Hacı Arif Bey
.
““
Bk. ARİF b e y , h a c i .
Rıfkı Melul Meriç
.
“Türk şairi ve sanat tarihçisi (Dedeağaç , 1901 -İstanbul 1964). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi`ni bitirip (1927), İstanbul ve Anadolu`da çeşitli liselerde öğretmenlik yapan Rıfkı “
Türk şairi ve sanat tarihçisi (Dedeağaç , 1901
Türk şairi ve sanat tarihçisi (Dedeağaç , 1901 -İstanbul 1964). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi`ni bitirip (1927), İstanbul ve Anadolu`da çeşitli liselerde öğretmenlik yapan Rıfkı Melul Meriç, Türk Tarih Kuru- mu`nda, Etnografya müzesinde çalıştı. Güzel Sanatlar Akademisi`nde Türk sanat tarihi dersleri verip (1951), daha sonra Akademi`ye bağlı Türk Sanatı Tarihi Enstitü- sü`nü kurarak, yöneticiliğini üstlendi. Geleneksel biçimlerle yazdığı şiirlerinden çok, Türk süsleme sanatlarına ilişkin yazı ve incelemeleriyle ün saldı. Başlıca yapıtları: Türk Tezyini Sanatları (1937), Türk Nakış Sanatı Araştırmaları^ 953), CildSanatı Araştırma ları (1954), İkinci Sultan Beyazid Zamanı, Binaları, Mimarları ve Sanatkârları (1959).
R. Bruce Merrifield
.
“ABD`li biyokimya uzmanı (Fort VVorth, Texas 1921). Los Angeles`te Kaliforniya Üniversitesini bitiren (1949) Robert Bruce Merrifield, aynı yıl RockefellerTıp Araştırmaları Enstitüsü`nde çalışmaya “
ABD`li biyokimya uzmanı (Fort VVorth, Texas 1921).
ABD`li biyokimya uzmanı (Fort VVorth, Texas 1921). Los Angeles`te Kaliforniya Üniversitesini bitiren (1949) Robert Bruce Merrifield, aynı yıl RockefellerTıp Araştırmaları Enstitüsü`nde çalışmaya başladı. Peptitlerin bireşimini gerçekleştirmek için hızlı ve etkili bir yöntem bulup, 1984`te Nobel Kimya Ödülü`nü aldı.
Abdülbaki Arif Efendi
.
“Türk devlet adamı, şairi, hattatı ve müzikçisi (İstanbul 1663-ay.y. 1713). Mahzen kâtibi Mehmet Efendi`nin oğlu oİan Abdülbaki Arif Efendi, medrese öğrenimi gördü. Müderrislikte, Selanik, “
Türk devlet adamı, şairi, hattatı ve müzikçisi
Türk devlet adamı, şairi, hattatı ve müzikçisi (İstanbul 1663-ay.y. 1713). Mahzen kâtibi Mehmet Efendi`nin oğlu oİan Abdülbaki Arif Efendi, medrese öğrenimi gördü. Müderrislikte, Selanik, Bursa, Mısır ve İstanbul kadılıklarında, Anadolu ve Rumeli kazaskerliklerinde bulundu. Selanik kadısıyken bir şikâyet üstüne sürgüne gönderildi (1683); sonra padişah tarafından bağışlanarak Bursa kadılığı verildi (1687). Arapça, Farsça ve Türkçe şiirler yazan Abdülbaki Arif Efendi, aynı zamanda talik yazıda usta bir hattattı ve mevlevi musikisiyle uğraşırdı. Başlıca yapıtları: Divan (Türkçe), Miraçnâme (manzu
Ahmet Arif
.
“Türk şairi (Diyarbakır 1925-Ankara 1991). Ankara Dil- Tarih-CoğrafyaiF`akültesi`ndeJöğrenim|görürken siyasal görüşlerinden ötürü iki kez tutuklanınca (T950 ve 1952-1953), öğrenimini “
Türk şairi (Diyarbakır 1925-Ankara 1991). Ankara
Türk şairi (Diyarbakır 1925-Ankara 1991). Ankara Dil- Tarih-CoğrafyaiF`akültesi`ndeJöğrenim|görürken siyasal görüşlerinden ötürü iki kez tutuklanınca (T950 ve 1952-1953), öğrenimini yarıda bıraktı. Serbest kalınca Ankara gazetelerinde çalışarak, düzeltmenlik, sekreterlik yaptı; bir yandan da çeşitli dergilerde yayınlanan şiirleriyle ün kazandı. Toplumcu-gerçekçi şiirlerinde cezaevi yaşamı, insan sevgisi, direnme, vb. konuları zengin bir imge örgüsüyle dile getirdi. Şiirlerini I Hasretinden Prangalar Eskittim (1968, 25. basımı 1990) adlı kitabında topladı.
Topal Ahmet Rıfat Efendi
.
“Türk yazarı (İstanbul ?- ay.y. 1876). Rüsumat muhasebeciliği (1863), Bursa defterdarlığı yapan Topal Ahmet Rifat Efendi, tarih ve biyografi alanındaki yapıtlarıyla ün saldı. Osmanzade Taib`in “
Türk yazarı (İstanbul ?- ay.y. 1876). Rüsumat muhasebeciliği
Türk yazarı (İstanbul ?- ay.y. 1876). Rüsumat muhasebeciliği (1863), Bursa defterdarlığı yapan Topal Ahmet Rifat Efendi, tarih ve biyografi alanındaki yapıtlarıyla ün saldı. Osmanzade Taib`in Hadikat ül-Vüzera`sına yazdığı zeylde, 1809-1866 arasındaki sadrazamları anlattı. Öbür yapıtları: Devhatjül-Meşâyih •Maa/z(Şeyhlerin Uluları), Revzat ül-Aziziye|(biyografiler), Mir`at ül-Makasıd fi Def`i-Mefâsid (bektaşilikle ilgili).
Hersekli Arif Hikmet
Türk şairi (Mostar 1839-İstanbul 1903). Hersek valisi Zülfikâr Nafiz Paşa`nın oğlu olan Hersekli (ya da Herseklizade) Arif Hikmet, onbir yaşındayken büyükbabası tarafından tımarlı süvari miralaylığına getirildi. Babası ölünce ailesiyle İstanbul`a gelip (1854), medrese öğrenimi gördü. Sadaret Mektubi Kalemi`nde memurluğa başlayıp, Cevdet Paşa`nın aracılığıyla adliyeye geçerek, ceza muhakemeleri zabıt kâtipliğinde, Hüdavendigâr (Bursa), Manastır, Kastamonu, Adana gibi illerde Bidayet Mahkemesi Hukuk Dairesi başkanlığında bulundu (1897-1900); son görevi Temyiz Mahkemesi üyeliğiydi (1901). XIX. yy`da divan şiirini sürdüren güçlü şairlerin başında gelen Hersekli Arif Hikmet Leskofçalı Galip, Yenişehirli Avni, vb. şairlerle birlikte, Encümen-i Şuara adlı, eski şiiri sürdürmeyi amaç alan bir grup oluşturmuştur .
“Türk şairi (Mostar 1839-İstanbul 1903). Hersek valisi Zülfikâr Nafiz Paşa`nın oğlu olan Hersekli (ya da Herseklizade) Arif Hikmet, onbir yaşındayken büyükbabası tarafından tımarlı süvari “
Türk şairi (Mostar 1839-İstanbul 1903). Hersek valisi
Türk şairi (Mostar 1839-İstanbul 1903). Hersek valisi Zülfikâr Nafiz Paşa`nın oğlu olan Hersekli (ya da Herseklizade) Arif Hikmet, onbir yaşındayken büyükbabası tarafından tımarlı süvari miralaylığına getirildi. Babası ölünce ailesiyle İstanbul`a gelip (1854), medrese öğrenimi gördü. Sadaret Mektubi Kalemi`nde memurluğa başlayıp, Cevdet Paşa`nın aracılığıyla adliyeye geçerek, ceza muhakemeleri zabıt kâtipliğinde, Hüdavendigâr (Bursa), Manastır, Kastamonu, Adana gibi illerde Bidayet Mahkemesi Hukuk Dairesi başkanlığında bulundu (1897-1900); son görevi Temyiz Mahkemesi üyeliğiydi (1901). XIX. yy`da divan şiirini sürdüren güçlü şairlerin başında gelen Hersekli Arif Hikmet Leskofçalı Galip, Yenişehirli Avni, vb. şairlerle birlikte, Encümen-i Şuara adlı, eski şiiri sürdürmeyi amaç alan bir grup oluşturmuştur (1861). Divan`ı, İbnülemin Mahmut Kemal tarafından bastırılmıştır (1918). Felsefe, tasawuf ve siyasetle ilgili yapıtlarıysa basılmamıştır: Levayih ül-Hikem, Levaim ül-Efkâr, Misbah ül-İzah.
Rıfat Ilgaz
Türk şairi ve yazarı (Cide 1911-İstanbul 1993). Kastamonu Öğretmen Okulu`nu bitiren (1930) Rıfat İlgaz, bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı, Gazi Eğitim Enstitüsü edebiyat bölümünü bitirerek (1938), öğretmenliği Adapazarı ve İstanbul ortaokullarında sürdürdü. Sınıfaö\şiir kitabı nedeniyle kovuşturmaya uğrayıp, tutuklandı (1944). Öğretmenlikten ayrılarak gazeteciliğe başlayıp (1948), Aziz Nesin ve Sabahattin Ali`yle birlikte Markopaşa dergisini çıkardı. Sık sık kapatılan derginin yayınını Malumpaşa, Merhumpaşa, vb. adlarla sürdürüp, çeşitli dergi ve gazetelerde gülmece öyküleri, fıkralar yazdı. Kastamonu gazetelerinde çıkan şiirleriyle edebiyata giren (1927) Rıfat İlgaz, `1940 Kuşağı` adı verilen toplumcu şairlerin önde gelenlerindendir. Ezilen, yoksul insanların yaşamlarını yalın bir söyleyişle .
“Türk şairi ve yazarı (Cide 1911-İstanbul 1993). Kastamonu Öğretmen Okulu`nu bitiren (1930) Rıfat İlgaz, bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı, Gazi Eğitim Enstitüsü edebiyat bölümünü “
Türk şairi ve yazarı (Cide 1911-İstanbul 1993).
Türk şairi ve yazarı (Cide 1911-İstanbul 1993). Kastamonu Öğretmen Okulu`nu bitiren (1930) Rıfat İlgaz, bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı, Gazi Eğitim Enstitüsü edebiyat bölümünü bitirerek (1938), öğretmenliği Adapazarı ve İstanbul ortaokullarında sürdürdü. Sınıfaö\şiir kitabı nedeniyle kovuşturmaya uğrayıp, tutuklandı (1944). Öğretmenlikten ayrılarak gazeteciliğe başlayıp (1948), Aziz Nesin ve Sabahattin Ali`yle birlikte Markopaşa dergisini çıkardı. Sık sık kapatılan derginin yayınını Malumpaşa, Merhumpaşa, vb. adlarla sürdürüp, çeşitli dergi ve gazetelerde gülmece öyküleri, fıkralar yazdı. Kastamonu gazetelerinde çıkan şiirleriyle edebiyata giren (1927) Rıfat İlgaz, `1940 Kuşağı` adı verilen toplumcu şairlerin önde gelenlerindendir. Ezilen, yoksul insanların yaşamlarını yalın bir söyleyişle dile getirdiği şiirlerinin yanı sıra, gülmece öyküleriyle, özellikle okul yaşamını gülünç yanlarıyla yansıttığı Hababam Sınıfı adlı romanıyla ün salmıştır. Gülmece öykülerini topladığı kitaplarının sayısı yirmiye yakındır. 1984`ten başlayarak adına bir edebiyat ödülü konmuş, 1993`te Edebiyatçılar Derneği`nin Onur Ödülü Altın Madalyası verilmiştir. Şiir kitapları: Yarenlik^ 943), Sınıf{ 1944), Yaşadıkça (1947), Devam (1953), Karakılçık (1969), Uzak Değil (1971), Güvercinim Uyur mu (1974). Romanları: Karadeniz`in Kıyıcığında (1969), Karartma Geceleri (1974), Sarı Yazma (1976), Yıldız Karayel (1980, 1981 Fikret Madaralı ve Orhan Kemal roman ödülleri). Gülmece roman ve öyküleri: Radarın Anahtarı (1957), Hababam Sınıfı (1959, birçok kez sinemaya ve televizyona uyarlandı), Bizim Koğuş (1959), Kesmeli Bunları(1962), Hababam Sınıfı Uyanıyor(1972), Sosyal Kadınlar Partisi (1984), Çalış Osman Çiftlik Senin (1987), Rüşvetin Almancası (1988), Şeker Kutusu (1990), vb. Oyunları: Hababam Sınıfı (1967), Abbas Yolagiden (1967), Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı {İbiş`le Birlikte, 1971). Anıları: Biz de Yaşadık (1984), Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra (1986), vb.
Zeki Arif Ataergin
.
“Türk bestecisi (İstanbul 1896- ay.y. 1964), Kanuni Hacı Arif Bey`in oğlu olan Zeki Arif Ataergin, ilk müzik derslerini babasından aldı. Hukuk öğrenimi görerek, avukatlık ve noterlik yaptı. “
Türk bestecisi (İstanbul 1896- ay.y. 1964), Kanuni
Türk bestecisi (İstanbul 1896- ay.y. 1964), Kanuni Hacı Arif Bey`in oğlu olan Zeki Arif Ataergin, ilk müzik derslerini babasından aldı. Hukuk öğrenimi görerek, avukatlık ve noterlik yaptı. 1 durak, 1 peşrev, 2 saz semaisi, 5 beste, 2 ağır semai, 2 yörük semai, 1 46 şarkı(6 en/ ateşlere salan o kapkara siyah gözlerin vb.) dilkeşhaveran ve sipihrden birer fasıl (ikişer beste ile semai) besteledi.
Falih Rıfkı Atay
Türk yazarı ve gazetecisi (İstanbul 1894-ay.y. 1971). Din adamlarından Hoca Hilmi Efendi`nin oğlu olan Fatih Rıfkı Atay, Mercan İdadesi`ni ve Darülfünun`un Edebiyat bölümünü bitirdi. Sadaret ve Dahiliye kalemlerinde çalışıp (1913), Dahiliye Nazırı Talat Paşa`nın özel kalem müdürü olarak Bükreş`e gitti. Birinci Dünya Savaşı`nda yedeksubay olarak askere alınıp, Suriye cephesinde Cemal Paşa`nın özel kâtipliğini yaptı. Cemal Paşa Bahriye nazırlığına getirilince İstanbul`da Bahriye Nezareti özel kalem müdür muavinliğine alındı (1917). Savaştan sonra Kâzım Şinasi Dorsan, Necmettin Sadak, Ali Naci Karacan`la birlikte çıkardıkları (1918) lAkşam gazetesinde `Günün fıkraları` başlığı altında sürekli yazmaya başlayıp, Milli Mücadele`yi destekleyen tutumu yüzünden idamı istenerek divanı harbe verildiyse de, İnönü .
“Türk yazarı ve gazetecisi (İstanbul 1894-ay.y. 1971). Din adamlarından Hoca Hilmi Efendi`nin oğlu olan Fatih Rıfkı Atay, Mercan İdadesi`ni ve Darülfünun`un Edebiyat bölümünü bitirdi. Sadaret “
Türk yazarı ve gazetecisi (İstanbul 1894-ay.y. 1971).
Türk yazarı ve gazetecisi (İstanbul 1894-ay.y. 1971). Din adamlarından Hoca Hilmi Efendi`nin oğlu olan Fatih Rıfkı Atay, Mercan İdadesi`ni ve Darülfünun`un Edebiyat bölümünü bitirdi. Sadaret ve Dahiliye kalemlerinde çalışıp (1913), Dahiliye Nazırı Talat Paşa`nın özel kalem müdürü olarak Bükreş`e gitti. Birinci Dünya Savaşı`nda yedeksubay olarak askere alınıp, Suriye cephesinde Cemal Paşa`nın özel kâtipliğini yaptı. Cemal Paşa Bahriye nazırlığına getirilince İstanbul`da Bahriye Nezareti özel kalem müdür muavinliğine alındı (1917). Savaştan sonra Kâzım Şinasi Dorsan, Necmettin Sadak, Ali Naci Karacan`la birlikte çıkardıkları (1918) lAkşam gazetesinde `Günün fıkraları` başlığı altında sürekli yazmaya başlayıp, Milli Mücadele`yi destekleyen tutumu yüzünden idamı istenerek divanı harbe verildiyse de, İnönü Zaferi kazanılınca kurtuldu. Bolu ve Ankara milletvekilliğinde bulunup (1922-1950), Hâkimiyet-i Milliye, Milliyet ve Ulus gazetelerinin başyazarlığını yaptı, dünya gazetesini kurup (1952), bir süre sonra gazeteyi Bedii Faik`e devrettiyse de, ölümüne dek başyazar olarak kaldı. 1 İlk yazısı Tecelli dergisinde çıkan (1911) Falih Rıfkı Atay, önce Fecri Ati, sonra ulusal edebiyat etkisinde şiirler de yayınlamış, bununla birlikte özellikle Tanin`de başladığı (1912) fıkra, makale, sohbet, röportaj türündeki düz yazılarıyla tanınarak, Atatürk devrimlerini ve batılılaşmayı savunan idealist bir düşünce savaşçısı olarak ün salmıştır. Anı, söyleşi, derleme, gezi türlerinde cumhuriyet edebiyatının en başarılı örneklerini veren yazarlar arasında sayılır. Türkçe`nin bütün inceliklerini taşıyan, yalın bir anlatım geliştirmiştir. Anıları: Zeytindağı( 1932; eklemelerle 5. bas. 1964), Atatürk`ün Bana Anlattıkları (1955), Mustafa Kemal`in Mütareke Defteri( 955), Çankaya (2 cilt, 1961; tek ciltte, 1969). Gezi: Faşist Roma, Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makedonya (1930), Deniz Aşırı (1931), Moskova-Roma (1932), Gezerek Gördüklerim (1970). Fıkralar: Eski Saat (1933), Niçin Kurtulmamak (1953), Kurtuluş (1966), Pazar Konuşmaları (1966). İnceleme: Başveren İnkılapçı (Ali Suavi`yle ilgili 1954), Babamız Atatürk (1955).