Sadullah Rami Paşa

Türk devlet adamı, şairi ve yazarı (Erzurum 1838-Viyana 1891). Müftüzade Ayaşlı Esat Muhlis Paşa`nın oğlu olan Sadullah Rami Paşa, rüştiye öğreniminden sonra özel derslerle yetiştirildi. Maliye Varidat kaleminde gö­ rev alarak (1843) devlet hizmetine girip, Şûrayı Devlet Maarif Dairesi başmuavinliğine (1868), Şûrayı Devlet üyeliğine (1869) Şûrayı Devlet başkâtipliğine (1870) getirildi. Daha sonra Divanı Hümayun tercümanlığı (1871), amedciliği (1874), Defteri Hakani nazırlığı, Temyiz Mahkemesi reisliği (1876), Ticaret nazırlığı, Murat V`in tahta çıkışından sonra da Mabeyin başkâtipliği yaptı. Ama padişah kısa süre sonra tahttan indirilince, Abdüihamit tarafından Bulgaristan sorununu incelemesi için Filibe`ye gönderilerek İstanbul`dan uzaklaş­ tırıldı. Ardından Berlin büyükelçiliğine atanıp (1877), .

“Türk devlet adamı, şairi ve yazarı (Erzurum 1838-Viyana 1891). Müftüzade Ayaşlı Esat Muhlis Paşa`nın oğlu olan Sadullah Rami Paşa, rüştiye öğreniminden sonra özel derslerle yetiştirildi. “

Türk devlet adamı, şairi ve yazarı (Erzurum 1838-Viyana

Türk devlet adamı, şairi ve yazarı (Erzurum 1838-Viyana 1891). Müftüzade Ayaşlı Esat Muhlis Paşa`nın oğlu olan Sadullah Rami Paşa, rüştiye öğreniminden sonra özel derslerle yetiştirildi. Maliye Varidat kaleminde gö­ rev alarak (1843) devlet hizmetine girip, Şûrayı Devlet Maarif Dairesi başmuavinliğine (1868), Şûrayı Devlet üyeliğine (1869) Şûrayı Devlet başkâtipliğine (1870) getirildi. Daha sonra Divanı Hümayun tercümanlığı (1871), amedciliği (1874), Defteri Hakani nazırlığı, Temyiz Mahkemesi reisliği (1876), Ticaret nazırlığı, Murat V`in tahta çıkışından sonra da Mabeyin başkâtipliği yaptı. Ama padişah kısa süre sonra tahttan indirilince, Abdüihamit tarafından Bulgaristan sorununu incelemesi için Filibe`ye gönderilerek İstanbul`dan uzaklaş­ tırıldı. Ardından Berlin büyükelçiliğine atanıp (1877), vezir rütbesiyle Viyana büyükelçiliğine nakledildi (1881) ve bu görev süresi boyunca, İstanbul`a gelmesine izin verilmedi. Kesin olarak aydınlatılmayan bir nedenden ötürü havagazıyla intihar etti. Şair ve düzyazı ustası olarak tanınan Sadullah Rami Paşa`nın günümüze kalmış yapıtlarının sayısı sınırlıdır: Ondokuzuncu Asır adlı şiiri, Lamartine`nin Gö/şiirinin çevirisi; 1878 Paris Ekspozisyonu (Sergisi) ve Şarlotenburg Sarayı başlıklı yazıları; Berlin Mektupları. Akla ve deneye dayanan bilim ve tekniğin yeni bir dönemi baş­ lattığı düşüncesinden yola çıkan Ondokuzuncu Asır ş- rinde, insanı yüceltmiş, gelişmeye olan inancını vurgulamış, eşitlik, özgürlük gibi kavramların yeni doğan ça­ ğa egemen olduğunu belirtmiştir. Tanzimat döneminde maddeci ve olgucu anlayış ilk kez bu şiirle ortaya konmuştur.