Edirne
Edirne ilinin merkezi. Edirne kenti Türkiye`nin Avrupa
kıtasındaki topraklarını oluşturan Trakya`da, Tunca ve
Arda ırmaklarını^ Meriç ırmağına karıştıkları yer yaknında, Tunca`nın Meriç`e ulaşmadan önce çizdiği bir
büklümün içinde kurulmuştur. Ortasında bulunan Selimiye
camisinin yeraldığı kesimde 75 m dolayında olan
yükselti, kentin doğusunda 100 m`yi aşar.
TARİH
Edirne`nin bulunduğu yerdeki ilk kent yerleşmesi,
Trak kabilelerinden Odrisler tarafından kuruldu; daha
sonra Orestlere geçti. Bu nedenle de kent Odrisa ve
Orestia diye anıldı. Roma döneminde önemli yollar üstünde
bir konaklama yeri işlevi görüp, Roma imparatoru
Hadrianus`un buyruğuyla onarılarak aşağı yukarı yeniden
kurulunca, bu imparatorun adından Hadrianapolis
diye adlandırıldı (günümüzdeki Edirne adı, bu
adın değişikliğe uğramış biçimidir).
.
“Edirne ilinin merkezi. Edirne kenti Türkiye`nin Avrupa kıtasındaki topraklarını oluşturan Trakya`da, Tunca ve Arda ırmaklarını^ Meriç ırmağına karıştıkları yer yaknında, Tunca`nın “
Edirne ilinin merkezi. Edirne kenti Türkiye`nin Avrupa
Edirne ilinin merkezi. Edirne kenti Türkiye`nin Avrupa
kıtasındaki topraklarını oluşturan Trakya`da, Tunca ve
Arda ırmaklarını^ Meriç ırmağına karıştıkları yer yaknında, Tunca`nın Meriç`e ulaşmadan önce çizdiği bir
büklümün içinde kurulmuştur. Ortasında bulunan Selimiye
camisinin yeraldığı kesimde 75 m dolayında olan
yükselti, kentin doğusunda 100 m`yi aşar.
TARİH
Edirne`nin bulunduğu yerdeki ilk kent yerleşmesi,
Trak kabilelerinden Odrisler tarafından kuruldu; daha
sonra Orestlere geçti. Bu nedenle de kent Odrisa ve
Orestia diye anıldı. Roma döneminde önemli yollar üstünde
bir konaklama yeri işlevi görüp, Roma imparatoru
Hadrianus`un buyruğuyla onarılarak aşağı yukarı yeniden
kurulunca, bu imparatorun adından Hadrianapolis
diye adlandırıldı (günümüzdeki Edirne adı, bu
adın değişikliğe uğramış biçimidir).
Önemini Bizans döneminde de sürdüren Edirne, sık
sık Hunların, Gotların, Bulgarların, Avarların, Peçeneklerin
akınlarına uğrayıp, dönem dönem bu halkların eline
geçti. 1361 `de Osmanlılar tarafından fethedilip, Osmanlı
İmparatorluğu`nun Bursa`dan sonraki ikinci baş
kenti oldu. Bizans döneminde surlarının içine sıkışıp
kalmış bir kentken, Osmanlı döneminde surların dışına
taşarak genişledi. Tunca ırmağının batısındaki Yıldırım
ve Eski İmaret semtleri XIV. yy. sonlarında, Gazi Mihal
ve Orta İmaret kesimleri XV. yy`ın ilk yarısında kuruldu.
İstanbul`un fethinden sonra, başkent işlevini yitirmesine
karşın genişlemesi süren kentte, XV. yy. sonlarında
Bayezit ll`nin yaptırdığı külliye çevresinde Yeni İmaret
mahallesi gelişti. XVI. yy`da pek önem verilmeyen kent,
XVII. yy`da yeniden önem kazandı ve İstanbul`un yanı
sıra imparatorluğun ikinci başkenti işlevi gördü: Bu yüzyılın
padişahlarından Ahmet I, Osman II, Murat IV, av
eğlenceleri nedeniyle uzun süreler kentte oturdular;