla Rönesans`ın başlarında İtalya`da ortaya çıktı. İlk tutarlı kuram, 1443`te mimar Leon Battista Alberti tarafından Trattato della Pittura (Resim I İncelemesi)! adlı yapıtta ortaya kondu. .

“Hacmi bir düzlem üstünde canlandırmayı sağlayan kuralları topluca belirten terim. Perspektif, Örtaçağ`da ışık olaylarını inceleyen bilim olan optiğin âdıydı. Bir düzey üstünde üç “

Hacmi bir düzlem üstünde canlandırmayı sağlayan

Hacmi bir düzlem üstünde canlandırmayı sağlayan kuralları topluca belirten terim. Perspektif, Örtaçağ`da ışık olaylarını inceleyen bilim olan optiğin âdıydı. Bir düzey üstünde üç boyutlu nesnelerin canlandırılmasına ilişkin kuramı ortaya koyabilmek için sanatçılar, bu bilimin buluşlarından ancak XV. yy`da yararlanmaya başladılar. Gerçekten de, Eskiçağ`da, Eukleides geometrisine dayanılarak, en ilgi çekici örnekleri Pompei`de bulunan bir derinlik resmi ortaya konmuşsa da, hiçbir Eskiçağ ressamı, sistemleşmiş bir perspektiften yararlanmamıştı. Uzam kuramı, Floransalı Brunelleschi, Ghiberti, Do- natello, Masaccio ve Ucello`nun çalışmalarıyla Rönesans`ın başlarında İtalya`da ortaya çıktı. İlk tutarlı kuram, 1443`te mimar Leon Battista Alberti tarafından Trattato della Pittura (Resim I İncelemesi)! adlı yapıtta ortaya kondu. XV. yy`ın sonunda ve XVI. yy`ın başında, perspektifli resim çizmeyi sağlayan aygıtlar geliştirildi. Ayrıca, bu konuda birçok el kitabı da yayınlandı. Bunlar, görme alışkanlıklarını kökünden değişikliğe uğratan, ressamlar, mimarlar, tiyatro dekorcuları tarafından kullanılan kitaplardı. Böylece, matematiksel bir kuram ile düzenlenen ve en çok aranan niteliği `doğayı doğru bir biçimde dile getirmek` olan, yeni bir dünya görüşü ortaya çıktı. Aynı zamanda, bakan kişiye bağlı olarak, tablonun öğelerinin oranlarını düzeltmek gerektiği anlaşıldı. Çünkü kısaltım (rakursi), canlandırılan nesneleri çarpıtıyor, uzaktan görmekse, küçültüyordu. Manierismocu (özentici) ve barok ressamlar, `çarpıtıcı perspektif` gibi ustalıklar göstermeye başladılar. XVII. yy`da perspektif kitaplarının çoğalmasına karşın, öncü ressamlar, derinlik etkisini yaratmak için, perspektife karşı, ışık ve bölge karşıtlığını çıkardılar. Perspektif giderek bir inceleme konusu ve amaç olmaktan çıktı; bir resmi düzenlemenin belli bir yöntemi olmaya başladı.Fotoğrafın bulunmasıyla birlikte, canlı gibi gösterme gereksinmesi de ortadan kalktı ve kübizm, görüş noktalarını çoğaltarak (karşıdan, üççeyrek ve profili bir arada gösterdi), bir nesneyi bütünüyle canlandırma sorununu ortaya koydu. Söz konusu geometrik perspektif ya da merkezi perspektif, XX.yy`ın başına kadar Batı`da yaygın olarak kullanılmıştır. Bu perspektif, tablo düzeyine dikey olan bütün düşey düzlemlerin ulaştığı bir merkezî kaçış noktası kullanılmasına dayanır; tabloya paralel bütün öteki doğru düzlemlerparalelliklerini korurve kaçış noktaları sonsuza aktarılır. Geometrik perspektif, iki gözle sağlanan görüşün verdiği derinlik ve kabarıklık izlenimini yeniden kurmayı amaç alan ve akla dayanan bir girişimdir. Yalnızca tasarı geometrinin ilkelerini değil, havadan perspektif kurallarını da uygular. Bakan kişiye göre ele alınmış olan nesnenin uzaklığına bağlı olarak tonların ve ışık şiddetinin değişmesi, ışık kaynağının niteliğine, uzaklığına ve durumuna göre gölgelerin oluşması, bunun örnekleridir. Uzamın düzenlenmesine, geometrik perspektiften farklı çözümler de getirilmiştir. Bunlar arasında, Batı`da mimarlar tarafından kullanılan, ama Doğu`da ve Uzakdoğu`da da çok yaygın olan aksonometrik (ya da paralel) perspektifi saymak gerekir. Bu yöntemle, gözlem noktası sonsuza atılır ve bakan kişinin gözünü nesneye bağlayan bütün düzçizgiler, paralel duruma gelir. Çinli ressamlar, insan ve hayvanları canlandırırken, genellikle, doğal bir perspektif, manzaralar için aksonometrik perspektif, mimarlık için de çapraz aksonometrik perspektif kullanmışlardır. İslâm minyatürlerinde de, mimarlık yapıtları dik aksonometrik perspektifle, nesneler de çapraz perspektifle canlandırılarak, çeşitli perspektif tipleri birleştirilmiştir.

perspektif konusu nedir nerededir sorusuna cevap oldu mu ?
-