Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
Habbsburglar imparatorluğunun ikili monarşi halinde örgütlendiği 1867-1918 arasındaki dönemde taşıdığı ad. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Avusturya İmparatorluğu (Avusturya, Bohemya, Moravya, Silezya Galiçya, Bukovina, Slovenya, Dalmaçya, Trentino ve Görice), Macaristan Krallığı (Macaristan, Slovakya, Erdel, Banat, Hırvatistan, Slavonya) içeriyordu; bu topraklara 1908`de, ortak toprak olarak :ilhak edilen Bosna- Hersek de eklendi. İkili monarşide Avusturya imparatoru, Macaristan`da, da yürütme gücünün başıydı. Avusturya Macaristan İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı`nda yenilince, 1919`da imzalanan Saint-Germainen Laye ve 1920`de imzalanan Trianon anlaşmalarıyla, imparatorluk parçalandı ve topraklarında bir dizi yeni devlet kuruldu: Avusturya, Macaristan, Çekoslovakya. Geri kalan toprakların bir bölümü, Polonya, Romanya .
“Habbsburglar imparatorluğunun ikili monarşi halinde örgütlendiği 1867-1918 arasındaki dönemde taşıdığı ad. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Avusturya İmparatorluğu (Avusturya, Bohemya, “
Habbsburglar imparatorluğunun ikili monarşi halinde
Habbsburglar imparatorluğunun ikili monarşi halinde örgütlendiği 1867-1918 arasındaki dönemde taşıdığı ad. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Avusturya İmparatorluğu (Avusturya, Bohemya, Moravya, Silezya Galiçya, Bukovina, Slovenya, Dalmaçya, Trentino ve Görice), Macaristan Krallığı (Macaristan, Slovakya, Erdel, Banat, Hırvatistan, Slavonya) içeriyordu; bu topraklara 1908`de, ortak toprak olarak :ilhak edilen Bosna- Hersek de eklendi. İkili monarşide Avusturya imparatoru, Macaristan`da, da yürütme gücünün başıydı. Avusturya Macaristan İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı`nda yenilince, 1919`da imzalanan Saint-Germainen Laye ve 1920`de imzalanan Trianon anlaşmalarıyla, imparatorluk parçalandı ve topraklarında bir dizi yeni devlet kuruldu: Avusturya, Macaristan, Çekoslovakya. Geri kalan toprakların bir bölümü, Polonya, Romanya ve İtalya`ya verildi. Hırvatlar, Sırplar ve Slolvenlerin yaşadığı topraklarsa, Sırbistan ile Karadağ arasında bölüştürüldü (1929`da Yugoslavya devletini oluşturdular
Macaristan
Orta Avrupa`da denize kıyısı olmayan ülke. Batıda
Avusturya, kuzeyde Slovak Cumhuriyeti, kuzeydoğuda
Ukrayna, doğuda Romanya, güneyde Hırvatistan ve
Sırbistan`la sınırlı olan Macaristan, 1948-1989 arasında
tek partili komünist bir devlet olmuş, o tarihte çok partili
demokratik rejime geçilmiştir.
YÜZEYŞEKİLLERİ VE DOĞAL KAYNAKLAR
Macaristan, üç coğrafi bölgeye ayrılabilir: Batıda Küçük
Macaristan ovasının (Kis Alföld) alçak topraklarını ve
sarp dağları içeren Dunantul (Tunaötesi toprakları);
Slovak Cumhuriyeti`yle sınırı oluşturan, Karpat dağları
nın yanardağ kökenli iç yayının uzantısı olan kuzey dağ
ları kütlesi (ülkenin en yüksek doruğu, bu kütledeki Rosada
dağlarında yükselen Kekes doruğunda 1015 m`yi
bulur(Eszaki Közephegyseg); Tuna ırmağının doğusunda
uzanan Büyük Macaristan Ovası (Nagy .
“Orta Avrupa`da denize kıyısı olmayan ülke. Batıda Avusturya, kuzeyde Slovak Cumhuriyeti, kuzeydoğuda Ukrayna, doğuda Romanya, güneyde Hırvatistan ve Sırbistan`la sınırlı olan Macaristan, “
Orta Avrupa`da denize kıyısı olmayan ülke. Batıda
Orta Avrupa`da denize kıyısı olmayan ülke. Batıda
Avusturya, kuzeyde Slovak Cumhuriyeti, kuzeydoğuda
Ukrayna, doğuda Romanya, güneyde Hırvatistan ve
Sırbistan`la sınırlı olan Macaristan, 1948-1989 arasında
tek partili komünist bir devlet olmuş, o tarihte çok partili
demokratik rejime geçilmiştir.
YÜZEYŞEKİLLERİ VE DOĞAL KAYNAKLAR
Macaristan, üç coğrafi bölgeye ayrılabilir: Batıda Küçük
Macaristan ovasının (Kis Alföld) alçak topraklarını ve
sarp dağları içeren Dunantul (Tunaötesi toprakları);
Slovak Cumhuriyeti`yle sınırı oluşturan, Karpat dağları
nın yanardağ kökenli iç yayının uzantısı olan kuzey dağ
ları kütlesi (ülkenin en yüksek doruğu, bu kütledeki Rosada
dağlarında yükselen Kekes doruğunda 1015 m`yi
bulur(Eszaki Közephegyseg); Tuna ırmağının doğusunda
uzanan Büyük Macaristan Ovası (Nagy Alföld).
Akarsular. Macaristan`ın en büyük ırmakları Tuna ve
Tisza`dır. Raba ile Drava, Tuna`nın başlıca kollarını,
Bodrog, Hernad, Zagya, Körös ve Maros da Tisza`nın
başlıca kollarını oluşturur. Ülkenin batı kesimindeki Balaton
Gölü (598 km2), Orta Avrupa`nın en büyük gölü
dür.
Topraklar. Macaristan topraklar bakımından büyük bir
çeşitlilik gösterir. Başlıca toprak türleri arasında orman
toprakları (% 41), podzollu topraklar (% 26), verimli
kara topraklar ya da çernozyumlar (% 25), alkali topraklar
(% 6) ve kumullar (% 2) sayılabilir. Irmakların ta
şıdıkları lösle kaplı bölge çeşitli tarıma, yanardağ kö
kenli dağların yamaçları da şaraplık üzüm yetiştirmeye
elverişlidir.
İklim. Macaristan`da Akdeniz ikliminden ve ılıman iklimden
etkilenen bir kara ikiimi egemendir. Yıllık sıcaklık
ortalaması 0,8 °C dolayındadır. Ocak ve temmuz sı
caklık ortalamaları sırasıyla! -1,2°C|-|21,7°C arasında de
ğişir. Yıllık yağış ortalaması 630 mm`yi bulur. Tunaötesi
toprakların batı kesimi en bol yağış alan kesimdir. Yıllık
yağışların çoğu mayıs-temmuz sonları arasında düşer.
Bitki örtüsü ve hayvan topluluğu. Yüzyıllar boyunca
Macaristan`ın bitki örtüsü ve hayvan topluluğu büyük
ölçüde yok edilmiş olmakla birlikte, dağlık bölgelerde
geyik ve |yabandomuzlarına ender de olsa rastlanır. Al
çak kesimlerde ve koruma alanlarında tavşan, keklik,
sülün, sukuşu gibi türleryaşamlarını sürdürürler. Ekili ve
dikili alanlar ülke topraklarının yaklaşık üçte ikisini kaplar.
Geri kalan toprakların % 18`i yapraklarını döken türlerin ağır bastığı ormanlarla kaplıdır.
Yeraltı gelir kaynakları. Macaristan`da küçük boksit, kö
mür, demir, uranyum, petrol ve doğal gaz yatakları bulunmakla
birlikte, bunların J hiçbiri, iç gereksinmeyi kar
şılayacak düzeyde değildir.
TOPLUM YAPISI
Nüfusun % 96,1`ini Macarlar oluşturur. Ülkede ayrıca,
küçük azınlık toplulukları halinde Almanlar, Slovâklar,
Güney İslavları, Romenlerve Çingeneler yaşar. Bu arada,
2 milyondan çok Macar Romanya`da, 1 milyon Macar
ABD`de, 600 000 Macar Slovakya`da, 500 000 Macar
eski Yugoslavya cumhuriyetlerinde, 200 000 kadar
Macar da eski SSCB`de yaşamaktadır.
Din. 1941 nüfus sayımına göre Macarlar`ın % 65,6`sı
katolik, % 26,8`i protestan, % 4,3`ü musevi ve % 2,5`u
ortodokstur. Uzun komünist yönetim sonucunda, top lumun önemli bir yüzdesinin günümüzde dinle büyük
bir ilişkisi yoktur. Ama yukarda verilen oranlar, museviler
dışında, aşağı yukarı korunmaktadır. İkinci Dünya
Savaşı sırasında soykırım ve sürgünlerle azalan musevilerin
sayısı günümüzde 80-90 000 (% 0,8) kadardır ve
çoğu Budapeşte`de yaşar.
Nüfus. Doğu Avrupa`nın doğum oranı en düşük ülkesi
olan Macaristan`ın nüfusu, 1980-1990 arasında biraz
gerilemiştir. Toplam nüfusun % 20`si ülkenin başkenti
Budapeşte`de, % 35`i öbür 165 kent ve ilçede, % 45`i
de köylerde yaşamaktadır. Budapeşte dışında en bü
yük kentler Debrecen, Miskolc, Szeged, Pecs ve
Györ`dür.
Eğitim. 1989`daki köklü siyasal değişikliğin sonuçlarından
biri, Macaristan`da eğitimin bir dönüşüm sürecine
girmesi olmuş, kırk yıl süren marksçı denetimden sonra,
sistem daha geleneksel bir çizgide yeniden düzenlenmiştir.
İlköğretim parasız ve zorunludur. Ortaöğretim
klasik liseler ile teknik okullarda ve meslek okullarında
yürütülür. Ülkede 4 büyük üniversite (Budapeşte,
Debrecen, Pecs ve Szeged üniversiteleri), 50`ye yakın
yüksekokul vardır.
Sağlık. Macaristan`da geniş kapsamlı sağlık hizmetleri,
devlet tarafından karşılanmaktadır ve özellikle kentlerde
yüksek bir!standarda|ulaşmıştır. Özellikle yakın dö
nemde önemli gelişmeler sağlanmış, bulaşıcı hastalıkların
çoğu ortadan kalkmıştır. Ortalama ömür de,
1941`den bu yana, önemli ölçüde artmıştır.
EKONOMİ
1949`da komünist hükümet, ülke ekonomisini sanayileştirmek
için çok hırslı bir planı uygulamaya koyduysa
da, ülkenin doğal kaynaklarının zayıflığı gözönüne alınmadığından,
planda ağırsanayinin vurgulanmış olması,
hem tüketim mallarının üretimini kısıtladı, hem de bü
yük çevre hasarına yol açtı. Yanlışlıklarıyla yüz yüze
gelmek zorunda kalan hükümet, 1968`de merkezden
planlama sistemini önemli ölçüde yumuşatan Yeni Ekonomik
Mekanizma`yı (NEM) yürürlüğe koydu. Milyarlarca
dolarlık dış borçlarla desteklenen NEM, başlangıçta
başarılı olduysa da, 1980 yıllarının sonunda, bir
duraklama başladı ve bunun sonunda ortaya çıkan bü
yük ekonomik bunalım, bütün sosyalist sistemin çökmesine
yol açtı. 1989`daki rejim değişikliğinden sonra,
Macaristan hızla, sosyalizmden serbest pazar ekonomisine
geçme yönünde bir atılım başlattı.
Sanayi. Macaristan, kişi başına ulusal gelir bakımından
orta düzeyde gelişmiş bir ülkedir. 1980 yıllarında ulusal
gelirin yaklaşık % 96`sı sosyalist kesim, yalnızca % 4`ü
özel kesim tarafından üretilirken, o tarihten başlayarak
bu oranlar bütünüyle değişmiştir. Başlıca sanayi kolları
arasında çeşitli makineler yapımı, otomotiv sanayisi,
kimya sanayisi (özellikle ilaç fabrikaları) sayılabilir.
Enerji gereksinmesinin büyük bölümü fosil yakıtlarla
sağlanır.Tarım. GSMH`deki payı % 15 dolayında olan tarımda,
1990 yıllarının başı verileriyle etkin nüfusun yaklaşık %
19`u çalışmaktadır. Tarıma elverişli alanların yarıdan
çoğu mısır, şekerpancarı, buğday, patates ve üzüm
(özellikle şaraplık) yetiştiriciliğine ayrılmıştır. Hayvancı
lıkta domuz, sığır ve kümes hayvanları yetiştiriciliği ağır
basar.
Ulaşım ve iletişim. Tuna, Macaristan`ın başlıca suyoludur;
ama yüklerin çoğu trenler ve kamyonlarla taşınır.
Bütün büyük kentlerin ulaşım sistemleri gelişmiştir. Ülkenin
küçük olması nedeniyle iç hatlarda havayolunun,
payı az olmakla birlikte, ulusal havayolu (MALEV) Avrupa`nın
büyük bölümüne, Ortadoğu`ya ve New York`a
düzenli seferler yapmaktadır.
Macaristan`ın posta, telgraf ve telefon servisleri uluslararası
iletişim ağının parçalarıdır ve teknolojide bir
modernleşme süreci başlatılmıştır. 1989`a kadar basın,
radyo, televizyon, vb. medya araçları hükümetin sıkı
denetimi altındayken, sansürün kalkmasıyla yüzlerce
yeni süreli yayın ve birçok yeni yayınevi kurulmuştur.
Dış ticaret. Macaristan`ın başlıca dışalım ürünleri ham
petrol, doğal gaz, çeşitli madenler, yapay lifler, yarı iş-
lenmişürünler,kamyon ve binek otomobilleridir. Başlı
ca dışsatım ürünleri arasındaysa elektronik araçlar, otobüs,
ilaç, hazırgiyim sanayisi ürünleri, deri çizme, konserve
ve çiğ et ürünleri, konserve sebze-meyve ve şarap
sayılabilir. 1990 yılları verileriyle toplam dışalımdışsatımın
yarıdan çoğu eski SSCB ve Doğu Bloku ülkeleriyle
yapılmaktadır.
DEVLET YAPISI VE SİYASET
İkinci Dünya Savaşı`ndan sonra 40 yıldan uzun süre
Macaristan, Macar Sosyalist (Komünist) İşçi Partisi`nin
(MSİP) yürüttüğü tek partili bir sosyalist devlet oldu ve
1956-1988 arasında Yanoş (ya da Janos) Kadar, parti birinci
sekreterliğini elinde tuttu.
Mihail Gorbaçov`un SSCB`de başlattığı perestroyka
siyasetinin ve ülkenin içine girdiği ekonomik dar boğazın
etkisiyle, 1989`da Macaristan`ın `reformcu komü
nistleri` Imre Pazsgay ve Miklos Nemeth`in önderliğinde,
ülke çok partili parlamenter bir rejime yöneldi.
Ekim 1989`da MSİP`nin adı Macar Sosyalist Partisi`ne
(MSP) Macaristan Halk Cumhuriyeti`nin adı da Macaristan
Cumhuriyeti`ne çevrildi. Bu değişikliklerin bir ay
sonra yapılan halkoylamasıyla onaylanmasının ardından,
Mart-Nisan 1990`da yapılan seçimlerde | MSP,
gerçekleştirdiği reformlara karşın büyük bir yenilgiye
uğradı. Macar Demokratik Forumu (MDF) ile Bağımsız
Küçük Mülk Sahipleri Partisi`(BKMSPJive Hıristiyan Demokrat
Halk Partisi (HDHP) arasında kurulan merkez
sağ ittifakı, oyların % 60`ını olarak, 386 milletvekilinin
230`unu çıkardı. MDF`nin önderi Jozsef Antal başkanlı
ğında kurulan hükümet, programında kişisel ve siyasal
özgürlüğü vurgulamasının yanı sıra, insan haklarına,
halkın sosyal güvenliğinin korunmasına ve Macaristan`ın
Avrupa Topluluğu`nun üyesi olması için çaba
gösterilmesine de geniş yer verdi.
1992`de Antal hükümeti, Slovak Cumhuriyeti`nin
Tuna üstünde bir baraj kurma tasarımını, çevre kirlenmesine
yol açacağı savıyla uluslararası Adalet Divanı`na
götürdü. Gene 1992`de Macar Demokratik Forumu`nun
sağ kanadından İştvan Csurka`nın Yahudi karşı
tı açıklamalarda bulunması, partiyi güç duruma düşürdüyse
de, 1993`te Csurka ve yandaşlarının partiden çı
karılmasıyla bunalım atlatıldı.
TARİH
Eskiçağ`da Roma İmparatorluğu`nun Pannonia ve Dada
eyaletlerini oluşturan günümüzdeki Macaristan topraklarına,
IX. yy`da önderleri prens Arpad`ın yönetimi
altında Karadeniz kıyılarından göçen Fin-Ugur kökenli
halklardan Macarlar yerleştiler ve bir süre Batı Avrupa`ya
yağma amaçlı akınlar düzenledikten sonra,
995`te Lechfeld Çarpışmasında Germen kralı Otto l`e
yenildiler. O tarihten sonra, ilk Macaristan kralı İştvan I
(997-1038), ülkede bütünlüğü sağlayıp, hıristiyanlığın
yayılmasını destekledi.
Ortaçağ`da Macaristan. Sonraki iki yüzyıl içinde Macarlar topraklarını genişlettiler. 1091`de Laszlo I, Hırvatistan`ı
(1918`e kadar Macaristan Krallığı`nın bir parçası
olarak kaldı) ele geçirdi. XII. yy`da Macar kralları, egemenliklerini
Dalmaçya ve Bosna`ya da yaydılar. Ama,
Andraş (ya da Andras) H`nin beceriksiz yönetimi altında
(1205-1235) krallık bir gerileme dönemine girdi ve
ayaklanan soylular, kralı İngiltere`nin MagnajCarta`sına
benzer bir anlaşma olan Altın Mühürlü|Ferman`ı(1222)
çıkarmak zorunda bıraktılar. Soyluların haklarını ve ayrıcalıklarını
güvence altına alan Altın Mühürlü Ferman,
ayrıca kralın yetkilerini bir meclisle paylaşmasını da öngörüyordu.
Krallık yetkilerini yeniden kurma çabaları
nın, 1241 `de başlayan Moğol istilası yüzünden kesintiye
uğradığı ülkede, Andraş`tan sofıra tahta çıkan Bela
IV (1235-1270), istilacılara karşı korunmak için kaleler
yaptırdı. Arpad sülalesinin sona ermesini (-1301) izleyen
kargaşa döneminde, yerel soylular bu kalelerden, krallık
güçlerine karşı koymada ve çeşitli eyaletlerde egemenlik
kurmada yararlandılar.
XIV. yy`da, Napoli`yi yöneten Anjou sülalesinden
Karoly I Robert (1308-1342), Macaristan tahtına çıktı.
Ailenin başlıca üyesi Layoş (ya da Lajos) I (1342-1382),
Macar egemenliğini Polonya, Sırbistan, Bulgaristan, Eflak
ve sülalenin anayurdu Napoli`ye kadar yaydıysa da,
Sırpsındığı`nda Osmanlılar karşısında ağır bir yenilgiye
uğradı (1364). Layoş`un damadı olarak önce Macaristan
kralı (1387-1437), sonra da Germen kralı ve Kutsa!
Roma-Germen imparatoru (1410-1437) ilan edilen Sigismond
da Birinci Kosova Meydan Savaşı`ndaj(1389)
ve Niğbolu`da (1396) bozguna uğramaktan kurtulamadı.
Ünlü Macar komutanı Yanoş (ya da Janos) Hunyadi`nin
Kosova`da f(1448) uğradığı yeni bir yenilgiden
sonra, oğlu kral Matyas Corvinus (1458-1490), Osmanlı
ilerlemesini bir süre engellemeyi başardıysa da, ölü
münden hemen sonra, Mohaç Meydan Savaşı`nda
(1526) Macarların Kanuni Sultan Süleyman karşısında
bozguna uğramaları ve kral Layoş ll`nin savaşta ölmesi,
başkent Buda`nın düşmesiyle ve Macaristan`ın Türk
egemenliğine girmesiyle sonuçlandı.
1526`dan Birinci Dünya Savaşı`na. Mohaç Meydan Svaşı`ndan sonra ülke üç parçaya bölündü: Batıda AvusturyalI
Habsburg sülalesi tarafından yönetilen Macaristan
Krallığı; Osmanlı yönetimindeki|Orta)Macaristan;
doğuda bir Macar sülalesi yönetiminde Osmanlı İmparatorluğu`nun
özerk bir eyaleti olan Erdel (Transilvanya)
Prensliği.
Osmanlı İmparatorluğu 1699`da Karlofça Antlaşmasıyla
Tamışvar eyaleti dışında bütün Macaristan`ı Avusturya`ya
bırakınca, Macarlar Habsburgların yönetimine
girdiler. Habsburgların kurdukları merkezci ve baskıcı
yönetim, Ferenc Rakoçi (ya da Rakoczi) önderliğinde
bir ayaklanmaya yol açtı. 1704`te Rakoçi egemen hü
kümdar ilan edildi ve Parlamento 1707`de, Macaristan`ın bağımsızlığını ilan etti. Ama 1711`de imzalanan
barış antlaşmasıyla, Habsburg sülalesinin Macaristan
tahtı üstündeki veraset hakları onaylandı ve Avusturya
İmparatoru Kari VI, Karoly III adıyla Macaristan kralı da
oldu.
XVIII. yy`ın ikinci yarısında Macar ulusçuluğu yeniden
canlanmaya başladı. 1825`te bu canlanış Macaristan`ın
Avusturya`yla eşit haklarla yönetilmesini sağlama
hedefine yönelik siyasal bir akıma dönüştü. Layoş Kossuth`un
önderliğinde başlayan yeni ayaklanma (1848-
1849), Rusların yardımıyla Avusturya tarafından bastı
rıldıysa da, Macarların pasif direnişi ve Avusturya`nın
önce İtalya`da (1859), sonra da Prusya (1866) karşısında
aldığı yenilgiler, Habsburgların Macaristan`la uzlaş
malarını kaçınılmaz kıldı. Sonunda imzalanan uzlaş
mayla (`Augleich`), Avusturya-Macaristan ikili imparatorluğu
kuruldu.
Elli yıl süren ikili monarşi (1867-1918), Macar tarihinin
en verimli dönemlerinden biri oldu. 50 yıl içinde
Budapeşte bir taşra kasabasından görkemli bir kente
dönüşürken, Macar kültürü ve düşünce yaşamı Viyana`nınkiyle
boy ölçüşecek duruma geldi.
Birinci Dünya Savaşandan günümüze. Birinci Dünya
Savaşı`nda Avusturya-Macaristan`ın yenilmesinden
sonra, Habsburglar İmparatorluğu parçalandı ve 16 Kasım
1917`de, Millet Meclisi, cumhuriyeti ilan etti. Ne
var ki, 20 Şubat 1919`da kanlı bir işçi gösterisinden sonra,
güç duruma düşen Mihaly Karolyi başkanlığındaki
hükümet istifa etti; 21 Mart`ta komünistler tarafından
kurulan Konseyler Cumhuriyeti`nin de 1 Ağustos`ta istifa
etmek zorunda kalmasıyla, Amiral Miklos Horthy,
`Kralsız Macaristan Krallığı`nın kral naipliğine seçildi
(1920). O tarihten sonra muhafazakârların ve sağcıların
gün geçtikçe güçlendikleri Macaristan, İkinci Dünya Savaşı`nda
Almanya`nın safında yeraldı.
Savaş sonunda Sovyet birliklerinin girdikleri ülkede,
1918`den başlayarak ağır bir baskı altında tutulmuş
olan komünistler, Kızıl Ordu`nun varlığından da yararlanarak,
Kasım 1945 seçimlerini kazandılar ve ülkeyi
tek partiye dayalı bir `Halk Cumhuriyeti` olarak örgütlediler:
20 Ağustos 1949`da, Komünist Parti genel sekreteri
Matyas Rakosi, Macaristan Halk Cumhuriyeti`nin
kurulduğunu ilan etti. SSCB yönetiminde bir baskı rejiminin
kurulduğu ülkede, 1956`da patlak veren Macar
Devrimi`nin SSCB birlikleri tarafından kanlı biçimde
bastırılmasını izleyen kıyım günlerinden sonra, Komü
nist Parti genel sekreterliğine getirilen Yanoş (ya dajanos)
Kadar, belirli bir liberalleşme siyaseti izledi ve Macaristan
çok geçmeden, eski Doğu Bloku ülkeleri ara sında imrenilecek bir duruma geldi. Bu ekonomik geliş
menin, 1980 yıllarında duraklaması, ülkede çok partili
rejime ve serbest pazar ekonomisine geçişin ilk adımlarının
atılmasına yol açtı (Bk. Devlet yapısı ve siyaset bö
lümü).