Recaizade Mahmut Ekrem

Türk şairi ve yazarı (İstanbul 1847-ay.y. 1914). Takvim- hane nazırlarından Recai Efendi`nin oğlu, Ercüment Ekrem Talu`nun babası olan Recaizade Mahmut Ekrem, sağlık nedeniyle Harbiye İdadisi`ndeki öğrenimini yarıda bıraktı. Hariciye Mektubi Kalemi`ne girip (1862), Şûrayı Devlet muavinliği (1868), Tanzimat(1873)ve Nafıa (1874) daireleri başmuavinliği, Şûrayı Devlet üyeliği (1877), Mülkiye Mektebi (1878) ve Galatasaray Sultanisi (1880) edebiyat öğretmenliği, Temyiz Mahkemesi üyeliği, Tanzimat Dairesi reisliği (1898), Evkaf ve Maarif nazırlığı (1908), Âyan Meclisi üyeliği yaptı. Ölümünde okullar tatil edilerek büyük bir tören düzenlendi ve Anadoluhisarı`nda oğlu ıNijat`ın yanına gömüldü. Namık Kemal`le tanışarak Encümen-i Şuara topluluğuna katılan Recaizade Mahmut Ekrem, Namık Kemal`in Fransa`ya kaçışından (1867) sonra .

“Türk şairi ve yazarı (İstanbul 1847-ay.y. 1914). Takvim- hane nazırlarından Recai Efendi`nin oğlu, Ercüment Ekrem Talu`nun babası olan Recaizade Mahmut Ekrem, sağlık nedeniyle Harbiye İdadisi`ndeki “

Türk şairi ve yazarı (İstanbul 1847-ay.y. 1914).

Türk şairi ve yazarı (İstanbul 1847-ay.y. 1914). Takvim- hane nazırlarından Recai Efendi`nin oğlu, Ercüment Ekrem Talu`nun babası olan Recaizade Mahmut Ekrem, sağlık nedeniyle Harbiye İdadisi`ndeki öğrenimini yarıda bıraktı. Hariciye Mektubi Kalemi`ne girip (1862), Şûrayı Devlet muavinliği (1868), Tanzimat(1873)ve Nafıa (1874) daireleri başmuavinliği, Şûrayı Devlet üyeliği (1877), Mülkiye Mektebi (1878) ve Galatasaray Sultanisi (1880) edebiyat öğretmenliği, Temyiz Mahkemesi üyeliği, Tanzimat Dairesi reisliği (1898), Evkaf ve Maarif nazırlığı (1908), Âyan Meclisi üyeliği yaptı. Ölümünde okullar tatil edilerek büyük bir tören düzenlendi ve Anadoluhisarı`nda oğlu ıNijat`ın yanına gömüldü. Namık Kemal`le tanışarak Encümen-i Şuara topluluğuna katılan Recaizade Mahmut Ekrem, Namık Kemal`in Fransa`ya kaçışından (1867) sonra Tasvir-i Efkâhı yönetti. Şiir, roman, öykü, tiyatro, eleştiri türlerinde verdiği ürünlerin yanı sıra, bir kuramcı olarak da edebiyatın yenileşmesine katkıda bulundu. Eskiyi savunan Muallim Naci ve yandaşlarıyla girdiği tartışmalar Edebiyat-ı Cedide`ye ortam hazırladı. Tevfik Fikret`in Servet-i Fü- tıun dergisinin başına geçmesini sağlayarak (1896), Ha- lit Ziya, Cenap Şahabettin gibi gençlerin bu dergi çevresinde bir topluluk oluşturmalarına önayak oldu. Sanatta güzellik ilkesine bağlı, doğaya dönük, insanı doğa içinde elealan bir anlayışla şiirler yazıp, aşk ve ölüm temalarını işledi. Üç oğlunun, özellikle Nijat`ımölümü, ölüm karşısında sızlanan, gözyaşı dolu, acılı bir duyarlığı geliştirmesine yolaçtı. Karamsarlığı ve bireyselliğiyle Servet-i Fünun şiirini büyük ölçüdeetkiledi. Araba Sevdası romanındaysa kahramanı Bihruz Bey`in kişiliğinde Batı hayranlığını, dönemin İstanbul`unda yanlış bir doğrultuda gelişen toplumsal yaşayışı alaylı bir dille sergiledi. Şiir kitapları: Nağme-iSeher(`87`), Yadigâr-ı Şebap (1873), Zemzeme!3 cilt, 1883-1885), Nijat Ekrem (şiirler, düzyazılar, 1910). Öykü ve romanları: Muhsin Bey yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi (1889), Şemsa (1897), Araba Sevdası yahut Bihruz Beyin Âşıklığı (1898), vb. Oyunları: Afife Anjelik (1870), Vuslat yahut Süreksiz Sevinç (1874), Çok Bilen Çok Yanılır! 1914). Öbür yapıtları: Talim-i Edebiyat (edebiyat bilgilerini kapsar, 1879), Takdir-i Elhan (Menemenlizade Tahir`in Elhan adlı şiir kitabına yazdığı bu önsözde, yeni şiir üzerine düşünceleri yeralır, 1886), Takrizat (gençlerin kitaplarına yazdığı önsözler, 1898).