lazer ve mazer
Atomların enerji düzeylerini içeren bir işlemle yoğunlaştırılmış elektromagnetik ışınım üretmeye yarayan aygıtlar. Mazer (ya da maser) sözcüğü, `Uyarılmış Işınım Yayımıyla Yükseltilmiş Mikrodalga` anlamına gelen İngilizce Microwave Amplification by the Stimulated Emission of Radiation sözcüklerinin baş harflerinden türetilmiştir. Bu işlem, ilk kez 1917`de Albert Einstein tarafından öngörülmüş ve elde edilen ışınımın belirli özellikleri açıklanmıştır. Gama ışınları, görünen ışık ve radyo dalgaları gibi ışınların tümü, elektromagnetik ışınım türündendir. Bunların yalnızca dalga boyları (bir dalgada birbirini izleyen iki doruk noktası arasındaki uzaklığa `dalga boyu` denir) birbirinden farklıdır. Radyo dalgalarının dalga boyu, 1 m ile 10 000 m arasındadır. Görünür ışığın dalga boylarının .
“Atomların enerji düzeylerini içeren bir işlemle yoğunlaştırılmış elektromagnetik ışınım üretmeye yarayan aygıtlar. Mazer (ya da maser) sözcüğü, `Uyarılmış Işınım Yayımıyla “
Atomların enerji düzeylerini içeren bir işlemle
Atomların enerji düzeylerini içeren bir işlemle yoğunlaştırılmış
elektromagnetik ışınım üretmeye yarayan aygıtlar.
Mazer (ya da maser) sözcüğü, `Uyarılmış Işınım Yayımıyla
Yükseltilmiş Mikrodalga` anlamına gelen İngilizce
Microwave Amplification by the Stimulated Emission
of Radiation sözcüklerinin baş harflerinden türetilmiştir.
Bu işlem, ilk kez 1917`de Albert Einstein tarafından
öngörülmüş ve elde edilen ışınımın belirli özellikleri
açıklanmıştır.
Gama ışınları, görünen ışık ve radyo dalgaları gibi
ışınların tümü, elektromagnetik ışınım türündendir.
Bunların yalnızca dalga boyları (bir dalgada birbirini izleyen
iki doruk noktası arasındaki uzaklığa `dalga boyu`
denir) birbirinden farklıdır. Radyo dalgalarının dalga
boyu, 1 m ile 10 000 m arasındadır. Görünür ışığın
dalga boylarının kapsadığı alan, kızılaltı ışınımı da sayarsak
0,1 cm`den 0,0001 cm`ye kadar uzanır. Elektromagnetik
tayfta, dalga boyu aralığı 1 metreden 0,1
cm`ye kadar olan bölge, `mikrodalga bölgesi` diye adlandırılır.
1950 yıllarının sonlarında mazerin geliştirilmesiyle,
mikrodalga bölgesinde, tek dalga boyu içeren bir ışını
mın üretilmesi ve yükseltilmesi sağlandı. 1960 yıllarında
çalışma alanı genişletilerek, elektromagnetik tayfın
görünür bölgesinde de tek dalga boylu ışınım üretildi;
yani optik mazer bulundu. Optik mazere `lazer` (ya da
laser) adı verildi. `Uyarılmış Işınım Yayımıyla Yükseltilmiş
Işık` anlamına gelen lazer sözcüğü, İngilizce Light
Amplification by the Stimulated Emission of Radiation
sözcüklerinin baş harflerinden türetildi.
Uyarılmış yayım. Uyarılmış ışık üretiminden önce, sıradan
bir ışık kaynağında (sözgelimi, ampulde ya da gü
neşte) ışığın üretilme biçimini incelemek gerekir. Bir
atom, ortada yeralan bir çekirdek kütlesi ile bunun çevresindeki
yörüngelerde hareket eden küçük elektron
taneciklerinden oluşur. Elektronlar, her biri belirli enerji
düzeylerinde olan yörüngelerde hareket ederler. Çekirdeğe
en yakın yörüngesinde elektron bulunduran
atom, olabilecek en düşük enerji içeriyor demektir.
Böyle bir atoma `taban düzeyinde` (ya da normal durumunda)
denir. Elektronlar daha büyük yarıçaplı yö
rüngelerde hareket ediyorlarsa, atomun `uyarılmış dü
zeyde olduğu` söylenir.
Atomlar, doğal olarak taban düzeyindedirler; ama
maddeye ısı biçiminde enerji verilerek uyarılabilirler.
Sıcaklığı artırmak, elektronların kinetik enerjisini artırır.
Verilen enerji miktarı, uyarılmış enerji düzeyi için gereken
miktara ulaştığında, atom uyarılmış duruma gelir.
Uyarılmış atomun, daha alt enerji düzeylerine dönme
eğilimi vardır. Alt enerji düzeyine geçişte, fazla
enerjisinin bir bölümünü ışık enerjisi olarak yayımlar.
Kuvantum kuramına göre, yayımlanan bu enerji, `kuvantum`
adı verilen kesikli enerji paketleri halindedir.
Işık kuvantumlarına `foton` denir. Yayımlanan ışık fotonunun
dalgaboyu, içerdiği enerjiye bağlıdır. Enerji
de, düzeyler arasındaki geçiş türüyle belirlenir. Isıtılmış
bir ampul filamanında, bu olayların tümü oluşur.
Üretilen ışık, enerji düzeyleri sayısı fazla, dolayısıyla
olası geçişleri çok olan bir atomdan yayımlanıyorsa, geniş
bir dalga boyu aralığını kapsar. Isı enerjisi alıp, ısı
enerjisi yayımı yapma arasında geçen zaman, enerji
durumuna göre değişir. Bu nedenle, herfoton farklı evrelerde
dalga hareketine başlar. Olay bütünüyle rastlantısal
olduğu için,.bu tür ışık yayımına `rasgele yayım`
denir. Yayımlanan ışık da `uyumsuz` ışık diye adlandı
rılır.
Atomun uyarılmasını sağlayan bir başka yol daha
vardır. Atom, çarpan kuvantumun enerjisini soğurarak,
taban düzeyden uyarılmış düzeye geçebilir. Bu işleme,
`ışığın soğurulması` denir. Uyarılmış atom, bir süre
sonra bir foton yayımlayarak, taban düzeyine döner.
Bu sürece de `kendiliğinden yayım` denir.
Işık üretimini sağlayan üçüncü bir yol daha vardır.
Uyarılmış bir atom, enerji düzeyleri farkına karşılık gelecek
kadar enerji içeren bir fotonla, dalga boyuyla ya
da enerjiyle bombardıman edildiğinde, bir foton yayımlayarak,
alt enerji düzeyine iner. Bu işlem, soğurmanın
tam tersidir. Böylece yayımlanan fotonun dalga
boyu ve evresi, çarpan fotonunkiyle aynı olur. Asıl foton
yoluna devam ederken, yeni yayımlanan foton da
ona eşlik eder. Bu olay, fotonun uygun düzeyde uyarılmış her atoma çarpışında yinelenir ve aynı evrede yayımlanarak
giderek yoğunlaşan bir `foton çığı` oluşur.
Bu fotonların tümü aynı evrededir. Böyle ışınlara
`uyumlu (koherent) ışın` denir. Bu ışık yayımına da,
`uyarılmış yayım` adı verilir. Böylece, uyarılmış ışınım
yayımıyla, ışık yükseltilmiş olur.
Uygulamada, ışınımı yükseltmek için, sistem atomlarının
çoğu, yüksek enerji düzeylerinde bulunmalıdır.
Düşük düzeyde bulunanlar, ışından enerji soğurarak,
ışının yoğunluğunu azaltırlar. Gerçekte, bir ortamda
düşük enerjili atomların, yüksek enerjili atomlardan
fazla olması doğaldır. Bu durumu tersine çevirmek ve
yükseltmeyi sağlamak gerekir.
Amonyumlu mazer. Uyarılmış yayım işlemiyle ışının
yükseltildiği ilk aygıt, amonyumlu mazer olmuştur.
Amonyak molekülü dört atomdan (biri azot, üçü
hidrojen) oluşur. Bu molekülün pek çok uyarılmış enerji
düzeyi vardır. Ama bunlardan ikisi özellikle ilgi çekicidir.
Biri öbüründen daha yüksek olan bu enerji düzeylerinin
birinden öbürüne inildiğinde, dalga boyu 1,2 cm
olan bir ışınım yayımlanır. Amonyak moleküllerinin bü
yük bir bölümü, alttaki düzeyden daha yüksek bir enerji
düzeyine çıkarılırsa, 1,2 cm dalgaboylu ışınım, uyarılmış
yayımla yükseltilebilir.
Gerçekte amonyak molekülleri, oldukça yalın bir iş
lemle uyarılabilirler. Yükseltmeyi sağlamak için, uyarılmış
moleküllerin sayısı düşük enerjililerden fazla olmalıdır.
Yüksek enerjili molekülleri fazla olan amonyak elde
etmek için, bir filtre sistemi kullanılır. Alçak ve yüksek
enerjili moleküller, bir elektrik alanı içinde farklı
özellikler gösterirler. Bundan yararlanılarak, uyarılmış
moleküllerin, gazdan, çok etkili bir biçimde ayrılması
sağlanır.
Sistem, uyarılmış moleküllerin, yükseltmeyi oluşturan
bölüme geçmelerini sağlar. Bu bölüme, bir uçtan
1,2 cm dalgaboyunda zayıf bir uyarı gönderilirse, uyarılmış
amonyak molekülleri, uyarılmış yayımla güçlendirilir
ve öteki uçtan yükseltilmiş ışın çıkar.
Uyarının bu boşluktan ilk geçişi, yalnızca az sayıda
atomun uyarılmışlığının indirgenmesini sağlar. Bu yüzden,
yükseltilen ışık miktarı çok azdır. Yükseltmeyi artırmak
için, ortam, yüksek yansıtıcılığı olan çeperlerle
çevrilir. Böylece ışınımın, ortamı birçok kez geçmesi
sağlanır. Dalganın her geçişi, uyarılmış ışın yayımıyla
sonuçlanır ve dalganın yoğunluğu artar. Bu işlem sırasında
oluşan kendiliğinden yayım, önemsiz bir düzeydedir.
Yakutlu lazer. Uyarılmış yayımın yükseltilmesinden
sonraki ilk gelişme, daha kısa dalga boylu ışınımı (yani
görünür ışığı) güçlendirici bir aygıt olmuştur.
Bu yoldaki ilk başarılı lazer(katı lazeri) bir yakut billuruyla
yapılmıştır. Yakut, bazı atomlarının yerine krom
atomlarının yerleştiği bir alüminyum oksit billurudur.
Yakuta koyu kırmızı rengini veren, krom atomlarıdır.
Yakut lazerinin güçlendirici etkisi de krom atomlarıyla
açıklanabilir. Krom atomları, parlak bir dış ışık kayna
ğından gelen ışığı soğurarak, uyarılmış düzeylere yükselirler.
Buna, krom atomlarının, yüksek enerji düzeylerine
`pompalanması` denir. Çubuk biçimindeki yakut
billurunun iki ucu düz cilalanmış ve yansıtıcı bir
maddeyle kaplanmıştır.
Uyarılmış krom atomlarının çoğu, kendiliğinden yayım
yaparak, fazla enerjilerini dışarı verirler. Yayımlanan
bu ışık, çubuğun çeperlerinden dışarı kaçar. Atomların
birkaçı, sırlanmış uçlara doğru ışık yayımlar; bu ışık
yeniden billurun içine yansır. Işınım, uyarılmış bir kromatomuna çarptığında, uyarılmış ışın yayımlayacaktır.
Böylece ışık, her geçişte biraz daha yoğunlaşarak, yansıtıcı
yüzeyler arasında gidip gelir.
Krom atomlarının uyarılması, yakut billuruna büyük
bir sıcaklık verir. Bu nedenle, sürekli kullanımlarda, uygun
bir soğutma düzeneğinin kullanılması gerekir.
Yakutlu lazerden sonra, aynı amaçla kullanılan pek
çok billur sistemi ortaya çıkarılmıştır (neodimli cam„
vb.). Uygun billurlar seçilerek, çeşitli dalga boylarında
lazerler elde edilebilir.
Gazlı lazer. Bir başka lazer türünde, yükseltici ortam
olarak gazlar kullanılır. Bu aygıtların ilk örneklerinde,
helyum ve neon gazlarının bir karışımı kullanılmıştır.
Billurlu lazerlerde (ya da katı lazerleri), atomların enerjilerini
ışıkla uyarılacak düzeye çıkarmak sorun oluyordu.
Oysa gaz atomları, gaz içinden elektrik akımı ge
çirilerek uyarılabilirler. Bu teknik, neon lambalarında
ve sodyumlu sokak lambalarında da kullanılır. Bir
neon-helyum karışımı, elektrik akımına tutulursa, gaz
atomları, 1,15 mikrometre (0,000115 cm) dalga boyunda
ışık salacak düzeye çıkarlar. Bu dalga boyu,
elektromagnetik ışınım aralığının kızılötesi bölgesindedir.
Uyarılmış ışın, gaz odası içinde ileri geri yansıtılarak,
yoğunluğu artırılır.
Söz konusu gelişmeden sonra başka gaz bileşimleri
de kullanılmıştır. Bunlar arasında argon ve kripton karı
şımı ilgi çekicidir. Böyle bir aygıt, tayfın görünen bölgesinde,
birden çok dalga boyu içeren ışınım yayar. Böylece
oluşan ışında, birkaç renk vardır. Ama sonuçta, beyaz
ışığın görüntüsünü verir.
Gazlı lazerler, billurlu lazere göre daha uzun süre
kullanılabilirler.
En son gerçekleştirilmiş lazerler arasında, etkin ortam
olarak atom halinde iyot kullanılan iyot lazerleri, sı
vı çözelti halinde organik moleküller kullanılan boyarmadde
lazerleri, eklemli diyot biçiminde monte edilmiş
yarıiletkenler kullanılan yarı iletkenli lazerlerve bir
hızlandırıcıdan çıkan yüksek enerjili elektron paketinin
bir magnetik alandan geçirildiği serbestjelektronlu Ja.-
zerler sayılabilir.
Lazerlerin uygulama alanları. Lazerler yayımladıkları
ışığın çok yoğun olması ve tek dalga boyu içermesi nedeniyle
çeşitli alanlara uygulanmışlardır. Bunların başlı-
caları arasında serbest uzayda optik lifler ile sabit noktalar
arasında bağlantı kurulmasında kullanılmaları, cerrahinin
çeşitli dallarında (özellikle göz hastalıklarının tedavisinde)
kullanılmaları, lazer cayrometreleri ve lazer
telemetreleri, askerî hedeflerin lazerle belirlenmesi, fırlatılan
güdümlü mermilerin lazer demetiyle uzaktan
güdümlenmesi ve sanayinin çeşitli dallarındaki uygulamalar
(çubuklu kodların okunması, hologramlar, fotodizgi
ve baskı makineleri, lazer demetiyle kaynak, kesme,
işleme, vb. işlemleri) sayılabilir.