yer Yazıları
yer

Eskişehir (kent)

Balıkesir ilinin merkezi. İç Anadolu bölgesinde, Eskişehir ovasının güneybatı kenarına yakın bir yerde, deniz düzeyinden 790 m yüksekte, önemli kara ve demiryollarının kesiştikleri bir alanda yeralan Eskişehir`in içinden, Sakarya`nın önemli kolu olan Porsuk çayı, batı-do- ğu doğrultusunda geçer. Kent, önemli kara ve demiryollarının düğüm noktası durumundadır. Tarih. Eskiçağ`daki adı Dorylaion olan Eskişehir, Frigyalılar ve Lidyalılar tarafından yönetilip, daha sonra Anadolu`ya egemen olan Pers İmparatorluğu`na bağlandı Anadolu`da Pers egemenliğine son veren Büyük İskender`in ve miraşçısı olan Selefkilerin yönetimine girip, sı­ rasıyla Galatların, Bergama Krallığı`nın, Roma İmparatorluğu`nun BizanslIların egemenliğinde kaldı; özellikle şifalı sıcak su kaynaklarıyla ün saldı. VII. yy`dan başlayarak müslüman .

“Balıkesir ilinin merkezi. İç Anadolu bölgesinde, Eskişehir ovasının güneybatı kenarına yakın bir yerde, deniz düzeyinden 790 m yüksekte, önemli kara ve demiryollarının kesiştikleri “

Balıkesir ilinin merkezi. İç Anadolu bölgesinde,

Balıkesir ilinin merkezi. İç Anadolu bölgesinde, Eskişehir ovasının güneybatı kenarına yakın bir yerde, deniz düzeyinden 790 m yüksekte, önemli kara ve demiryollarının kesiştikleri bir alanda yeralan Eskişehir`in içinden, Sakarya`nın önemli kolu olan Porsuk çayı, batı-do- ğu doğrultusunda geçer. Kent, önemli kara ve demiryollarının düğüm noktası durumundadır. Tarih. Eskiçağ`daki adı Dorylaion olan Eskişehir, Frigyalılar ve Lidyalılar tarafından yönetilip, daha sonra Anadolu`ya egemen olan Pers İmparatorluğu`na bağlandı Anadolu`da Pers egemenliğine son veren Büyük İskender`in ve miraşçısı olan Selefkilerin yönetimine girip, sı­ rasıyla Galatların, Bergama Krallığı`nın, Roma İmparatorluğu`nun BizanslIların egemenliğinde kaldı; özellikle şifalı sıcak su kaynaklarıyla ün saldı. VII. yy`dan başlayarak müslüman Arapların akınlar yaptıkları, ama ele geçirmeyi başaramadıkları kent (Arap kaynaklarından adı Duruliye olarak geçmektedir), 1074`te Selçuklu Türkleri tarafından fethedildiyse de, çok geçmeden Bizanslılar tarafından geri alındı. 1097`de Haçlıların, egemenliğine girip, 1175`ten sonra yeniden Türklertarafından alındı ve Haçlı seferlerinden zarar görüp, bir süre sonra yeniden kalkındı; Eski Dorylaion kentinin kalıntıları nedeniyle verilmiş olduğu sanı­ lan Eskişehir adı da bu dönemde kullanılmaya başlandı. Osmanlı devletinin temelleri de Eskişehir yakınlarında Söğüt`te atıldığı için, Eskişehir daha Osman Gazi dö­ neminde Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı devletinin ilk yıllarında, Bizans topraklarınayöneltilenakınlarda önemli bir üs olarak kullanılıp, Anadolu eyelatinin Sultanönü sancağının merkezi oldu. XVII. yy`ın başlarında Celali ayaklanmalarından zarargören kentin, aynı yüzyılda ziyaret eden Evliya Çelebi`ye göre, 17 mahallesi, çarşısında da 800 kadar dükkân vardı. Sonraki yüzyıllarda Hüdavendigâr vilayetinin Kütahya sancağına bağlı bir kaza merkezi olan Eskişehir, yeniden gelişmeye başladı ve XIX. yy. sonunda demiryolu hattının ulaşmasıyla, 18 000 -19 000 olduğu sanılan nü­ fusu, XX. yy. başlarında 25 000`i aştı. Bağımsız bir sancağın merkezi olurken, Ulusal Kurtuluş Savaşı`nda Yunanlılartarafından işgal edilip (20 Temmuz 1921), yarı­ dan çoğu yıkıldıktan sonra, 2 Eylül 1922`de kurtarıldı. GÜNÜMÜZDE ESKİŞEHİR Cumhuriyet döneminin başlarında aynı adlı ilin`merkezi olan Eskişehir`in 1927 sayımındaki nüfusu 30 000`i biraz geçiyordu (32 103). Cumhuriyetdöneminde hızla gelişti ve nüfusu hızla artarak 1955`te 100 000`i (120 092), 1980`de 300 000`i (309 431), 1990`da da 400 000`i aştı (413 082). Nüfus artışına paralel olarak, alanı da genişleyip, eskiden yalnızca demiryolunun güneyinde yayılırken, sonraki gelişmelerle demiryolunun kuzeyine de taştı. Çeşitli sanayi kuruluşlarının (şeker fabrikası, lokomotif ve motor sanayisi, silahlı kuwetlere ait uçak fabrikaları, vb.) kurulmasıyla ülkenin önemli sanayi kentlerinden biri haline geldi. 1980 yıllarının başında Anadolu Üniversitesi`nin 1990`dan sonra da Osmangazi Üniversitesi`nin kurulmasıyfa, ülkemizde birden çok üniversitesi bulunan kentler (İstanbul, Ankara, İzmir`den sonra) arasına katılarak, öbür işlevlerinin yanı sıra önemli bir kültür merkezine dönüştü.