sehir Yazıları
sehir

Adıyaman (kent)

Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nde kent. Aynı adlı ilin merkezi olan Adıyaman kenti, `Güneydoğu Toroslar` adı verilen dağ sıralarının güney eteklerinde, deniz düzeyinden 525 m yükseklikte yer alır. TARİH Adıyaman ve çevresi Eskiçağ`da sırasıyla Hitit, Mitanni, Asur, Pers, Kommagene krallıklarının egemenliğinde yaşadıktan sonra, Roma ve Bizans topraklarına katıldı. Ortaçağ`da, Hz. Ömer döneminde yöreye İslâm akınları başladıysa da, Adıyaman ve çevresinin fethi, ancak Emevi Halifesi Muaviye döneminde, 670`e doğru tamamlandı. 758`de de Abbasi egemenliğine giren kentin o dönemdeki adı, Hısn-ıMansuı`du (`Mansur`un ka lesi` anlamındaki bu adın, Emevi komutanlarından Mansur Bin Cavene`den ya da Abbasi halifesi Ebu Cafer el-Mansur`dan dolayı verildiği ileri sürülür). Harunurreşit`in, halife olmadan önce onarttığı kent, .

“Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nde kent. Aynı adlı ilin merkezi olan Adıyaman kenti, `Güneydoğu Toroslar` adı verilen dağ sıralarının güney eteklerinde, deniz düzeyinden 525 m yükseklikte “

Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nde kent. Aynı adlı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nde kent. Aynı adlı ilin merkezi olan Adıyaman kenti, `Güneydoğu Toroslar` adı verilen dağ sıralarının güney eteklerinde, deniz düzeyinden 525 m yükseklikte yer alır. TARİH Adıyaman ve çevresi Eskiçağ`da sırasıyla Hitit, Mitanni, Asur, Pers, Kommagene krallıklarının egemenliğinde yaşadıktan sonra, Roma ve Bizans topraklarına katıldı. Ortaçağ`da, Hz. Ömer döneminde yöreye İslâm akınları başladıysa da, Adıyaman ve çevresinin fethi, ancak Emevi Halifesi Muaviye döneminde, 670`e doğru tamamlandı. 758`de de Abbasi egemenliğine giren kentin o dönemdeki adı, Hısn-ıMansuı`du (`Mansur`un ka lesi` anlamındaki bu adın, Emevi komutanlarından Mansur Bin Cavene`den ya da Abbasi halifesi Ebu Cafer el-Mansur`dan dolayı verildiği ileri sürülür). Harunurreşit`in, halife olmadan önce onarttığı kent, Abbasiler ile Bizans arasında birkaç kez el değiştirdikten sonra, X. yy`da yeniden Bizans egemenliğine girdi. 1066`da Selçuklu komutanı Gümüştigin tarafından alınınca, ilk kez Türklerin eline geçmiş oldu. Daha sonra dönem dönem Artukluların, Eyyubilerin, yeniden Selçukluların egemenliğinde kalıp, XIII. yy`da Moğollartarafından istila edildi. Sonra Akkoyunlular, Dulkadıroğlu Beyliği ve Memlukluların yönetiminde kaldı. Bayezit I döneminde ilk kez Osmanlı yönetimine giren kentin, kesin olarak Osmanlı topraklarına katılması Yavuz Sultan Selim döneminde gerçekleştirildi (1515). Osmanlı yönetim örgütünde önceleri Besni`ye bağlı bir nahiye merkeziyken, 1519`dan başlayarak, Maraş eyaletine bağlı bir sancak merkezi oldu. 1531`de Elbistan sancağına bağlı bir kaza merkezine dönüştürülüp, 1563`te yeniden Maraş eyaletine bağlandı ve XIX. yy`a kadar Maraş`a bağlı kaldı. Tanzimat`tan sonra yapılan yönetim düzenlemeleriyle 1841`de kaza merkezi, 1849`da Diyarbekir eyaletine bağlı bir sancak merkezi oldu. 1859`da Malatya sancağına, 1883`te de Mamuretülaziz (Elazığ) vilayetine bağlandı ve Cumhuriyet dönemine kadar durumu değişmedi. GÜNÜMÜZDE ADIYAMAN Cumhuriyet`in başlarında bir kaza (ilçe) merkezi olarak Malatya iline bağlanan Adıyaman, 1954`te, aynı adlı ilin merkezi oldu. 1927 yılında ilk nüfus sayımında henüz 10 000`i bulmayan nüfusu (8 644), ilk olarak 1935 sayımında 10 000`i aştı (10 299). İl merkezi olduktan sonra nüfusu daha hızlı artmaya başlayıp, 1970`te 30 000`i, 1975`te 40 000`i, 1980`de 50 000`i geçti. 1990 sayımında da, 100 000`i biraz aştı (100 045).Kentte pamuğu çekirdeğinden ayıran atölyeler ile un ve yağ fabrikaları, süt fabrikaları ve bir dokuma fabrikası, başlıca sanayi kuruluşlarıdır. Adıyaman kenti aynı zamanda yakınındaki Nemrut dağında bulunan tarihsel ve turistik kalıntıları görmeye gelenler için hareket üssü işlevi görmektedir.