sehir Yazıları
sehir

Niğde (kent)

Niğde ilinin merkezi. Niğde kenti, batısında bulunan Melendiz dağı ile doğudaki Üçkapılı dağ arasında sıkı­ şan Niğde suyu (ya da Karasu) vadisinin batı kenarında, 1 250 m yükseltide kurulmuştur. Kayseri`yi Akdeniz kı­ yılarına bağlayan karayolu ve demiryolu üzerindedir.
TARİH Niğde kentinin adına ilk olarak Ortaçağ`dan kalma belgelerde rastlanır. Bu belgelerde, adı Nekide olarak ge­ çen kent, VIII. yy`da müslüman Araplar tarafından BizanslIlardan alındıysa da, iki taraf arasında sık sık el de­ ğiştirdi. Malazgirt zaferinden (1071) sonra Anadolu`nun Türkler tarafından fethiyle Danişmentoğulları, Anadolu Selçukluları, İlhanlılar ve Karamanoğullarına bağlanıp, Selçuklular döneminde, özellikle, Alaettin Keykubat zamanında büyük ölçüde gelişti ve Selçuklu devletinin önemli askerî üslerinden biri haline .

“Niğde ilinin merkezi. Niğde kenti, batısında bulunan Melendiz dağı ile doğudaki Üçkapılı dağ arasında sıkı­ şan Niğde suyu (ya da Karasu) vadisinin batı kenarında, 1 250 m yükseltide “

Niğde ilinin merkezi. Niğde kenti, batısında bulunan

Niğde ilinin merkezi. Niğde kenti, batısında bulunan Melendiz dağı ile doğudaki Üçkapılı dağ arasında sıkı­ şan Niğde suyu (ya da Karasu) vadisinin batı kenarında, 1 250 m yükseltide kurulmuştur. Kayseri`yi Akdeniz kı­ yılarına bağlayan karayolu ve demiryolu üzerindedir.
TARİH Niğde kentinin adına ilk olarak Ortaçağ`dan kalma belgelerde rastlanır. Bu belgelerde, adı Nekide olarak ge­ çen kent, VIII. yy`da müslüman Araplar tarafından BizanslIlardan alındıysa da, iki taraf arasında sık sık el de­ ğiştirdi. Malazgirt zaferinden (1071) sonra Anadolu`nun Türkler tarafından fethiyle Danişmentoğulları, Anadolu Selçukluları, İlhanlılar ve Karamanoğullarına bağlanıp, Selçuklular döneminde, özellikle, Alaettin Keykubat zamanında büyük ölçüde gelişti ve Selçuklu devletinin önemli askerî üslerinden biri haline geldi; Alaettin camisi, Sungurbey camisi, Akmedrese, Hüdavendhatun kümbeti gibi çok önemli anıtlarla süslendi. XIV. yy`a doğru Karamanoğullarının elinde bulunan Niğde kenti, Yıldırım Bayezit tarafından alındıysa (1398) da, Ankara Savaşı`nı Timur`un kazanmasından sonra, yeniden Karamanoğullarına geçti. 1470`te Fatih Sultan Mehmet tarafından kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı yönetim örgütünde, önceleri Karaman eyaletine, daha sonra da Konya vilayetine bağlı bir sancak merkezi olan Niğde, XVI. yy`ın başlarında, Celali ayaklanmalarından büyük zarar gördü ve XIX. yy. başlarında nüfusu 6 600 dolayına düştü. XIX. yy`ın sonlarına doğ­ ru, Tepeviran, Kayabaşı ve Şehiriçi adlarıyla anılan üç ayrı kesimden oluşan ve nüfusu 10 000 kadar olan kent, 1908`e kadar Konya vilayetine bağlı bir sancak merkezi, o tarihten sonra da bağımsız bir sancak merkezi olarak yönetildi. GÜNÜMÜZDE NİĞDE Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında aynı adlı ilin merkezi olan, 1927 sayımında nüfusu 10 000`i bulmayan (9 463) Niğde`nin nüfusunda, 1950`ye kadar büyük bir gelişme görülmedi (1950`de 12 500 nüf.). Sonraki dö­ nemde oldukça hızlı artarak, 1965`te 20 000`i (21 663), 1975`te 30 000`i (31 844), 1990 sayımında da.50 000`i aştı (55 035). Günümüzde Niğde`nin eski çekirdeğini, basık bir tepe üstünde bulunan ve tarihsel yapıtlardan birçoğunu içeren kesim oluşturur. Kent büyüyerek söz konusu tepeden düzlüğe inmiş ve eskiden birbirinden uzakta bulunan semtlerin arasındaki boşluklar da zamanla dolmuştur. Yeni kesimi, modern yapıları, düzenli caddeleri ve parklarıyla, eski kesimden kolayca ayırt edilir.