yer Yazıları
yer

Himalaya

Hindistan`da dağ sırası. Batıda İndus vadisi ile doğuda Brahmaputra vadisi arasında uzanan, uzunlukları 2 800 m`yi, genişlikleri 200 km`yi aşan Himalaya dağlarında (ya da Himalayalar) yükseltileri 8 000 m`yi aşan 14 (dünyanın en yüksek dağı olan 8 800 m`lik Everest dahil) doruk ve 7 300 m`yi aşan 70 doruk yeralır. Bu yüzden, kuzeyde Tibet yaylası ile batıda Pamir kütlesini de içeren dev Himalaya dağları bütününe, `dünyanın damı` adı verilmiştir. Himalaya dağları, bölgede sık sık depremler olmasının da gösterdiği gibi, oldukça yakın tarihte oluşmuşlar dır. Kıvrılmaları Eyosen döneminde başlamış ve birbirini izleyen evreler, bütün Alp dağları sisteminde olduğu gibi, Üçüncü Zaman boyunca sıralanmıştır; Karpatlar, Türkiye, Kafkasya ve İran aracılığıyla, Alp dağları ile Batı Himalayalar arasında bir topoğrafya .

“Hindistan`da dağ sırası. Batıda İndus vadisi ile doğuda Brahmaputra vadisi arasında uzanan, uzunlukları 2 800 m`yi, genişlikleri 200 km`yi aşan Himalaya dağlarında (ya da Himalayalar) yükseltileri “

Hindistan`da dağ sırası. Batıda İndus vadisi ile

Hindistan`da dağ sırası. Batıda İndus vadisi ile doğuda Brahmaputra vadisi arasında uzanan, uzunlukları 2 800 m`yi, genişlikleri 200 km`yi aşan Himalaya dağlarında (ya da Himalayalar) yükseltileri 8 000 m`yi aşan 14 (dünyanın en yüksek dağı olan 8 800 m`lik Everest dahil) doruk ve 7 300 m`yi aşan 70 doruk yeralır. Bu yüzden, kuzeyde Tibet yaylası ile batıda Pamir kütlesini de içeren dev Himalaya dağları bütününe, `dünyanın damı` adı verilmiştir. Himalaya dağları, bölgede sık sık depremler olmasının da gösterdiği gibi, oldukça yakın tarihte oluşmuşlar dır. Kıvrılmaları Eyosen döneminde başlamış ve birbirini izleyen evreler, bütün Alp dağları sisteminde olduğu gibi, Üçüncü Zaman boyunca sıralanmıştır; Karpatlar, Türkiye, Kafkasya ve İran aracılığıyla, Alp dağları ile Batı Himalayalar arasında bir topoğrafya sürekliliği vardır. İçbükeyliği güneye dönük yay biçiminde birbirine parelel iki sıra, billurlu ve başkalaşmış kayaların çoğunlukta olduğu bir eksen bölgesiyle, iki dış yüzü bir araya getirir. Kuzeydeki Sibirya kanadı ile Hindistan kanadı birbirine yapışmamıştır. Bu iki kanat, ilk kıtadan doğmuş, dünyanın derinlerinden gelen itişlerle İkinci Zaman`da birbirinden ayrılmış ve Üçüncü Zaman`da birbirlerine çarpacak kadar yaklaşmış iki bağımsız yerkabuğu dilimidir. Yavaş olduğu ölçüde şiddetli de olan bu çarpmada Hindistan, Sibirya bütünü altında bükülmüş, Sibirya bütünüyse, bu binişme nedeniyle yükselmiş, daha sonra, sel ve buzul aşındırması nedeniyle, günümüzdeki vadiler ve doruklar biçimlenmiştir. Everest tepesinden sonra Himalaya dağlarının başlıca dorukları arasında Nanga Parbat (8 120 m), Nanda Devi (7 816 m), Dhaulagiri (8 172 m), Makalu (8 515 m), Kang-Cın Çunga (8 585 m) sayılabilir. Ortadaki sıranın kuzey yüzü, yaklaşık 4 000 m yükseklikten Tibet yaylasına bakar ve İndus ile Brahmaputra`nın iki uzunlamasına vadisi, sıradağın iki büyük bölümünü derin birçizgiyle birbirinden ayırır. Güney yüzse, Küçük Himalaya dağlarının paralel sıraları ve ortasındaki Sivalik dağları aracılığıyla Hindistan-Ganj ovasından ayrıldığı çok farklı yükseklikteki yerleri ikiye böler. Yüzlerin bakışımsızlığı, iklim bakımından dageçerlidir: Uçsuz bucaksız dağ seti, denizin ve muson rüzgârlarının etkisine karşı aşılmaz bir engel oluşturur ve Orta Asya`nın iç bölgelerini soğuk bir çöle dönüştürür. Bu nedenle, bitki katlarının başlangıcı, her iki yamaçta da yaklaşık bin metreye kaymıştır. Güney yamaçta, savanadan tropikal ormana, sonra kozalak ormanına, otlaklara ve sonunda da 4 500 m`deki sürekli karlara geçilir. Kuzey yamacında, sürekli karlar 5 400 m`den başlar ve tropikal orman tabakası yoktur. Ormanlarda, maymunlar, etçil hayvanlar (kaplan ve ayı) ve otçul hayvanlar (ceylan, keçi), ayrıca çok çeşitli sürüngenler ve kuşlar bakımından zengin bir hayvan topluluğu yaşar.