A b e rd e e n |(yönetim bölümü).
.
“İskoçya`da eski yönetim bölümü. Kuzey Denizi kıyılarında yayılan Aberdeen yönetim bölümünün toprakları, 1974`te Grampian yönetim bölgesine bağlanmıştır. Güneybatı kesiminden “
İskoçya`da eski yönetim bölümü. Kuzey Denizi
İskoçya`da eski yönetim bölümü. Kuzey Denizi kıyılarında yayılan Aberdeen yönetim bölümünün toprakları, 1974`te Grampian yönetim bölgesine bağlanmıştır. Güneybatı kesiminden Grampian dağlarının geçtiği, Dee, Don, Deveron ve Ythan ırmakları tarafından sulanan bölgenin, kıyı kesiminde başlıca etkinlik balıkçılık, iç kesimlerdeyse tarım (yulaf, yemlik pancar) ve hayvancılıktır (koyun ve sığır). İ.Ö. yaklaşık 2000`de yerleşilen Aberdeen toprakları, XII. yy`daki din savaşlarında, kralcıların başlıca direnme merkezi olmuştur. Dee vadisinde yer alan İskoçya krallık sarayı Balmoral kalesinin yapımı, 1856`da tamamlanmıştır.
Gelibolulu Ali
Türk yazarı ve şairi (Gelibolu 1541 -Cidde 1600). Çağının önde gelen bilginlerinden ders alan Gelibolulu Ali (asıl adı Mustafa Bin Ahmet ö/n/Abdu//a/7 tır),müderrislik yaparken, o sıralar veliaht olan Şehzade Selim`e Mihr-üMah(î 561) adlı yapıtını sunarak, şehzadenin lalası Mustafa Paşa`nın maiyetine atandı. Mısır`a gönderilen Lala Mustafa Paşa`nın yanında divan kâtipliği (1568) yapıp, onunla Kıbrıs fethine katıldı. Bir süre Ferhat Paşa`nın divan kâtipliğini yaparak Bosna`da kaldı ve yine Lala Mustafa Paşa`yla birlikte İran seferine (1577) çıktı. İran seferinin başarısızlığa uğraması üstüne görevden alınan paşayla birlikte İstanbul`a dönüp, koruyucusunun ölümünden sonra sıkıntıya düştüyse de, edebiyat ve tarih çalışmalarını aksatmadı. Yeniçeri kâtipliği (1591), Sivas defterdarlığı (1595), .
“Türk yazarı ve şairi (Gelibolu 1541 -Cidde 1600). Çağının önde gelen bilginlerinden ders alan Gelibolulu Ali (asıl adı Mustafa Bin Ahmet ö/n/Abdu//a/7 tır),müderrislik yaparken, o sıralar “
Türk yazarı ve şairi (Gelibolu 1541 -Cidde 1600).
Türk yazarı ve şairi (Gelibolu 1541 -Cidde 1600). Çağının önde gelen bilginlerinden ders alan Gelibolulu Ali (asıl adı Mustafa Bin Ahmet ö/n/Abdu//a/7 tır),müderrislik yaparken, o sıralar veliaht olan Şehzade Selim`e Mihr-üMah(î 561) adlı yapıtını sunarak, şehzadenin lalası Mustafa Paşa`nın maiyetine atandı. Mısır`a gönderilen Lala Mustafa Paşa`nın yanında divan kâtipliği (1568) yapıp, onunla Kıbrıs fethine katıldı. Bir süre Ferhat Paşa`nın divan kâtipliğini yaparak Bosna`da kaldı ve yine Lala Mustafa Paşa`yla birlikte İran seferine (1577) çıktı. İran seferinin başarısızlığa uğraması üstüne görevden alınan paşayla birlikte İstanbul`a dönüp, koruyucusunun ölümünden sonra sıkıntıya düştüyse de, edebiyat ve tarih çalışmalarını aksatmadı. Yeniçeri kâtipliği (1591), Sivas defterdarlığı (1595), Kayseri sancak beyliği yapıp, Cidde paşasıyken öldü. Edebiyata şiirle giren Gelibolulu Ali, sonra düzyazıya kayarak, tarih alanında verdiği yapıtlarla ün salmış, XVI. yy`ın) en usta yazarı sayılmıştır. Ayrıca, biyografi, ahlâk, terbiye, siyaset, din, tasawuf gibi alanlarda 50`ye yakın yapıt vermiştir. Başlıca yapıtları: Mihr-ü M ah(mesnevi), HeftMeclis (Kanuni döneminin son zamanları ve Selim lll`nin tahta çıkışı süslü bir anlatımla betimlenir), Türkçe Divan , Farsça Divan, Nusretname (İran seferini konu alır). Cami ül-Hubur der Mecalis ül-Sur (Şehzade Mehmet`in 1582`deki sünnet düğünü anlatılır), Menakıb-ı Hünerveran (hattatlar, müzehipler, mücellitler ve yaşamları konusunda bilgi verilir), Künlül-Ahbar (Osmanlı tarihi), Mirkat ül-Cihad(Arif Ali`nin Danişmendname`sinin eklerle yeniden yazılmışı).
Amerikan futbolu
Amerika Birleşik Devletleri`nde seyirci toplama açısından beyzbolla rekabet eden sert takım oyunu. Futbol ile rugby`nin bir karışımı olan Amerikan futbolunun, liselerarası kolejler arası ve profesyonel takımlar arasındaki maçlarını her karşılaşmada 50 000 -100 000 kişi ve milyonlarca televizyon seyircisi izler. Amerikan futbolu, Amerika Birleşik Devletleri`nde son derece yaygın bir spor olmasına karşılık temelde ABD`ye özgü bir spor olarak kalmış, biraz farklı kurallarla oynandığı Kanada (sözgelimi, ABD`de bir takımın 11 kişiden oluşmasına karşılık, Kanada`da 12 kişiden oluşur) dışında hiçbir yerde tutunmamıştır. AMERİKAN FUTBOLUNUN KURALLARI Amerikan futbolunun kuralları, rugby`den türeme, ama ABD`de köklü değişiklikler yapılmış bir oyun olduğu için, uzun süreli birevrim geçirmiştir. Kurallar, saldırı ile .
“Amerika Birleşik Devletleri`nde seyirci toplama açısından beyzbolla rekabet eden sert takım oyunu. Futbol ile rugby`nin bir karışımı olan Amerikan futbolunun, liselerarası kolejler arası ve “
Amerika Birleşik Devletleri`nde seyirci toplama açısından
Amerika Birleşik Devletleri`nde seyirci toplama açısından beyzbolla rekabet eden sert takım oyunu. Futbol ile rugby`nin bir karışımı olan Amerikan futbolunun, liselerarası kolejler arası ve profesyonel takımlar arasındaki maçlarını her karşılaşmada 50 000 -100 000 kişi ve milyonlarca televizyon seyircisi izler. Amerikan futbolu, Amerika Birleşik Devletleri`nde son derece yaygın bir spor olmasına karşılık temelde ABD`ye özgü bir spor olarak kalmış, biraz farklı kurallarla oynandığı Kanada (sözgelimi, ABD`de bir takımın 11 kişiden oluşmasına karşılık, Kanada`da 12 kişiden oluşur) dışında hiçbir yerde tutunmamıştır. AMERİKAN FUTBOLUNUN KURALLARI Amerikan futbolunun kuralları, rugby`den türeme, ama ABD`de köklü değişiklikler yapılmış bir oyun olduğu için, uzun süreli birevrim geçirmiştir. Kurallar, saldırı ile savunma arasında bir denge kurmak ve bu sporun sert yapısını hafifletmek için, sürekli olarak değiştirilir. Amerikan futbolunun kuralları uzun bir liste oluşturur ve birçok kişinin bu kuralları tam anlamıyla öğrenmesi güçtür. Lise ve kolej takımları ile profesyoneller birbirinden çok farklı kurallarla oynarlar. Kurallara uyulmasını, sahada görevli hakemler sağlar. Lise maçlarında dört kişi olan hakem sayısı, profesyonel futbolda yediye çıkar. Amerikan futbolunun her üç düzeyinin (lise ve kolej takımları ile profesyonel takımlar) ortak noktası, oynandığı alanın boyutlarıdır: Kaleden kaleye 91,4 m uzunluğunda, 48,8 m genişliğinde çim bir alandır. 11`er kişiden oluşan takımların oyuncuları, saldırı ve savunma konumu alarak dizilirler. Oyuncular topu alıp koşarak, pas vererek ve ayakla vurarak taşırlar. Alanın her iki ucundaki çizgilere, kale çizgileri denir: Oyuncunun amacı, bir oyuncunun topla birlikte öbür takımın kale çizgisini geçerek sayı yapmasıdır. Sayı yapmak. Bir oyuncu taşıdığı topla birlikte rakibin kale çizgisini aşınca ya da topu geçirdiği bir arkadaş, söz konusu çizgiyi geçince (touchdown yapma), takım altı sayı kazanır. Bir takım kale çizgisini topla geçmek yerine, topu rakip tarafından savunulan kalenin yatay direğinin üstü ile yan direklerin arasından ayakla vurarak geçirmeyi deneyebilir; takım, alan golü {field goal) denilen bu durumda üç sayı kazanır. Kale direkleri, Amerikan futbolunun oynandığı her üç düzeyde de iki uç çizgisi üstündedir. Kolej futbolunda topu ayakla kaleden geçirmek bir sayı, ama koşu ya da pasla kale çizgisini geçirmek iki sayı kazandırır. Oyunun oynanışı. Kolej maçları ya da profesyonel maçlar 60 dakika, lise maçları 48 dakikadır. Oyun iki yarıya bölünür, yarılar da, eşit olarak ikiye bölünür. Ancak, kronometre her sayıdan sonra ve cezalar, ölçmeler, yaralanmalar, oyun alanı dışına çıkmalar, yarım paslar nedeniyle sık sık durdurulduğu için, maçlar aslında çok daha uzun sürer. Takımların kısıtlı sayıda mola hakkı vardır; ama devre arasında dinlenmek için sahadan ayrılır, bu arada stratejilerini yeniden gözden geçirirler. Oyun bir başlangıç vuruşuyla başlar; takımlardan birinin bir üyesi, yerdeki topa ayakla vurur. Başlangıç vuruşunu hangi takımın yapacağı, oyunun başında yapılan yazı-tura atışıyla saptanır. Daha sonraki oyunlaraysa, bir merkez (çenter) oyuncusunun, takımının topu ilerlettiği ve dizilme çizgisi denen noktada, topu bacaklarının arasından geriye geçirerek beklerden birine vermesiyle başlanır. Topla koşan oyuncuyu tutmak, savurmak, gövdeyle engelleyip yere düşürmek, oyun alanının dışına itmek, serbesttir. Vuruştan sonraki koşu sonunda topa sahip olan takımın 4 saldırı (scrimmage) hakkı vardır. Saldırı durumundaki takım herhangi bir `dört saldırı` döneminde topu 10 yarda ilerletmeyi başaramazsa, top karşı takıma geçer. Çoğunlukla kendi bölgesinde sıkışıp kalan ve 10 yarda aşmak için çok az şansı olan takım, rakibi kendi bölgesinde daha da geriletmek için topu degajla ya da ayak vuruşuyla rakibin alanının derinliklerine gönderir. Ancak savunma, oyunun herhangi bir noktasında bir pası keserek ya da topla koşan oyuncunun elinden düşürdüğü topu kaparak, topa sahip olabilir. Genelde, Amerikan futbolu takımlarının hem saldırı, hem savunma için uzmanlaşmış oyuncuları vardır ve bu oyuncular hakları olduğu halde, oyunun uzmanlıkları dışındaki bölümüne (saldırı oyuncuları savunmaya, savunma oyuncuları saldırıya) karışmazlar. Malzeme. Amerikan futbolu oynamak için ana malzeme, uzun ekseni 28-28,6 cm, kısa ekseni 17,09-17,04 cm olan, oval, içi lastik, dışı deri kaplı bir toptur; ağırlığı 396,9-425,25 gramdır. Ayrıca oyuncular, çeşitli tipte koruyucu donanımlarıyla modern gladyatörlere benzerler.
Gelibolu yarımadası
.
“Marmara Bölgesi`nin güney kesiminde yarımada. Çanakkale boğazı ile Ege denizi ve Saros körfezi arasında yeralan, Teke ve İlyasbaba burunlarıyla denize uzanan Gelibolu yarımadasında 400 m`yi “
Marmara Bölgesi`nin güney kesiminde yarımada. Çanakkale
Marmara Bölgesi`nin güney kesiminde yarımada. Çanakkale boğazı ile Ege denizi ve Saros körfezi arasında yeralan, Teke ve İlyasbaba burunlarıyla denize uzanan Gelibolu yarımadasında 400 m`yi aşan yükseltilere rastlanmaz; ama büyük ölçüde inişli çıkışlıdır. Uzunluğu kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda 95 km`yi bulur; genişliği 6 km-25 km arasında değişir. Büyük bölümü maki türleri ve kızılçam ormanlarıyla kaplıdır. Gelibolu ve Eceabat kentlerinin yer aldığı yarımadada, Birinci Dünya Savaşı`nda son derece kanlı çarpışmalar olmuş ve İtilâf Devletleri donanmaları, Türk kuwetlerinin başarılı direnmesi sonucunda çekilmek zorunda kalmışlardır (Bk. ÇANAKKALE SAVAŞLARI).
Gelibolu Yarımadası Ulusal Parkı
.
“Gelibolu yarımadasında, Çanakkale ili sınırları içinde ulusal park. 1973`te, Birinci Dünya Savaşı`ndaki Çanakkale Savaşları alanının 32 000 hektarlık bölümü üstün- dedüzenlenmişolan “
Gelibolu yarımadasında, Çanakkale ili sınırları
Gelibolu yarımadasında, Çanakkale ili sınırları içinde ulusal park. 1973`te, Birinci Dünya Savaşı`ndaki Çanakkale Savaşları alanının 32 000 hektarlık bölümü üstün- dedüzenlenmişolan Gelibolu Yarımadası Ulusal Parkı, Çanakkale boğazı savunmasının tabyaları,, Conkbayırı,Seddülbahir, Mustafa Kemal`in karargâhı, çarpışmaların yapıldığı çok sayıda koy (Tekke koyu, Ertuğrul koyu, İkizler koyu) ve tepeyi (Hisarlık tepesi, Alçı tepesi) içine alır. Uluslararası E24 Karayolu`yla ulaşılan, anıtlar, şehitlikler, anıtmezarlarve müzelerde içeren ulusal park, doğal güzellikleri de değerlendirilerek (piknik ve kamp alanları) halka açılmıştır.
Cleveland (yönetim bölümü)
.
“İngiltere`nin kuzeydoğu kesiminde yönetim bölümü. Kuzey Denizi kıyısında yayılan Cleveland yönetim bö lümünün yüzölçümü 583 km2, nüfusu 553 000`dir. Başlıca kentlerinden Cleveland`da “
İngiltere`nin kuzeydoğu kesiminde yönetim bölümü.
İngiltere`nin kuzeydoğu kesiminde yönetim bölümü. Kuzey Denizi kıyısında yayılan Cleveland yönetim bö lümünün yüzölçümü 583 km2, nüfusu 553 000`dir. Başlıca kentlerinden Cleveland`da ağır sanayi, liman kenti Hartlepool`da demir-çelik sanayisi,] Tees; ırmağı) kıyısındaki Billingham`da da kimya sanayisi gelişmiştir.
Cork (yönetim bölümü)
.
“İrlanda Cumhuriyeti`nin güney kesiminde yönetim bö lümü. Münster ilinde, Atlas okyanusu kıyısında yayılan Cork (İrlandaca Corcaigh), yüzölçümü bakımından İrlanda`nın en büyük “
İrlanda Cumhuriyeti`nin güney kesiminde yönetim
İrlanda Cumhuriyeti`nin güney kesiminde yönetim bö lümü. Münster ilinde, Atlas okyanusu kıyısında yayılan Cork (İrlandaca Corcaigh), yüzölçümü bakımından İrlanda`nın en büyük yönetim bölümüdür: 7 459 km2. Nüfusu 402 288, merkezi Cork`tur. Yükseltileri 682 m dolayında tepeler ile birçok doğal limanın girinti yaptığı kıyı ovası üstünde yayılan yönetim bölümünde, başlıca gelir kaynakları hayvancılık, tarım (tahıl ve şekerpancarı), turizm ve balıkçılıktır. Sanayi tesislerinin çoğu Cork kentinde ve Whitegate kentinde (petrol rafinerisi) toplanmıştır.
Niğbolu Meydan Savaş
Osmanlı ve Haçlı orduları arasında 1396`da Niğbolu`da yapılan savaşa verilen ad. Osmanlıları Avrupa topraklarından çıkarmak için düzenlenen üç Haçlı seferinin ba şarısızlıkla sonuçlanması üstüne başlatılan dördüncü Haçlı seferinde, Macaristan kralı Sigismond komutasındaki Macar, Fransız, İngiliz, İskoç, İspanyol, Alman, İtalyan ve Rodos askerlerinden oluşan 100 000 kişilik Haçlı ordusu ile Yıldırım Bayezit komutasındaki yakla şık 60 000 kişilik Osmanlı ordusu, 25 Eylül 1396`da Tuna ırmağı kıyısında, Niğbolu kalesi yakınlarında karşı karşıya geldi. Savaş başlar başlamaz Osmanlı ordusunun Fransız kuwetlerini kuşatarak Macarlara ağır kayıplar verdirmesi üstüne, paniğe kapılan Haçlı ordusu bozguna uğradı ve çember içine alınarak önemli bir bölümü yok edildi. Macar kralı ve Alman soyluları .
“Osmanlı ve Haçlı orduları arasında 1396`da Niğbolu`da yapılan savaşa verilen ad. Osmanlıları Avrupa topraklarından çıkarmak için düzenlenen üç Haçlı seferinin ba şarısızlıkla “
Osmanlı ve Haçlı orduları arasında 1396`da Niğbolu`da
Osmanlı ve Haçlı orduları arasında 1396`da Niğbolu`da yapılan savaşa verilen ad. Osmanlıları Avrupa topraklarından çıkarmak için düzenlenen üç Haçlı seferinin ba şarısızlıkla sonuçlanması üstüne başlatılan dördüncü Haçlı seferinde, Macaristan kralı Sigismond komutasındaki Macar, Fransız, İngiliz, İskoç, İspanyol, Alman, İtalyan ve Rodos askerlerinden oluşan 100 000 kişilik Haçlı ordusu ile Yıldırım Bayezit komutasındaki yakla şık 60 000 kişilik Osmanlı ordusu, 25 Eylül 1396`da Tuna ırmağı kıyısında, Niğbolu kalesi yakınlarında karşı karşıya geldi. Savaş başlar başlamaz Osmanlı ordusunun Fransız kuwetlerini kuşatarak Macarlara ağır kayıplar verdirmesi üstüne, paniğe kapılan Haçlı ordusu bozguna uğradı ve çember içine alınarak önemli bir bölümü yok edildi. Macar kralı ve Alman soyluları kayıklarla Tuna yoluyla kaçarken, aralarında Bourgogne veliahtı Korkusuz Jean da bulunan birçok soylu tutsak alındı. Tutsaklarsonradan, önemli miktarda kurtulmalık alınarak serbest bırakıldı.