laiklik
Siyasal ve toplumsal sistemin din ve devlet ayrılığı ilkesine dayanması.|TürkiyeCumhuriyeti`nin kurulmasından sonra saltanatın (1922) ve halifelik kurumunun (1924) kaldırılmasıyla başlatılan devlet sisteminin laikleştirilmesi girişimi, 1924 Anayasası`nda yeralan ve devlet ile din işlerinin ayrılığı anlamına gelen laiklik anlayışıyla çelişen `Türkiye devletinin dini İslâm`dır` deyiminin tartı şılmasıyla gelişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 10 Nisan 1928`de Anayasa`nın ikinci maddesini değiştirdi ve milletvekilleri ile cumhurbaşkanının 16.-38. maddeler gereğincelant.içerken söylemek zorunda oldukları `vallahi` sözcüğü maddelerden çıkarıldı. Ayrıca, Büyük Millet Meclisi`nin görevlerini sıralayan 26. maddede, `ahkâmı şer`iyenin tenfizi` (şeriat hükümlerinin yürü tülmesi) sözcükleri deİAnayasa’danlçıkarıldı. .
“Siyasal ve toplumsal sistemin din ve devlet ayrılığı ilkesine dayanması.|TürkiyeCumhuriyeti`nin kurulmasından sonra saltanatın (1922) ve halifelik kurumunun (1924) kaldırılmasıyla başlatılan “
Siyasal ve toplumsal sistemin din ve devlet ayrılığı
Siyasal ve toplumsal sistemin din ve devlet ayrılığı ilkesine dayanması.|TürkiyeCumhuriyeti`nin kurulmasından sonra saltanatın (1922) ve halifelik kurumunun (1924) kaldırılmasıyla başlatılan devlet sisteminin laikleştirilmesi girişimi, 1924 Anayasası`nda yeralan ve devlet ile din işlerinin ayrılığı anlamına gelen laiklik anlayışıyla çelişen `Türkiye devletinin dini İslâm`dır` deyiminin tartı şılmasıyla gelişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 10 Nisan 1928`de Anayasa`nın ikinci maddesini değiştirdi ve milletvekilleri ile cumhurbaşkanının 16.-38. maddeler gereğincelant.içerken söylemek zorunda oldukları `vallahi` sözcüğü maddelerden çıkarıldı. Ayrıca, Büyük Millet Meclisi`nin görevlerini sıralayan 26. maddede, `ahkâmı şer`iyenin tenfizi` (şeriat hükümlerinin yürü tülmesi) sözcükleri deİAnayasa’danlçıkarıldı. 5 Şubat 1937`de Anayasa`nın 2. maddesinde laiklik ilkesinin yeralması ve Türkiye Cumhuriyeti`nin laik bir devlet olduğunun yazılmasıyla, laiklik bir Anayasa kuralı haline geldi. Bu ilkeler 1961 ve 1982 anayasalarında da korundu.